'Eyvah Türk ordusunda bu askerler mi strateji çizdi' diyen Ertuğrul Özkök yazdı: İlk ciddi işaretler görülüyor
Abone olGazeteci Ertuğrul Özkök "Tansu'ya Mektuplar" dizisinde, "Konuşan Kafalar" başlıklı yazısında haber kanallarına katılan yorumcuları eleştirdi.
Dün atılan iki tvit ’30 Konuşan Kafa’ dönemini kapatıyor
mu?
Sinan Ülgen Virgina Üniversitesi’nden, Bilgisayar Birimleri ve
Ekonomi alanlarında çift dalda mezun olmuş bir diplomat.
Dışişleri’nde diplomatik kariyeri var. Türkiye’nin Avrupa Birliği
ile müzakerelerini yürüten ekipte yer almış. Bugün de İstanbul
merkezli ‘Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nin Yönetim
Kurulu Başkanı. Tam bir dış politika ve ekonomi uzmanı yani… Onu
yıllar önce Güney Afrika’ya giderken uçakta tanıdım ve
anlattıklarından çok etkilendim.
Dün atılan ilginç konuşan kafa tviti
Sinan Ülgen dün Twitter’da şu paylaşımı yaptı: “Dün akşam bir ara
baktım. 6 kanalda en az 30 yorumcu jeopolitik gelişmeleri
yorumluyorlar. Aralarında tek kadın yok. Tek bir tane de dış
politikayı pofesyonel olarak yapmış biri yok. Tamamı gazeteci,
akademisyen ve “güvenlik uzmanı.” Aynı saatlerde dış politika
yazarı Barçın Yinanç da şu mesajı paylaştı: “Emekli bir büyükelçi
mesaj attı. Bir daha şu kanalın şu sunucuların programına çıkmam
diye. Ana akım medyanın(Yandaş ve muhalefetiyle) düştüğü vasatlığın
büyük mağduru kamuoyu…”
Biri konuşurken beşi cep telefonunda
Son günlerde bu değerlendirmeleri çok sık duymaya başladım. Bazı
arkadaşlarım artık tartışma programı ve haber izlemediklerini bile
söylüyorlar. Akşamları haber televizyonlarından büyük bir kaçış
var. Geçenlerde bir haber televizyonunda dikkatimi çekti. Bir
sunucu 6 konuk tartışmacı vardı. İçlerinden biri konuşuyor, öteki
beşi ise durmadan cep telefonlarına bakıyordu. Her birine 10-15
dakikada bir sıra geliyor, bu defa o konuşurken ötekileri
telefonlarına dalıyordu.
Eyvah Türk ordusunda bu askerler mi strateji
çizdi
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda televizyonlara çıkan bazı
emekli askerlerin, ‘güvenlik uzmanlarının’ yaptığı konuşmalara
bakıyorum ve içimden şu geliyor: “Aman Allahım bir zamanlar Türk
ordusunun stratejilerini bu insanlar mı belirliyordu?”
Hiç olmazsa Ahmet Haşim kadar mütevazı olun
Dört yıl boyunca Hürriyet’in Moskova bürosunun da başındaydım.
Oradaki yıllarımda “Stalin Baroku” isimli bir kitap yazdım. Çok
ilgi gördü. Gorbaçov döneminin Perestroyka ve Glasnost yıllarını
anlattım. Kitabın alt başlığı şöyleydi: Sovyetler Birliği Üzerine
Fevkalade Şahsi Gözlemler…” Kitaba Ahmet Haşim’in Fransa ile ile
ilgili yazıları için yazdığı şu sözleri ile başlamıştım: “Bütün bu
satırlarda anlatılan sathi hayatın, bir sokak görüntüsü olmaktan
fazla iddiası olmadığını söylemek lazım.”
Konuşan kafalar birer Statler ve Waldorf mu?
Televizyonlara çıkıp her alanda “Uzmanlık” taslayan bu kişilere
“Konuşan kafa” deniyor. Bu kişiler giderek “Muppet Show’da”
balkonda konuşan iki yaşlı adama benzemeye başladı. Adları “Statler
ve Waldorf…” Ne bilgileri ne fikirleri var…Sadece tepkiden olmuş
birer canlı organizma gibiler. Kesin ve sabit fikirleri olan iki
“Huysuz ihtiyar…” Ama hiç olmazsa komik ve sempatikler. Konuşan
kafalar ise adeta haber televizyonlarının “Amok koşucusu…”
En ucuz kavgacı ve en ucuz reytingci onlar mı?
Merak ediyorum televizyon yöneticileri ve sahipleri, kendilerini
bitirmekte olan bu koşuyu görmüyorlar mı? Yoksa görüyorlar ve
“Kavga reyting getirir” diyerek, en ucuz kavga ettirmenin yolunu,
konuşan kafalarda mı görüyorlar… Unutmayalım, 1990’lardaki
“Televole” çılgınlığı, bir dönem magazin programlarının mezar
kazıcısı olmuştu. Bugünkü “Konuşan Kafa” programları da haber
televizyonculuğunun “Amok koşucuları” olabilir. Bunun ilk ciddi
işaretleri görülmeye başladı.