Eyvah! Demirkazık geri döndü!
Abone ol80 gündür sesi soluğu çıkmıyordu. Çünkü hapishanedeydi. Eski Ak Partili, yeni DTP'li Demirkazık artık geri döndü. Konuşmaya çoktan başladı bile...
Bir dönem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hayranlığıyla
tanınan, daha sonra DTP saflarına geçen, Diyarbakır'dan bağımsız
milletvekili aday adayı olan, elinde kaleşnikof marka silahla
Kandil dağında poz verip daha sonra yakasına sözde Kürdistan rozeti
takan Demirkazık 80 gün yattığı Sincan F Tipi Cezaevi'nden tahliye
oldu.
Demirkazık tahliye olur olmaz hemen "demeçlerine" başladı. Türk
ve Tuğluk'u hainlikle suçladı, Baydemir'in ise DTP Genel Başkanı
olacağını iddia etti. Demirkazık, Kürtlere "sakın Baykal'a
inanmayın" çağrısı yaptı.
"Sakıncalı Yazılar" adlı bir kitap yazan Nil
Demirkazık'ın cezaevinde 15 kilo vererek adeta tanınmaz
hale geldiği apaçık görülüyordu.
Demirkazık cezaevi günlerini şöyle
anlattı:
PSİKOLOJİK İŞKENCE YAPILDI
"Sincan Cezaevi'nde terör suçlusu olarak yaklaşık 3 ay yattım. Cezaevi koşulları gerçekten çok ağır ve benim alışık olmadığım koşullardı.
Cezaevi boyunca fiziksel işkence yapılmamasına rağmen o süreç boyunca 15 kilo verdim.
Psikolojik bir işkence söz konusuydu. Bu işkencenin benim için
özel olduğunu düşünüyorum.
3 ay boyunca çok kötü muameleye maruz bırakıldım. Bana sürekli "Barzani'yi yine savunacak mısın? Kürdistan haritasını tekrar yakana takacak mısın? Bundan sonra akıllı ol, bunları yaparsan tekrar cezaevine geri dönersin" gibi nasihatlar verilmeye çalışıldı.
YOLUNA DEVAM EDECEK
Ben her şeyden önce insanım Türk kimliğimi en sona koyuyorum. Bir insan kimliğiyle, bundan sonraki süreçte de düşündüğüm inandığım doğrular çerçevesinde aynı yolda yürümeye devam edeceğim.
Bunun bedeli ne olursa olsun, özgürlük tabiki çok önemlidir. Sürekli korunması gereken bir değerdir. Eğer bir kesim özgür değilse Türkiye'de, bir kesim üzülüyorsa bir kesim haksızlığa uğruyorsa ve bir kesim baskı ve şiddet görüyorsa siz birey olarak ne kadar özgür olsanızda kendi vicdanınızda özgür değilsiniz.
Onun için ben, kendi vicdanımda özgür olabilmek için, her türlü
bedeli göze alarak bir kesimin Türkiye'deki Kürt halkını özgürlüğü
yolunda, özgürlüğü için elinden geleni yapmak için, çorba da bir
kaşık tuzumda olsa taşın altına elini sokmak için bundan sonra da
her türlü fedakarlığı yapacağım."
BAYDEMİR BAŞKAN OLACAK
Cezaevinden çıktıktan sonra kitap çıkarmaya karar veren Demirkazık
"Sakıncalı Yazılar" adlı kitabında, kitabında PKK
gerçeği, Kandil Dağı gerçeği, Güneydoğu Anadolu gerçeği ve Kürt
gerçeği olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
"Ben şunu iddia ediyorum. Osman Baydemir DTP'nin Genel
Başkanı olmaya layık bir kişi. Osman Baydemir kendini yetiştirmiş,
siyasi birikime fazlasıyla sahip kişiliğe sahiptir.
TUĞLUK VE TÜRK'E ELEŞTİRİ
Onun haricinde Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'a eleştrilerim var. Ben Ahmet Türk'ün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin elini sıkmasına ve eğilerek önünü iliklemesini son derece yadırgadım.
Yazımda da bunu ciddi bir şekilde de belirttim. Ben bunu bir yalnış olarak gördüm. Aynı zaman Aysel Tuğluk'un bazı yerlerde Misak-i Milli ile ilgili söylemlerini ve kemalist ideoloji ile ilgili söylemlerini yalnış olarak değerlendiriyorum.
KAPAKTAKİ RENKLERİ BİLEREK SEÇMİŞ
Kitabımın kapağında kullandığım sarı kırmızı ve yeşil renkleri suç unsuru teşkil edebilir. Ama renkler özgürdür ve renkler hiç bir zaman bir cezai işleme tabi tutulması gerekmektedir.
Türkiye'de maalesef bazı renkler yasaklı renklerdir, ama bölge
için sarı, kırmızı, yeşil bir anlam ve önem ifade ettiğini bildiğim
için bu renkleri kullanmakta herhangi bir sakınca görmedim"şeklinde
konuştu.
Kaynak: Vatan