EYT'liler ve Staj Mağdurları kadar sesleri çıkmıyor diye yok
sayamayacağımız hatta bu konular çözülecekse ilk onlardan
başlanması gerektiğini düşündüğüm bir mağdur gurubumuz daha
var.
Bu gün sizlere onlardan bahsedeceğim.
"Doğum borçlanması mağdurları."
Yani anne mağdurlarımız.
Neden derseniz...
Erkeklerin askerlik borçlanması ile kadınların doğum borçlanması
şartları maalesef "eşit" değil.
EŞİTLİK - EŞİTSİZLİK
Geçmişten günümüze gelindiğinde insanlığın temelini oluşturan
kadın ile erkek arasındaki “eşitlik” ya da
“eşitsizlik” konusu hep tartışılagelmiştir.
Kanımca bu konunun en güzel cevabı, Türk Dil Kurumu’nun eşitlik
tanımında gizlidir.
Türk Dil Kurumu’na göre eşitlik;
“İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu,
“denklik”, müsavat, muadalet.”
olarak geçmektedir.
Yani eşit demek; “tıpatıp aynı olma değil, denk
olma” durumudur.
Her iki cinsin de birbirinden üstün veya düşük tarafları
bulunmaktadır. Biri bir alanda iyi iken diğeri başka bir alanda
daha iyidir. Bu birinin diğerinden daha üstün olduğu anlamına
gelmemektedir.
Kadın ile erkeğin eşit değil, “denk” olduğu
tartışmasızdır.
Asıl tartışılması gereken konuları;
Kadına yönelik şiddet, çocuk evliliği vakaları, kadınların maruz
kaldığı baskılar, kadınlara sunulan fırsatların azlığı ve
“kanunlarımızca kadınlara tanınmayan bazı haklar”
oluşturmalıdır.
ERKEN EMEKLİLİK HAKKI EŞİTSİZLİĞİ
GİDERİLMELİDİR…
Kanunlarımızca, annelere (dolayısıyla kadınlara) tanınmayan bu
haklardan bir tanesini de “doğum öncesi sigortası
olmayanların SGK doğum borçlanması yapamaması”
oluşturmaktadır.
Mevcut sistemde kadın çalışanların doğum borçlanması yapabilmesi
için doğumdan önce sigorta tescilinin (bir gün bile) olması yeterli
görünürken, doğumdan önce sigorta, bağ-kur veya kamuda tescili
olmayan kısacası sigortası olmayan kadınlar doğum borçlanması
yapamamaktadır.
Erkekler, askerlik borçlanması yaparken hiçbir şarta tabi
tutulmazken, “kadınlarda doğum borçlanmasından önce sigortalı olma
şartının” bulunması, kanunlarımızda yer alan kadın erkek
“eşitsizliğinin” en güzel örneklerindendir.
Sadece bu da değil, askerliğini ilk sigorta girişinden önce yapan
erkekler askerlik borçlanması ile “belirli şartların taşınması
halinde emeklilik tarihini 1 - 2 yaş daha erkene”
çekebilmektedir.
Kadınlar ise sigorta girişinden sonraki doğumlarını borçlansalar
bile erkeklerde olduğu gibi hiçbir suretle “emeklilik
yaşını erkene çekebilme şansını da bulamamaktadır.”
Son günlerde yüzbinleri ilgilendiren; 3.600 ek gösterge sorunu,
EYT'lilerin (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ve Staj mağdurlarının
sorunları hakkında yapılan çalışmalar sıkça konuşulmakta, bu
konular görsel ve yazılı medyada haberlere çokça konu
olmaktadır.
Fakat annelerimiz yani "doğum borçlanması
mağdurları" hiçbir şekilde gündeme
gelmemektedir.
Bu durumda olan annelerimizin seslerinin çıkmıyor olması,
EYT'liler kadar "oy potansiyellerinin
bulunmaması"; onların mağdur olmadıkları anlamına
gelmemelidir.
Özetle; doğum borçlanmasından önce sigortalı olma şartının
esnetilmesi veya kaldırılması yönünde yapılacak olan bir düzenleme
hem “devletin kasasına para girmesine” hem “kanunlarımızda
yer alan kadın erkek eşitsizliği ile ilgili bir konunun daha çözüme
kavuşmasına”, hem de bu kişilerin “haklı mağduriyetlerinin
giderilmesine” olanak sağlayacaktır.