Eylemden sonra şükür namazı
Abone olİşte kanlı bir örgütün iç yüzünü anlatan satırlar... Tetikçileri nasıl oluyor..?
Diyarbakır’da terör örgütü Hizbullah adına aralarında 2
gazetecinin de bulunduğu 28 kişinin öldürülmesi, 14 kişinin
yaralanması, 1 kişinin kaçırılması, 4 aracın yakılması eylemlerine
katıldıkları iddiasıyla 67 sanığın yargılandığı davada gerekçeli
karar açıklandı.
Sanıklardan 3’ünün ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, 35’inin 6’şar
yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldığı, örgüte yardım ve
yataklıkla suçlanan 29 sanığın zaman aşımından yararlandığı davanın
gerekçeli kararında, bazı dış güçler ve devletler tarafından
desteklense bile teröre çözümünün bu topraklarda aranması gerektiği
vurgulandı. Kararda, Hizbullah'ın eylemlerinin, PKK'ya ideolojik
tab.an kazandırdığı görüşü savunuldu.
Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 9 yıldan beri devam eden
davayla ilgili 786 sayfalık gerekçeli karar tamamlandı. Kararda,
kitle iletişim araçları geliştikçe psikolojik savaş stratejileri ve
taktiklerinin de o ölçüde geliştiği, içinde bulunduğumuz iletişim
çağının aynı zamanda ‘psikolojik savaşlar çağı’ olarak da
nitelendirildi.
EYLEMDEN SONRA ‘ŞÜKÜR NAMAZI’
Hizbullah'ın aranan militanlarının ‘hicret’ adı altında büyük
kentlerde ‘mahkum’ adı verilen evlerde saklandıkları, aylarva ve
yıllarca bu evlerden çıkmadıkları kaydedilen kararda, örgüt
yapılanması anlatıldıktan sonra tetikçiler için şöyle denildi:“
“Tetikçiler genellikle cesur, soğukkanlı, sır saklayabilen,
aile ve yakın çevresi cemaat içerisinde olanlardan
seçilir. Tetikçi mertebesine gelmeden birkaç safhadan
geçirilir. Hedefe giden her tetikçiyi ise bir koruma bir gözcü
korumaktadır. Eylemler İslami ülkelerdeki uygulamalar göz önünde
bulundurularak şekillendirilir, bu şekilde eylem grubundaki
insanların heyecan ve isteği arttırılır. Askeri kanattaki
şahıslar yaptıkları her eylemden sonra şükür namazı kılarak
kendilerini daha bağlayıcı hale getirirler, eylemi Allah
rızası için yaptıklarına inanırlar. Eylem talimatları direkt örgüt
liderinden alınır. Bu faaliyetlerin yürütülebilmesi amacıyla ülke
genelinde; kaçırma, sığınak, gardiyan, öldürme gömme, sorgu
ekipleri oluşturulmuştur.'' Hizbullah örgütünde her yaştan
militanın bulunduğu vurgulanan gerekçeli kararda, “Hizbullah
üyelerinin 1937 doğumlulardan 1979 doğumlulara kadar geniş bir yaş
grubunu kapsadığı görülmektedir. Hizbullah, özellikle
Güneydoğu’daki eylemlerinden sonra halkı korkutmak için bulduğu her
yere örgütün adını yazmaktan kaçınmamıştır'' denildi.