Her şeyi zamanında ve yerinde yapan bir toplum olduğumuz için
her yıl düzenli olarak Mayıs ayının 19’unda da bu ülkede gençlerin
yaşadığını hemencecik kavrarız!
Bu yıl da öyle oldu…
Tam zamanında yani, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’ında
gençlerimizi hatırladık.
Gençlik Bayramı münasebetiyle televizyonlarda gençlere söz verildi.
Tabii edeplice konuşmaları kaydı şartıyla…
“Herkes bunu konuşuyor” Okan’da da (Bayülgen) gençler
sahneye çıkmıştı…
Her yıl benzerleri oluyor. Bu yıl da oldu. Konuşuldu, konuşuldu,
konuşuldu… Bir de bakıldı ki aynı çıkmaz sokağın kör noktasına
gelinmiş:
-Afedersiniz gençlerimiz biraz apolitik!..
Belli ki bu vaziyet de sıkıntı yaratıyor.
Gençler bizzat kendileri söylüyorlar:
-Ot gibi yetiştik!..
Bu özeleştiri dozu ağır saptamayı bir kenara koysak bile şuna bir
şey diyemiyoruz:
-Bizler daha çok maddi değerler üzerine
yoğunlaştık.
Türkçeleştirelim:
-Paradan başka bir şey düşünemiyoruz!
İyi hatırlıyorum…
Mesut Yılmaz o zamanlar (1983-85) daha zayıf genç bir
politikacı… Aynı zamanda “Hükümet Sözcüsü” olduğu
için sık sık kameraların karşısına geçiyor. Hiç sıkılmadan şöyle
diyor:
-Halkı depolitize etmeye devam edeceğiz!!!
Eeee….
Halk depolitize olursa ne olacak?
Bunu daha sonraki yıllarda yaşayarak gördük. Devletin üst
basamaklarında olanlarla birlikte ekonominin üst katlarında
oturanlar birlik ve beraberlik içinde bankaların kasalarını
boşalttılar.
Var mı buna itiraz eden?
Halk depolitize…
Bankaların kasaları boş…
Böyle demokrasi ne hoş!
Gençlik Bayramı münasebetiyle yakılan ağıtlarda aynı dua
tekrarlanıyor:
-Ya Rabbim şu gençlerimizi biraz politize eyle…
Not: Dört günlüğüne Yunanistan'a gidiyorum. Oradan yazacağım.
Yazılarımı aksatmamaya çalışacağım. Ama bu sanal dünyanın garantisi
yok. Aksama olursa şimdiden affola... N.A.