Ey MHP, ey Bahçeli duy bunları!..
Abone olBaşbakan bu kez çok sert konuştu. Hele Sivas'ı bir anlattı ki salondan uzun süre alkış aldı. İşte Erdoğan'ın sert sözleri!
Erdoğan, Kızılcıhamam'ın kapanış konuşmasında önce muhalefete
çattı ardından da açılımla ilgili çok önemli sözler söyledi.
Başbakan ilk kez Sivas'ta yaşanan olaylarla ilgili yorumda bulundu,
MHP'yi kriz siyaseti yürütmekle suçladı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, sürekli il ziyaretleri gerçekleştirdiğini, bugüne kadar bir ile en az üç kez gittiğini söyledi.
''Demokratik Açılım'' sürecinde de illeri ''taramaya başlayacaklarını'' kaydeden Erdoğan, ''Niye bizim işimiz bu? Siyaset böyle yapılır. Ankara'dan siyaset yapılmaz'' diye konuştu.
''KARTOPU GİBİ...''
Başta ekonomi olmak üzere Türkiye'nin çok daha kalkınmış müreffeh ülke konumuna yükseleceğini, vatandaşa hep birlikte anlatacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Ülkemizin daha da güçleneceğini, demokrasimizin daha da yüceleceğini, huzurun istikrarın, refahın hızla tavan yapacağını milletimizle paylaşacağız'' dedi.
Bu faiz oranının düşmesinin ne demek olduğunu millete anlatmanın gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu, geçmişteki yönetimlerin... Kimin faiziydi bunlar? Bizden önceki yönetimlerin. Şu anda bağırıp duran MHP'nin, DSP'nin geçmişte CHP'nin. Bütün bunların borçları. Biz bunları ödüyoruz ve böyle borçlanmışlar, 3 haneli rakamlara çıkmışlar. Şimdi yüzde 7-8'lere düştü. Buralara geldik. İşte enflasyon yüzde 30, nereye düştü şu anda yüzde 5, yüzde 25 düşük faiz. Bu kimin cebinden çıkıyordu, bu senin elindeki paranın satın alma gücünün erimesi demekti. Kartopu gibi güneş karşısında eriyordu.
''NE YAPIYORSAK BU ÜLKE İÇİN''
Başbakan Erdoğan, krizin Türkiye'den kaynaklanmadığını dile getirerek, ''Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz, mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki, böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Terör gündemden çıkınca ülkeye huzur tamamen hakim olunca,
kalkınma ülkenin 81 vilayetini kuşatınca, istikrar kalıcı hale
gelince, göreceksiniz vatandaşımın ekmeği, emeği, alın teri faiz
olup uçmayacak cebinde kalacak. Bunları herkese anlatacağız. Hiçbir
şey kaybetmeyeceğimizi, ülkemizin vatanımızın bizi biz yapan hiçbir
değerimizin yıpratılmayacağını tam tersine kazanacağımızı, hep
birlikte kazanacağımızı anlatacağız. Ne yapıyorsak bu ülke için. Şu
ay yıldızlı bayrak için. Bu vatan ve millet için yapıyoruz.
ERDOĞAN KİMİN İÇİN "KANI KANLA YIKIYORLAR" DEDİ? CEVABI BİR
SONRAKİ SAYFADA
"ALDIRIN, DOKUNUN, DERT EDİNİN,
HİSSEDİN..."
Türkiye’nin, zamanında seçim yapılmasına artık alıştığını
vurgulayan Erdoğan, bunun bundan sonra da bu şekilde devam
edeceğini ifade etti. "Bu şekilde yaygara çıkartanların ülkeye
zarar verdiklerini ve ihanet ettiklerini" ifade eden Erdoğan,
piyasaların bu tür dedikodulardan rahatsız olduğunu, bu kişilerin
Türkiye ekonomisin sıkıntıya düşürdüklerini söyledi. Muhalefetin
Türk ekonomisine katkıda bulunmak gibi bir derdinin olmadığını
kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunların tek
meselesi ülkeyi karıştırmak. Bunlar mikser, mikser.
Görevleri bu. Milli birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmek için
hangi adımı attılar? Terör meselesi için, Alevi
vatandaşlarımızın, azınlıklarımızın ve etnik unsurlarımızın
sorunları için, ekonominin kronik problemlerini çözmek için sözden,
laftan, nutuktan başka bugüne kadar ne ürettiler? Şimdi
çıkıyorlar, yapanı taşlamaya çalışıyorlar. Benim aziz milletim bu
acziyeti, bu korkaklığı, bu tutarsızlığı ibretle
seyrediyor. Ama ben onlara ’gölge etmeyin başka ihsan
istemez’ demiyorum.
"KANI KANLA YIKIYORLAR, ÖFKEYE ÖFKEYLE KARŞILIK
VERİYORLAR"
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek’in bir
eserinden, "Mazgirt Tersemek nahiyesinin halkı doğranmakta...
Merhamet sahiplerinden biri, birle on yaşı arasında 20
kadar çocuğu alıp bir derenin içine saklamıştır. Vazivet birden
haber alınıyor. Çocukların öldürülmeleri emri veriliyor.
Fakat bu emri yerine getirebilecek kimse zuhur etmiyor. En katı
yürekliler bile, böyle müdafaasız masumlara silah
kullanamayacaklarını söylemeye mecbur kalıyorlar. Tecrübe birkaç
defa akamete uğruyor ve hayli sıkıntı mevzuu oluyor. Nihayet
karanlık suratlı bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreşe
titreşe bekleyen 20 masumun işini bitiriyor. Murat Suyu’nun
kandan kıpkızıl aktığını görenler olmuştur" sözlerini
okudu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Ne o tablonun savunulacak
tarafı vardır ne de bugün yaşanan manzaranın. Kurşunların
vızıltısını duymuyorlar, gözyaşlarına dokunamıyorlar, acıları
hissetmiyorlar. Biz, analar ağlamasın dedikçe onlar bunu hafife
alıyor, ’anaların gözyaşlarını, anaların acılarını abartmayın’
diyorlar. ’Geçmişte analar nasıl ağlamışsa bugünde ağlamaya devam
etmelidir’ diyorlar. Çünkü kendi çocukları böyle öldürülmedi, kendi
çocukları böyle ölmedi. Çünkü onlar bunu yaşamadılar. Yaşamadıkları
için ’yaşasınlar’ diyorlar. ’Anaların gözyaşları terörle mücadelede
ayaklarımızı pranga olmamalıdır’ diyorlar. Biz evlat acıları son
bulsun dedikçe onlar pervasızca ’geçmişte nasıl evlat acıları
yaşanmışsa bugün de bu acılar sürmelidir’ diyorlar. Gözyaşını
gözyaşıyla besliyorlar, kanı kanla yıkıyorlar, öfkeye öfkeyle
karşılık veriyorlar. Dünün nesline söyleyecek sözleri yoktu,
bugünkü nesle söyleyecek bir sözleri de yok. Bunların yarınki
nesillere söyleyecek bir sözleri de olmayacak. Hani bir türkü var,
adı Drama Türküsüdür. Hem drama türküsüdür, hem de
dramatiktir. ’Mezar taşlarını hasan koyun mu sandın, adam öldürmeyi
hasan ölüm mü sandın?’ der. Türkiye’nin yaklaşık 30 yıldır
gördüğü manzara oyun değil. Bu süreç bu şekilde devam edemez,
etmemelidir. Bu oyunları inşallah bozacağız. İstismar zeminlerini
inşallah kaldıracağız."