EXPO'da AK Parti-CHP kavgası çıktı!

EXPO 2020 için Ankara-İzmir çekişmesi devam ediyor. Başkent’in bünyesinde iki başbakan yardımcısı olmak üzere  toplam 4 bakan bulunmasına rağmen ‘bizi aday gösterin diyen’ kent yönetimine Başbakan Erdoğan, “İki il aranızda anlaşın bana öyle gelin” dedi. Başkent, ‘çocuk’ temasıyla fuara aday olmayı planlarken, başvurusunu 23 Nisan 2011’de yapmayı planlıyor. Böylece fuarın açılış tarihi de 23 Nisan 2020 olacak. Yani TBMM’nin açılışının yani dünyada ilk kez çocuklara armağan edilen bayramın 100. yıldönümü… 

Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre Kabinenin ağır topları Başbakan Yardımcıları ve Devlet Bakanları Cemil Çiçek ve Ali Babacan ile Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay olmak üzere toplam 4 bakan Ankara Milletvekili. Buna karşın kabinede İzmir’den vekil olan iki bakan bulunuyor: Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül.

 

 

Bakanlar Kurulu’nun, hangi ilin aday gösterildiğini dair tek maddelik bir kanun tasarısı hazırlaması gerekiyor. Ama hükümet tek bir tercihte bulunmak zorunda değil, Dolayısıyla talep eden iki ili de yani hem Ankara hem de İzmir de aday gösterilebilir.

 

 

Ankara Sanayi Odası Başkanı’na deniz bağlantısı olmayan bir kent neden aday gösterilsin ve neden seçilsin, diye soruyoruz. İşte Özdebir’in bu soruya yanıtları:

-  Denizi yokmuş, bu devirde gemiyle fuar gezmeğe giden mi var?

-  İzmir sırasını savdı. Çünkü bir kez adaylığı reddedilip, ikinci başvurusunda kazanan yok.

-  Başka kentte hızlı tren yok. Başkent’in Eskişehir, Konya, Sivas, İstanbul hızlı tren hatları var.

-  İzmir kıyıya sıkışmış durumda. Fuar alanı için en az 5 milyon metre kare yer gerekiyor. İzmir’de bu büyüklükte yer bulmak zor. Ankara’nın her yerinde bu miktarda arazi bulunur.

-  İzmir’in fuardan yararlanacak komşu sayısı sadece üç. Oysa fuar Ankara’nın yanı sıra 7 komşusunun kalkınmasına katkıda bulunacak.

-  Bugüne kadar hep kıyı kentleri kalkınmada öne geçmiş. Ankara’nın aday gösterilmesi İç Anadolu Bölgesi kalkınmasında sinerji yaratacak. Hatta bu Doğu Anadolu Bölgesi’ni de etkileyecek.

- Konaklama imkanı çok daha fazla.

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de, İzmir'in EXPO konusunda şansı olmadığını iddia etmişti. İzmir'in EXPO konusunda şansını denediğini, ancak bunu iyi kullanamadığını öne süren Gökçek, şunları kaydetmişti:

“2020 EXPO kesinlikle Ankara'nın hakkıdır ve hakkımız olanı alacağız. İzmir bu konuda sınıfta kalmıştır ve Türkiye'ye ikinci bir mağlubiyet yaşatmaya hakkı yoktur. Aradan çekilsinler. Bunu daha önce denediler ama yarışı Milano'ya kaptırdılar. Sayın Cumhurbaşkanı'nın desteği olmasaydı o kadar da oy alamazlardı. Şimdi sıra kesinlikle bizde. 2020 EXPO'yu almayı çok istiyoruz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda ülkemizden bir ili seçecek ve sonra gidip yarışacağız. Ankara'nın şansı çok yüksek. 2010 EXPO'yu düzenleyen Shangay'ın Belediye Başkanı Han Zheng benim çok yakın arkadaşım. Geçenler de oradaydık ve Sayın Zheng bana, 'Yeter ki siz EXPO'ya aday olun. Eğer aday olursanız, uluslararası alanda Ankara'nın propagandasını ben yapacağım' dedi. Shangay, iyi bir organizasyonla tüm dünyanın sempatisini kazandı ve bize böyle açık bir desteği var. İzmir'in böyle bir şansı yok. Yeniden aday olmayı düşünmesinler artık. Bu konuda tüm Ankaralılar'ın da desteğini bekliyoruz.”

EXPO'ya ev sahipliği tartışmaları sürerken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, İzmir’in EXPO adaylığı konusunda, “İzmir keyif yaptı, hiç çalışmadı; herkes ayrı telden çaldı” biçimindeki ifadelerinin “bir belediye başkanına yakışmadığını” kaydetmişti. İzmir’in, geleceğini şekillendirecek önemli bir proje olarak gördüğü ve benimsediği EXPO yolculuğuna kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Kocaoğlu, şunları kaydetmişti:

“2015 yılında yapılacak EXPO organizasyonu adaylığı çerçevesinde İzmir’in ve İzmirlilerin verdiği büyük mücadeleyi, özverili çalışmalarını, Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet’in desteğiyle yapılanları yok sayarak ‘İzmir keyif yaptı, hiç çalışmadı; herkes ayrı telden çaldı’ türünden söylemlerle ortaya çıkmak, neresinden bakarsanız bakın, bir belediye başkanına yakışacak sözler değildir. Ben bu sözleri, EXPO sürecinde kenti ve ülkesi için geceli-gündüzlü çalışan İzmir’deki tüm resmi ve sivil toplum örgütü yöneticilerine, Dişişleri mensuplarına, sanayici ve işadamlarına, fahri konsoloslara ve İzmir halkına saygısızlık olarak nitelendiriyorum.