Evliya Çelebi bir kez daha şaşırttı
Abone ol70 yılı aşkın ömrünün 51 yılını seyahatle geçirdi. Doğumunun 400. yılında hatırlanan Evliya Çelebi'nin bir özelliği daha keşfedildi.
Türk Dil Kurumu (DTK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Akalın,
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'yi yazmakla kalmayıp gittiği yerlerde
cami, mescit, türbe ve han duvarlarına yazılar yazdığını,
Çelebi'nin bu özelliğinin pek bilinmediğini, yazdığı yazıların da
zamanla yok olduğunu söyledi.
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzden 400 yıl önce dünyaya
gelen, 70 yılı aşkın ömrünün 51 yılını seyahatle geçiren, gezdiği,
gördüğü yerleri 10 ciltten ve 4 bin sayfadan oluşan Seyahatname'ye
yazan Evliya Çelebi'nin bugüne kadar yeterince tanıtılamadığını
ancak, bu yıl bir dizi etkinlik düzenlediklerini söyledi.
UNESCO ETKİNLİKLERİ KAPSAMINA ALDI
Akalın, ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi'yi, ülkemizde ve dünyada en
iyi şekilde tanıtma çabalarının sürdüğünü, UNESCO tarafından da bu
yılın etkinlikleri kapsamına, Evliya Çelebi;nin 400. doğum yıl
dönümünün de alındığını ifade etti.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bağlı kuruluşları
olarak hazırlıklarının devame ettiğini belirten Akalın,
''Bu kapsamda, Evliya Çelebi ile ilgili her şeyi
araştırıyor ve bıraktığı izleri arıyoruz'' dedi.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'yi yazmakla kalmayıp gittiği yerlerde
cami, mescit, türbe ve han duvarlarına yazılar yazdığını belirten
Akalın, Evliya Çelebi'nin bu özelliğinin pek bilinmediğini, yazdığı
yazıların da zamanla yok olduğunu söyledi.
İZ BIRAKMAYI SEVİYORDU
Evliya Çelebi'nin duvar yazılarının alelade olmadığını, her birinin
oymacılık sanatının ilgi çekici örneklerini oluşturduğunu belirten
Akalın, şunları söyledi:
''Çünkü babası, Kanuni Sultan Süleyman'ın kuyumcubaşı idi.
Babasından kuyumculuğu, hakkaklığı yani oymacılık sanatını
öğrenmişti. Evliya Çelebi çok başarılı bir hakkak idi. Bu sayede
altın, gümüş gibi kıymetli madenleri işleyebiliyor, taşlara,
kayalara oyma ve kabartma yöntemiyle yazı yazabiliyordu. Geçtiği
yerlerde iz bırakmayı seviyordu. Bunun için uyguladığı yöntem
türbelerin, camilerin, değirmenlerin, mezarlıkların, sarayların,
kiliselerin duvarlarına, ağaçların üzerine beyitler, notlar
yazmaktı.
Seyahatname'sinde Amasya, Ankara, Aydın, Babadağ (Romanya),
Budapeşte, Çorum, Diyarbakır, Tebriz gibi adını andığı 22 yerde
böyle yazılar yazdığını belirtiyor. Bu duvar yazıları, Evliya
Çelebi'nin bu şehirlere gittiğinin somut birer kanıtı aynı
zamanda... Ancak, günümüze gelene kadar bunların bir bölümü ne
yazık ki yok oldu. TRT ile birlikte hazırlamakta olduğumuz
belgeselde bu yazıları da görüntülemeye çalışacağız.''
ONARIM HATASI
Evliya Çelebi'nin bu izlerinden en önemlisinin Adana'daki Hasanağa
Camii'nde olduğunu, ünlü gezginin, bu camide namaz kıldığını ve
giriş kapısına da yazı yazdığını ancak yaptığı inceleme sonucunda
bu yazının silindiğini tespit ettiklerini belirterek, şunları
kaydetti:
''Yetkililerden aldığım bilgilere göre, 1998 Adana depremi
sonrasında bir süre ibadete kapatılarak onarımdan geçirilen tarihi
Hasanağa Camii'nin girişindeki mermerin üzerinde bulunan Evliya
Çelebi'nin el yazısı bilgisizlik sonucunda silinerek yok
edilmiş. Bu yazının kapının girişinde, sağ tarafta mermer
üzerinde olduğu söyleniyor. 30 Kasım 1949 tarihli Yeni Mersin
gazetesinde Evliya Çelebi'nin camideki yazısıyla ilgili haber
çıktığını biliyoruz.
Evliya Çelebi, Melek Ahmet Paşa'nın maiyetinde 1671 yılında
Adana'ya geliyor. Hasanağa Camii'nin girişine ''Melek Ahmet Paşalı
Seyyah-ı alem Evliya Çelebi ruhu için Allah rızasına fatiha''
yazmıştır. Evliya Çelebi'nin, bu yazılarla ölümünden sonra da
hatırlanmasını ve ruhuna fatiha okunmasını istediği
anlaşılıyor. Adana'daki tarihî Hasan Ağa Camii'nde
Evliya Çelebi'nin imzasının bulunduğu yazıların yok edilmesi üzüntü
verici. Onarım hatasıyla yok olan bu yazının benzerlerinin
Bosna-Hersek;teki Foça'da Alaca Cami ve Atik Ali Paşa Camii;nde,
Bulgaristan;da Köstendil'de İnceli Ahmet Zoğu Camii;nde bulunduğunu
biliyoruz.
En son araştırmacı-yazar Mehmet Tütüncü, Karaman'da Boyalı Kadı
Camii olarak da bilinen Pir Ahmet Efendi Camii'nde Evliya
Çelebi;nin yazısını buldu. Çekilmekte olan belgeselde bu yazıların
görüntülerine de yer vereceğiz.''
EVLİYA ÇELEBİ ABARTILMIŞ MI?
Akalın, bazı araştırmacıların Evliya Çelebi'nin bazı yerlere hiç
gitmediğini, hayali geziler yaptığını ileri sürdüklerini de
belirterek, şöyle devam etti:
''Örneğin, Viyana'ya yaptığı gezinin bir hayal ürünü olduğunu
söyleyenler vardı ama Evliya Çelebi, Seyahatname;nin 7'inci
cildinde çok ayrıntılı bir biçimde Viyana'yı anlatıyor. Yakın bir
zamanda Viyana arşivlerinde bulunan bir belgede 1665 yılında
Viyana;ya gelen Osmanlı elçilik heyetinde Evliya Efendi adında bir
kişinin de bulunduğu ortaya çıktı. Bütün bunlar Evliya Çelebi;nin
gezilerinin gerçek olduğunu ortaya koyuyor.
Evliya Çelebi, Adana'ya da gelmiş, gezmiş, hatta Adana'nın sıcağı
ve bu sıcak karşısında Adanalıların yaşantısı ile ilgili
gözlemlerde bulunmuştur. Buraya geldiğinin bir başka işareti de
Hasanağa Camii;ndeki yazısıydı. Ünlü gezgin, bu yazıda oymacılık
sanatını göstermiş. Pek çok marifeti olan on parmağında on marifeti
bulunan bir insandır Evliya Çelebi... Tarihimizde
muhtemelen böyle yetenekli başka gezginlerimiz de olmuştur ama
Evliya Çelebi'nin en önemli özelliği gördüklerini, yaşadıklarını
yazıya dökmesidir. Seyahatname;si olmasaydı Evliya Çelebi'yi bu
kadar tanımayacaktık, belki de hiç bilmeyecektik.
Akalın, Evliya Çelebi'nin son yıllarda değerinin daha iyi
anlaşıldığını, Türkiye'de de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bahçeşehir
Üniversitesi MEDAM, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve
bağlı kuruluşları Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk
Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi olarak çok önemli çalışmalar
yapıldığını, Türkologların, tarihçilerin, sosyologların ve pek çok
bilim dalından araştırmacının ünlü gezgini ve eserini tüm
yönleriyle araştırdığını sözlerine ekledi.