Evlilikte yaş farkı ne kadar önemli?
Abone olEvlilikte erkek büyük olmalı mı? Kaç yaş büyük olmalı? Kadın büyük olursa evlilikte sorun olur mu? İşte yaş farkı meselesi...
Evlilikte erkek büyük olmalı mı? Kaç yaş büyük olmalı?
Kadın büyük olursa evlilikte sorun olur mu? İşte yaş farkı
meselesi...
Bir evlilikte eşler arasında ideal yaş farkı ne olmalıdır?
Bu sorunun tek bir yanıtı yok kuşkusuz. İlişkiden
ilişkiye, kültürden kültüre değiştiği de bir gerçek. Ancak,
evliliklerde yaşça büyük olan genelde erkek oluyor. Ortalama olarak
evliliklerde erkek kadından büyüktür ya da bu, evlenilecek erkekte
bir koşul olarak aranır.
Yaşça büyük olan üstün mü?
Genelde, evlilikte erkeklerin yaşça büyük olması beklenir. Bunun
nedenlerinden biri, yaşadığımız toplumun kadın ve erkeğe bakışı
kuşkusuz. Bir tarafına kadının, diğer tarafına erkeğin oturduğu
terazide erkeğin daha ağır geldiği toplum, yaşça büyük olmanın bir
üstünlük olduğunu kabul eder. Böylece erkek koruyucu, kollayıcı rol
üstlenir.
Geç olgunlaşan erkekler
Konuya başka bir açıdan bakalım. Kız ve erkek çocukların ergenliğe
girme yaşları farklıdır. Kızlar erkeklerden önce girerler
ergenliğe.
Kızlar daha erken olgunlaştıkları için ilk gençlik çağlarında
genelde yaşça büyük erkeklerden hoşlanırlar. Bu durum beynimizde
öyle bir yer eder ki, “yaşıtımız olan erkek, çocuk gibidir” diye
düşünürüz. Her ne kadar yaşımız ilerleyip artık olgunlukta aynı
seviye gelsek de... Bir de tabii aileler, genel olarak erkek
çocuklarına daha geç yaşlarında sorumluluklar verir ve erkekler
bedenen olgunlaşmanın dışında zihnen de geç olgunluğa
erişirler.
Erkek ne kadar büyük olabilir?
Erkeğin yaşça kadından büyük olması beklentisinin de bir ölçüsü var
toplumun gözünde. Bu yaş farkının 3-5 yılla sınırlı kalması ideal
olarak görülür. Ancak 10 yılın üzerine çıktığı durumlarda o
ilişkiye farklı bir gözle bakılır. Yaşça epey büyük olan erkeğin
kariyeri ya da maddi durumunun genç bir kadın için cezbedici
olduğu, belki de kadın açısından bir çıkar ilişkisinin söz konusu
olabileceği düşünülür dışarıdan bakınca. Ya da yaşlanmış bir
erkeğin kendinden epey genç bir kadınla yaşadığı ilişki, erkeği,
hani bir dönem çok konuşulan “azgın teke” noktasına bile
getirebilir başkalarının gözünde.
Olgun kadın-genç erkek ilişkisi
Bunun bir de tersi var. Ya kadın erkekten yıllarca büyükse? Kızı
yaşında bir kadınla birlikte olan erkek mi yoksa oğlu yaşında bir
erkekle birlikte olan kadın mı daha çok tepki görür? Tabii ki
ikinci şık… Oysa “aşkın yaşı olmaz” değil midir bizim en
sahiplendiğimiz özlü sözlerden biri? Yaşça küçük olan, büyüğün
olgunluğundan, hayat tecrübesinden yararlanmak isterken, büyük olan
da diğerinin dinamizmine hayran olamaz mı? Tabii bir de
kişilik meselesi var. Her yaş almış kişi, yaşından beklendiği gibi
köşesine çekilmiş, ağır adımlarla ilerliyor olamaz. Ya da bir
gencin yaşından beklenenin çok ötesinde olgunluk sergilediği
durumlar yok mu sizin gözlediğiniz?
Yaşı bırakın, gelişime bakın
Evlilikte yaş farkı meselesine bakarken, bugüne kadar
yerleşmiş kalıpların biraz dışına çıkmayı denemeliyiz.
Hayatta her şey bizim düşündüğümüzden farklı olabilir. Bir de tabii
asla “asla” dememek gerekir. Düşünün, “Asla kendimden küçük
biriyle olamam” ya da “Asla benden 20 yaş büyük biriyle
evlenemem” dedikten sonra bir gün aşk kapınızı
çalarsa?
Yaş ile özdeşleştirilen özellikleri bir kenara bırakıp kişilere
odaklanmak, kişilik özelliklerini tanımaya çalışmak en doğrusu. Yaş
farkından ziyade uyuma, gelişim seviyesinin aynı olup olmadığına
dikkat etmek gerekir. Birbirine yakın yaşlarda olan insanların
hayata bakışlarında derin uçurumlar varsa, sağlıklı bir evlilik
yürütmek mümkün olmaz.