Evliliklerdeki büyük risk!
Abone olTürk Nöroloji Derneği Nörogenetik Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Esra Battaloğlu, genetik hastalıkların önlenmesinde akraba evliliklerine dikkati çekti.
Prof. Dr. Battaloğlu, Türkiye'de akraba evliliklerinin
fazla olmasının genetik hastalıklarla çok sık karşılaşılmasına
neden olduğunu belirterek, "Aynı köyden evlilikler çok
riskli.
Hatta aynı kasaba ve ilçeden evlenenlerde de mutasyona (bozulma) rastlayabiliyoruz" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Battaloğlu, Türkiye'nin genetik gerçeğinin, bireylerin de devletin de özel önlem almasını gerektirecek kadar rahatsız edici olduğunu dile getirdi.
Kalıtsal kas hastalıklarının sinir ve kas siteminin farklı kesimlerini etkileyebildiğini, sadece kaslar etkilendiğinde güçsüzlük, yorgunluk, merdiven çıkamama ve kas erimesi, beynin belli bölgeleri etkilendiğinde ise unutkanlık görüldüğünü hatta bunun yıllar içerisinde artarak ilerleyebildiğini anlatan Battaloğlu, akraba evliliklerinin, genetik hastalıkları ortaya çıkaran en önemli etken olduğuna dikkati çekti.
Hastalığın ve genlerinin sık görüldüğü bir bölgeden evlenmelerde
dahi riskin arttığını vurgulayan Battaloğlu, "Her toplumda
görülen genetik hastalıklar, şansa bağlı ortaya çıkan mutasyonlar
(bozulmalar) sonucu meydana gelir. Anne ve/veya babada hastalık
taşıyan gen kopyası şans eseri ortaya çıkmışsa çocuğun bunu kalıtma
riski vardır. Bu yüzden bu tür hastalıklara kalıtsal hastalık
diyoruz” diye konuştu.
AKRABA EVLİLİKLERİNE DİKKAT
Bu tür hastalıkların kuşaktan kuşağa aktarıldığını ancak "çekinik" diye tanımlanan hastalıklar için akraba evliliklerinin önem taşıdığını vurgulayan Battaloğlu, şu bilgileri verdi:
“Çekinik hastalıklarda, tek bir kopya gende hastalık
varsa rahatsızlık ortaya çıkmaz. Ama bir çocuk hem anneden hem
babadan hastalıklı kopyayı alırsa o zaman genin iki kopyası da
hastalıklı olduğu için rahatsızlık riski çok artar ve genellikle
hastalığa neden olur.
Atalardan çekinik gen kopyasını kalıtılabilir ama kişi
normal olur. Eğer eş aynı aileden geliyorsa onun da bu kopyayı
kalıtlama ihtimali vardır. Böylece çocuğa o hastalıklı gen
geçirilmiş olur. Türkiye’nin problemi çekinik seyreden
hastalıkların çok sık görülmesi.
Bu tip hastalıklar Avrupa ve ABD’de de görülür ama çok seyrektir. Türkiye’de ise akraba evliliklerinin fazla olması, bu tür genetik hastalıklarla çok sık karşılaşılmasına neden oluyor. Örneğin aynı köyden evlilikler çok riskli. Hatta aynı kasaba ve ilçeden evlenenlerde de aynı mutasyona rastlayabiliyoruz. Özellikle akrabalar arası evliliklerde kesinlikle danışmanlık alınmalı."
GENETİK DANIŞMAN YETİŞTİREN ÜNİVERSİTE OLMALI
Battaloğlu, bu sorunlara karşın genetik danışman yetiştiren üniversite birimlerinin çok az sayıda olması nedeniyle Türkiye’de genetik danışmanlığın gelişmediğini söyledi.
Genetikle ilgili özel laboratuvarların kurulduğunu ancak bunların hem ihtiyacı karşılayamayacak kadar az hem de "özel" oldukları için halkın ulaşımının zorlaştığını anlatan Battaloğlu, "Türkiye’nin ihtiyacı olan, genetik tanı merkezlerinin bölgesel olarak geliştirilebilmesi, Türkiye'nin genetik haritasının ortaya çıkarılması da bu çalışmalara kolaylık sağlaması açısından son derece önemli" şeklinde konuştu.