Evlilik sonrası şişmanlıktan kurtulma formülü
Abone olBeslenme uzmanları, kadınların evliliklerinin ilk beş yılında hızla şişmanladıklarını ve genellikle ilk yıl ortalama 8-10 kilo alındığını söylüyorlar.
Önce aşk geliyor ardından da evlilik... Peki ya sonra?
Bu sorunun yanıtı, tartının ibresini sağa doğru yatıran 10 fazla
kilo olabilir mi acaba? Acı ama gerçek; beslenme uzmanları,
kadınların evliliklerinin ilk beş yılında hızla şişmanlamalarının
son derece sık rastladıkları bir durum olduğunu ve genellikle ilk
yıl ortalama 8-10 kilo alındığını söylüyorlar.
Kısaca, genç kızlık zamanlarımızdaki o jean pantolona artık
sığamıyorsanız, kesinlikle yalnız değilsiniz. Ancak meselenin
pantolona sığamamaktan çok daha önemli tarafları var elbette; yeni
kocalar, düğün gecesindeki o incecik gelinin birden bire iki beden
büyümesini kendi içlerinde tek bir şekilde açıklıyorlar; o da,
kadının ilişkilerine artık gereken önemi vermemesi.
Araştırma sonuçlarına göre, erkekler de evlilik sonrası
kilo alabiliyor. Ama kadınlara kıyasla çok daha az!
Ayrıca uzmanlara göre, böylesine hızlı bir şekilde kilo almak,
yatak odasında da bazı sorunlara zemin hazırlayabiliyor. Eğer ince
bedeninizi ve eşinizle iyi giden ilişkinizi korumak istiyorsanız,
bu yazıyı okumaya devam edin.
Kilo aldıran başlıca üç tuzak ve bunlardan korunma
yolları:
TUZAK 1: Düğün öncesi açlık kampları
Çoğu zaman evlilikle birlikte hızla kilo almanın temel kökeni,
nişanlılık döneminde yapılanlara dayanıyor, ölümcül gelinlik
diyetleri ve acımasız düğün öncesi açlık kampları nedeniyle pek çok
kadın, bu dönemde, ideal kilosunun altına iniyor. Ve çoğu kadın bu
dönemde, günlük kalori alımını bin kaloriyle sınırlıyor. Hatta
günde en az bir ya da iki saatini spor salonlarında kardiyo
çalışarak geçiriyor. Tüm bunları yaparak sadece kilosunu değil,
metabolizma hızını da önemli ölçüde düşürüyor. Yani, balayında
kıtlıktan çıkmış gibi yemeseniz bile, bu tempoyu sonsuza dek
koruyamadığınız sürece kilo almanız zaten kaçınılmaz.
Beslenme uzmanlarına göre, hayatımızın hiçbir döneminde kısa sürede
aşırı kilo verdiren şok rejimlere (bir ay ya da daha kısa süren)
başvurmamak gerekiyor. Sağlıklı olan, kilo verme işini daha uzun
bir vadeye yaymak, forma girmekte acele etmemek ve sonra da bunu
titizlikle korumak.
TUZAK 2: Ona ayak uydurmak
Evet, bu bir ölçüde eşinizin suçu olarak kabul edilebilir. Beslenme
uzmanları, kadınların evlilikle beraber eşleriyle aynı sıklıkla ve
aynı miktarlarda yemek yemeye başladıklarını hatırlatıyorlar. Yenen
yiyeceklerin bir özelliği de bekarlık dönemine göre daha yüksek
kalorili ve daha sağlıksız olması.
Uzmanlar, bu durumu tersine çevirmenin en iyi yolunun (biraz
bencilce görünse bile) yemeğinizi eşinizden önce almak,
porsiyonların ölçüsüne dikkat etmek ve mümkünse çok kalorili
yiyecekleri sadece ona göre pişirmek olduğunu söylüyorlar.
Restoranlarda da, siparişi önce vererek kendinizi
kurtarabilirsiniz.
Beslenme uzmanlarının bu konuda tekrarladığı diğer bir şey de,
kadınların evlendikten sonra ara öğün tüketme alışkanlığını -tabii
yine eşine ayak uydurarak- bırakması. Bunun dezavantajıysa, çok
acıkıp, ana öğünlerde çok yemek. İşte bu nedenle bu alışkanlığınıza
evlendikten sonra da sadık kalmanızda fayda var.
TUZAK 3: Yaşam tarzındaki değişiklik
Flört döneminde, bol bol görüşmek adına geceleri daha çok
çıktığınızı, daha fazla tatile gittiğinizi ve sosyal aktiviteye
katıldığınızı, evlendikten sonraysa hayatınızın yatak ve koltuklar
arasına sıkıştığını siz de kabul ediyorsunuz, büyük ihtimalle.
Elbette, evliliğin ilk yıllarında, bütün bir pazar gününü,
neredeyse akşamüzerine kadar, çarşaflar arasında geçirmenin her
şeyden daha zevkli olduğunu uzmanlar da kabul ediyor. Ancak, eğer
formunuzu korumak istiyorsanız, bekarlık dönemindeki kadar
hareketli olmasalar da, yine beraber yapabileceğiniz ve sizi
harekete geçirecek bazı aktiviteler bulmanız şart.