Kimisi ünlü olmadan önce müezzinlik yapıyordu, kimisi ise evlere temizliğe gidiyordu. İşte ışıltılı dünyalarıyla herkesi etkileyen ünlülerin keşfedilme hikayeleri... Zeki Demirkubuz, Ufuk Bayraktar‘ı babasının Cihangir’deki kahvesinde çalışırken fark etti. Bir gün kahvede otururken de genç adamı yanına çağırıp “Seninle konuşmak istiyorum” dedi. O sırada askerde olan ancak hava değişimi için geldiği İstanbul’da kalıp askerliğinin son bir haftasını da öyle “geçiştirmeye” çalışan Bayraktar; önce korktu hiç tanımadığı Demirkubuz’dan, “Beni zorla kışlaya geri götürecekler” diye. Ama sonra Demirkubuz’un oyunculuk teklifini duyunca çok şaşırdı. Müzik tarzı, giyimi, klipleriyle farklı bir çizgide ilerlemeye çalışan Hande Yener'in dünyası, tezgahtarlık yaptığı mağazaya Hülya Avşar'ın gelmesiyle değişti. Avşar'ın keşfinden sonra Sezen Aksu ile çalışmaya başladı. Fahriye Evcen Almanya'dan tatil için Türkiye'ye gelip oyuncu oldu. Tatil için geldiği Türkiye'de Oya Aydoğan'ın programına seyirci olarak katıldı Evcen. Daha sonra Aydoğan onu yapımcı İbrahim Mertoğlu ile tanıştırdı. Telefon numarası alış verişinden sonra Evcen Almanya'ya döndü. Ama sonra telefonu bir türlü susmak bilmedi. ”Asla Unutma” ve ”Hasret” dizilerinde rol aldı. Ama asıl büyük çıkışını Yaprak Dökümü ile yaptı. Kariyerini oyunculuk üzerine kurmayan Merve Boluğur‘un kuzeni bir ajanstan teklif aldı. Eğlenmek amacıyla kuzeninin fotoğraf çekimleri için stüdyoya giden Boluğur, orada tanıştığı bir başka ajans yetkilisinin kendisine verdiği kartviziti alıp cüzdanına koydu. Daha sonra kartvizitteki adresin, oturdukları mahallede olduğunu gördü. Ajansa uğradı, fotoğrafları çekildi. Bir süre sonra da reklam filmi teklifi geldi. Reklam filminin ardından birçok dizede rol aldı. Ozan Güven, aktör olmasaydı belki de dansçı olacaktı. Ya da bir ayakkabı mağazasında çalışan yakışıklı tezgahtar olarak kalacaktı. Yakınları reklam ajansına yazılması için Pelin Karahan‘a ısrar etti ama o istemedi. İstanbul'da zor yaşam şartlarından etkilenip başvurduğu ajansta ilk reklam filmini Çağan Irmak çekti. Ve bir dönemim en sevilen gençlik dizisi Kavak Yelleri ile üne kavuştu. Rafet El Roman günümüzün başarılı müzisyenlerinden biri… Şöhret olmadan önce müezzinlik yapıyordu. Müzisyen aileden gelen Sibel Can, aslında dansözlük yapıyordu. Muazzez Abacı'nın keşfi sonrası bugünlere geldi. Tuba Büyüküstün reklam filmleriyle televizyon dünyasına adım attı. Daha sonra Gülizar dizinde ufak bir oyunculuk deneyimi yaşadı. Çemberimde Gül Oya adlı dizide kendini göstermeye başlayan Büyüküstün ilk başrolünü 2005 yılında çekilen Ihlamur Altında dizisiyle tattı. Yaşamını idare ettirebilmek için temizliğe giden Yıldız Tilbe, ev sahiplerinin yanık sesini beğenmesi üzerine yolunu çizdi. İlk olarak İzmir'de bir barda şarkı söyledi. Kısa zamanda sesini duyurdu. Sezen Aksu'nun evi müzisyenlerin uğrak yeriydi. Bu gidip gelmeler sırasında Tilbe, Uzay Heparı diye bir genç müzisyenle tanıştırıldı. Bu tanışma sonrası Sezen Aksu'nun evine taşınan Tilbe, 1993 yılında ilk kasedini çıkardı. Bugün hayatta olmayan sevgilisi Efe Güray, Beren Saat'in oyunculuk yapmasında ısrarcıydı. Ve Beren'i Türkiye'nin Yıldızları Oyunculuk Yarışması'na girmeye ikna etti. Güray, 2004'te trafik kazasında hayatını kaybettikten sonra Beren Saat, oyuncu olmak için daha fazla istek duydu. “Aşkımızda Ölüm Var”la oyunculuğa başlayan Beren Saat, “Aşka Sürgün” ile yakaladığı çıkışı “Aşk-ı Memnu”daki “Bihter” ile zirveye taşıdı. “Fatmagül'ün Suçu Ne” ile zirvedeki yerini pekiştirdi. Meslek lisesi ve açık öğretim fakültelerini bitiren Esra Erol, sunucu olmayı kafasına koydu. Önce memleketi Kütahya'da yerel kanallarda çalıştı. Sonra İstanbul'a geldi. 7 aylık spikerlik eğitimi almak için geldiği İstanbul'da kaldı. Bir süre işsiz kaldı ama şansı çabuk döndü. Önce ufak dizilerde yer aldı, sonra en çok aranan tv spikeri sunucusu oldu.