Sanırım omuzlara binecek en büyük yüktür evlat acısı...
Dün trafik kazasında kaybettiği oğlunun tabutunu omuzlarken
dünyanın en büyük yükünü aldığını düşündüm omuzlarına Ergenekon
sanığı Fatih Hilmioğlu'nun...
Yürekte koca bir delik açacak kadar büyük bir acı...
Sızısı hiç dinmeyecek, yerine hiçbir sevincin
yapıştıralamayacağı bir yara..
Bir mutlu anla yamalanamayacak kadar derin bir kesik...
Evinden çocuklarından, yuvasından uzak bir adamı katbekat
sarsacak bir yürek yangını...
Suçu henüz sabit olmayan bir adama verilecek en büyük ceza nedir
bu durumda?
Acısını en sevdiklerinden uzakta yapayalnız, kimsesiz bir
hücrede yaşamak.
Ve cezayı kestiler, aslına bakarsanız kanımca cezasını
kanıtlamadan en büyük cezayı vermek istediler!
Vicdandan, merhametten zerre nasip almamış, büyük ihtimalle
kalbini sevgi yerine, empati yerine kin çukuruna dönüştürmüş
birinin alacağı karar!
Biliyorsunuz, Fatih Hilmioğlu “kaçabileceği” şüphesi nedeniyle
acısının ilk günü bile evinde geceleyemedi.
İnsan evladı ölmüşken nereye kaçabilecekse, hadi diyelim ki
kaçmak istedi.
Devlet basit bir önlemle de bu girişimi zaten önleyebilirdi.
Öyle değil mi?
Peki izahı var mı, Allah aşkına içinde bir gram mantık bulunan
bir açıklama yapılır mı?
Hangi duygudan yoksun gönlün alabileceği bir karardır bu!
Düşünüyorum...
Evladını toprağa vereceği sabahın gecesinde yalnız kalmak,
sevdiklerine sarılıp ağlayamamak hangi suçun bedeli olabilir!
İnsan ancak hamuru nefretle yoğrulmuşsa bu kararı verebilir!
Evlat acısından bahsediyoruz, daha yirmi iki yaşındaki oğlunu
kendisi de hapishanedeylen kaybetmiş, acıların acısını yaşamış bir
babadan söz ediyoruz, evde ondan teselli bekleyen aile fertlerinden
bahsediyoruz!
Biri bana söyleyebilir mi, bir insan evladını kaybettikten sonra
kaçacak bir yer bulabilir mi?
....
Fatih Hilmioğlu'nun yaşadıklarına, yaşadığı acıya, körpecik
hayatını kaybeden oğluna üzüldüğüm kadar üzüldüm bu kararı veren
yargıca da...
Öyle ki, içinde sevgi kırıntısı olmayan, nefretin yuva yaptığı
bir kalp taşıyan, belli ki intikam için nefes alıp veren bir adam
o...
Dünyanın bu en büyük acısı karşısında bile bu kadar “soğuk”
karar verebilen bu kişi dilerim eğer varsa evlatlarıyla mutlu uzun
bir hayat yaşasın...
Dünyanın en büyük bu acısıyla hiç sınanmasın...
Ama ona şunu da söylemek isterim;
Lütfen evlatlarının gözlerinin içine her baktığında Fatih
Hilmioğlu'nun acısını hatırlasın!
twitter.com/nsrnylmz