Evet...Cahit Turhan suçludur!

Tren faciası sonrası Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan üzerinde 'İstifa etsin' şeklinde yapılan algı operasyonları onu anlatmaya vesile olmuştur.

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında, her zaman işinin ehli, liyakatli insanların devlet kadrolarında yer alma sıkıntısı gelmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM dışından bakan atamaları yaparken, özellikle buna çok dikkat ettiğini gördük…

Turizmde…

Sağlıkta…

Milli eğitimde…

Ulaştırmada…

Sporda…

Bakanlıklara yapılan atamalar bunu gösterdi…

Bu ülkede en zor bakanlıklardan birinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olduğu şüphe getirmez bir gerçek…

Sorumluluk alanı çok ama çok geniş…

Nereye el atsanız ulaştırma…

Nereye el atsanız alt yapı gerçeği karşınıza çıkar…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına sürpriz bir şekilde Cahit Turhan’ın atanmasına, tek kelime ile işi ehline vermek olarak bakmak gerek…

Ulaştırma Bakanlığında uzun yıllardır tarih yazan Binali Yıldırım gibi bir devlet adamının arkasından, ekibindeki Ahmet Arslan’ın bakanlık görevini yürütmesi ve yeni sistemde de Cahit Turhan’ın atanması bir başarı öyküsünün yazılmaya devam etmesi açısından zincirin halkası olmuştur…

Son tren faciasının ardından faturanın kendisine çıkarılmak istenmesi, bir başka anlamda sorgulanmak istenmesi abesle iştigalden başka bir şey değildir…

Çünkü kasıtlı bir algı operasyonu yapıldı.

" Sinyalizyon sistemine gerek yok” demedi.

“Kazanın  sebebi olarak sinyalizyon sisteminin gösterilmesi doğru değildir”dedi.

Beyler!..

Bugün bakanlık koltuğunda oturan Turhan, hayata gözlerini adeta Karayolları’nda açmış, tam 34 yıldır liyakat sahibi bir bakan gerçeğidir…

Evet 34 yıl…

Öyle damdan düşmemiştir bakanlık koltuğuna…

Alın teri vardır…

Emek vardır…

Başarı öyküsü vardır…

Liyakat vardır…

Yani hem alaylı hem de mektepli olmak  vardır…

Hep uzun ince bir yolda yürümek vardır..

O yolları tırnakları ile kazıyarak açmak vardır...

Efsane bakanı Binali Yıldırım’ın A takımının bir parçası olmuştur hep…

Şöyle bir bakın CV’sine…

1985’te Karayolları Genel Müdürlüğü’nde mühendis olarak görev yapmaya başlamış...

Karayolları Genel Müdürlüğü’nde büro mühendisi, kontrol mühendisi, kontrol şefliği yapmış…

97 yılından başlayarak İstanbul 17. Bölge Müdürlüğü’nde Otoyol Bakım İşletme Başmühendisi, Otoyol Yapım Başmühendisi, Bölge Müdür Yardımcısı ve Bölge Müdürü pozisyonlarında yer aldı. 2005-2015 yılları arasında da Karayolları Genel Müdürlüğü görevini üstlenmiş…

Bu görevini tamamladıktan sonra sırasıyla Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı ve Danıştay üyesi olarak çeşitli görevlerde bulunmuş…

Danıştay üyeliğinden emekli olmasının ardından Kuzey Marmara otoyol inşaatını üstlenen konsorsiyumun CEO’su olmuş…

Yani Ulaştırma Bakanlığının tabanından tavanına yürürken bir başarı öyküsü yazmış…

Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde Türkiye’de tarih yazılan o büyük projelerin altında, yakın çalışma arkadaşı ve Karayolları Genel Müdürü olarak hiç tartışmasız Cahit Turhan’ın imzası vardır…

Yani bugün bakanlık koltuğunda sıradan, tecrübesiz, işinin ehli olmayan bir adam değil, tam aksine liyakat ise liyakat,  işinin ehli olmak ise işinin ehli ve arkasında en küçük olumsuz iz olmayan bir adam oturuyor

Tren kazası sonrası aleyhinde estirilen olumsuz tablo büyük haksızlık olmuştur…

Ama tipik siyasetçi kurnazlığı yapmadığı için ezilmek istenmiştir…

Ama bu olay şunu göstermiştir ki;

Sayın Bakan yanında arkasını rahatlıkla dönebileceği, güvenilir, sağlam karakterli ve üzerindeki yükü paylaşabilecek bir kadroyu oluşturmak zorundadır…

Çünkü böylesine güçlü bir bakanlık koltuğunda otururken asla duygusallığa gerek yoktur…

Kurtlar sofrasında oturduğunu çok iyi bilmek zorundadır…

34 yıllık emeğine hiç kimsenin leke getirmesine müsaade etmemelidir..

O nedenle tren kazası sonrasında yaşananları iyi etüt etmelidir…

Cahit Turhan bu ülkede öyle kolay Cahit Turhan olmadığının dersini başta kendi kadroları olmak üzere herkese vermelidir.

Duygusallık yok…

Yarın için ‘keşke şunu yapsaydım’ deme lüksü yok…

Koparılacak kafa varsa koparmalıdır! 

Bakın bana “Cahit Turhan’ın en büyük eksikliği nedir?” diye soracak olursanız derim ki;

Cahit Turhan asla siyasetçi değildir.

Siyasetçi cambazlığını bilmez…

Siyasetçi gibi edebiyat yapamaz…

Siyasetçi gibi algı operasyonlarını beceremez…

Siyasetçi gibi etrafında “Yaşa padişahım” diye lobi istemez…

Siyasetçi gibi reklamı sevmez…

Ciddidir…

Tutarlıdır…

Çalışkandır…

Ulufe dağıtmaz…

Peşkeş çektirmez…

Evet Cahit Turan suçludur!..

Suçlarını arıyorsanız işte bu saydıklarımdır...

Yoksa tren kazası üzerinden suç aramaya çalışmayın!..

Bakın 34 yıllık  hizmet adamlığına arkasında en küçük leke olmadan vatanına,milletine ve devletine  hizmet  etmesini bilmek öyle her  baba yiğide nasip olmaz..

 Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözü çok değerlidir.

Cahit Turan gibi hizmet ehli insanlarıda  çok iyi anlatır..