Evet, 7 TİP'liyi ben öldürdüm!
Abone olBahçelievler Katliamı nedeniyle 7 kez idam cezasına çarptırılan ama geçtiğiz günlerde salınan Haluk Kırcı o günleri anlattı.
Bahçelievler katliamından 32 yıl sonra konuşan eski
ülkücü Haluk Kırcı ile Sevilay Yükselir röportaj yaptı. Kırcı 7
TİP'liyi öldürdüğünü itiraf ettive " Adalete hesap verdim.
Şimdi sıra Allah'ta... O zamanlar 20 yaşındaydım, bizleri
kullandılar, 5 bin kişinin katili ben miyim?" dedi.
İşte o röportaj:
EVET BEN ÖLDÜRDÜM
Bahçelievler katliamındaki rolünüzü kabul ettiniz.
"Evet ben yaptım!" dediniz.
Evet kabul ettim. Reddetmedim.
Ama bana biraz önce de, "Pişman olsam neye yarar ki!"
dediniz. Sonuçta siz bir katilsiniz! Nedir samimi
duygularınız?
Ben yaşadıklarımın hesabını adalete verdim. Hatta fazlasıyla
verdim. Bahçelievler olayı olduğunda 20 yaşındaydım. Şimdi 52
yaşındayım. Ben 20 yaşındayken Türkiye bir kardeş kavgasının
içindeydi. Soğuk savaş operasyonları can alıyordu. Bugün o
tecrübeleri yaşamış, o keşkelerin peşine düşmüş biri olarak
söylüyorum. Bir insanın hayatından daha değerli bir şey
olamaz. Ben "Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş demektir"
diyen bir dine inanıyorum. Adalete hesap verdim. Asıl
şimdi Cenab-ı Allah'a vereceğim bir hesap var. Şiddetle, vurarak,
kırarak bir şeyleri çözmek mümkün değil. Şiddet şiddeti doğuruyor.
Şiddet sadece dışarıdan bu ülkeyi seyredenlerin işine geliyor.
OYUNA GETİRDİLER
Niye öldürdünüz?
Bu bir cinnet hali. Toplumsal cinnet hali. Ben ülkemin
komünist işgal tehdidi ile karşı karşıya olduğuna
inanmıştım. Bu tehdidi yapanlar şiddet uyguluyordu.
Ellerinde silahlar kurtarılmış bölgeler ilan ediyor ve halk
mahkemelerinde idam cezaları veriyorlardı. Bu devlete sahip çıkan,
bu işgale direnen sadece biz vardık. Buna inanmıştık. Oyuna
geldiğimizi anlayabilmek için 12 Eylül darbesinin yapıldığını
görmemiz lazımdı. Sanal bir alemde yaşıyorduk ve çok kıyıcı
olmuştuk. Benim yaptığım muhasebeyi bugün hayatta olan ve
sokakta dolaşan 5 bin katil de yapıyor mu acaba?
DİĞER KATİLLER NEREDE?
Ne demek istiyorsunuz yani?
1970'li yıllarda tam 5 bin genç öldürüldü.
Öldürülenler arasında benim canciğer arkadaşlarım vardı. 5 bin genç
öldüyse, beş bin cinayet ve beş bin katil var demektir. Bu beş bin
cinayetten yargılananlar arasında en uzun süre cezaevinde yatan
kim? Bu cinayetlerin en fazla muhasebesini yapan kim?
Sadece ben miydim katil olan? Ben cezamı çektim. Peki ya
diğer katiller nerede? Geriye dönüp baktığım zaman kendim
bile hayret ediyorum. Benim yedi sülalemde karakol yüzü gören insan
yok. Ben cinayet işledim evet, adam öldürdüm. Allahın yarattığı bir
canı almak akıl işi mi? Değil. Yüz bin kere değil.
Bahçelievler olayı trajik bir olay. 12 Eylül öncesi
cinayetlerinin sembolü oldu. Ama o öldürülen beş bin kişinin
hepsinin katili ben değilim.
Bir de azmettirenler var değil mi?
Bu oyunun ne kadar çapraşık bir oyun olduğunu o
dönemi yaşayanlar bilir. Çorum'u, Maraş'ı kim azmettirdi? 1 Mayıs
1977'yi kim planladı? O dönem Türkiye'yi yönetenlere bakın. Sokakta
oluk oluk kan akıyor, parlamento aylarca Cumhurbaşkanı seçemiyor.
İkisi de aynı işe hizmet ediyor. Darbeye! İşin ilginç yanı ne
biliyor musunuz? Yıllar sonra ben 1999'da yakalanıyorum.
Sayın Ecevit o zaman Başbakan. Dedi ki basına; "Haluk Kırcı
vicdanını temizlemek için konuşsun!" Eğer Türkiye'de vicdanı
temizlemesi gereken insanlar varsa onlar, öncelikle o gün
Türkiye'yi yönetenlerdir. Ben 20 yaşında genç, atak, kesin
kabulleri olan sıradan bir insandım. Benim yaptıklarımla Türkiye
eğer saplantıya girecekse, benim vicdanımı temizlememle Türk
gençliği kurtulacaksa ben her şeyi yaparım. Ben 20 yaşındaydım,
onlar ülkeyi yönetiyorlardı. Böyle bir saçmalık olabilir mi Sevilay
Hanım?
ÖZEL OPERASYONLAR
Kontrgerilla mıydı peki?
O kadar basit değil. Ama Türkiye'de maalesef çok
ciddi boyutta özel harp operasyonları yapılmıştır. Bu
operasyonlardan birebir bildiklerim var. Bunu da çok açık şekilde
söyleyeyim. Mesela Haziran 1979'da MHP Genel Merkezi'ni kimler
kurşunladı? 1980'de Ziraat Mühendisleri Birliği'ne kimler saldırdı?
Kimler oradaki insanları öldürdü?
Kimler?
Baksınlar. Bu olayların dosyaları orada duruyor.
Yıllar sonra ordunun içinde birileri hakkında dosya açıldı,
kapatıldı gitti.
KİTABIMDA YAZDIM
Provokasyon mu diyorsunuz?
Evet provokasyondur. Bir tane değil ki; yüzlerce
var. 'Adamların dosyası var' diyorum. Bu saldırıları
yapanların asker kökenli oldukları tespit edildi. Ben size
bir şey söyleyeyim. 1974'den sonra Kürt vatandaşlarımızın yoğun
olarak yaşadığı bölgelerde Ülkü Ocakları kurulmuştur. Kimler
kurdurtmuştur o ocakları? Oradaki arkadaşlarımıza kimler yardımcı
olmuştur? Kimler bu arkadaşlarımıza silah ve mermi getirmiştir?
Asker mi diyorsunuz yani?
Yüzde doksan dokuz. Ben yazdım zaten. "Zamanı
Süzerken" adlı kitabımda var. Maalesef o günkü şartlar değiştiği
için kimseye anlatamıyorsunuz bunu.
Yıldırım Türker sizinle ilgili ağır bir yazı kaleme
aldı ve hâlâ mutlu olduğunuzu yazdı.
Benim için yazdıkları mide bulandırıcı. Mesele
nedamet getirmek mi? Benim gurur duyduğumu söylüyor. Büyük
haksızlık. Bakın ilk defa size konuşuyorum. İlk kez bir gazeteciye
anlatıyorum. Neden peki? Çünkü yeni kuşakların benim bu çığlığımı
duymasını istiyorum. Benim yaşadıklarımı gözönüne alıp, pişmanlık
duyacakları işlere girmesinler diye konuşuyorum.