Eve değil mezara gidiyorlar
Abone olBağdat'ta minisübe veya otobüse binenlerin son adresi ev yerine mezar olabiliyor.
Irak'ın başkenti Bağdat'ta militanların işgal güçleri ve hükümet
üzerinde baskılarını artırmak için uyguladıkları son yöntem,
belediye otobüsleriyle yolcu minibüslerine düzenlenen bombalı
saldırılar.
Şehir içi toplu taşım araçlarına yönelik saldırılar hem sivil
kayıpları hem de güvensizlik hissini artırıyor. İnsanlar
başladıkları otobüs veya minibüs yolculuğunun evde mi yoksa
mezarlıkta mı biteceğinden emin değiller.
Aynı şey otobüs ve minibüs şoförleri için de geçerli. Onlar da
kontağı açtıklarında bunun son yolculukları olup olmadığını
bilmiyorlar. Çalıştığı hat kısa olmasına rağmen endişe içinde olan
minibüs şoförü Hüseyin Halaf durumu şöyle anlatıyor:
''Otobüs terminalinden dönerken iki büyük patlama oldu. Minibüsüm
isabet aldı ve arkasından çıkan çatışmada iki yolcum vuruldu.
Hattaki yolculuğum sadece 30 dakika sürüyor, ama her anı tehlike
dolu.'' Büyük belediye otobüslerinin azlığı Bağdatlıları, kolay
hedef olan özel minibüsleri kullanmak zorunda bırakıyor.
YOLCULAR OTOBÜSE BİNMEDEN ÖNCE ARANIYOR
Güvenlik kuvvetlerinin sayısının yetersiz olması ise toplu taşıma
araçlarının şoförlerini kendi güvenlik önlemlerini almaya zorluyor.
Otobüs şoförü Ali Muzhir, ''Güvenliğimi garanti altına almak için
otobüse binen tüm yolcuları kendim arıyorum. Şüphelendiklerimi
otobüsealmıyorum. Bu konuda esnek olmayı göze alamam'' diyor.
Muzhir, bir keresinde otobüsteki yaşlı bir kadın yolcunun, intihar
komandosu olabileceğinden korkarak, çarşaflı bir kadını aradığını
anlatıyor. Minibüs muavini Celal Cabbar ise ''Herkesi kendimiz
kontrol edemeyiz'' diyerek, ''daha fazla polis koruması
istediklerini'' belirtiyor.
Sürekli aranmak için ellerini havaya kaldırmak zorunda kalan
yolcular da bu durumdan şikayetçi. Otobüse binmek üzere iken
aranması için çantasını açan ve ''Buna çok sinir oluyorum, her
yerde aranıyoruz'' diyen Ahmed Abdüsselam, ''Bir gün evime girerken
kapımda bir muhafızın beni aradığını görürsem şaşmam'' diyor.