'Evde namazı karım kıldırır'

Çamlıca Subaşı Camii'nde kadın erkek birlikte namaz kılan topluluğun öncüsü Ahmet Küre'nin eşi Hatice Küre, cuma namazlarına katılmıyor. Bu konuda eşinden bir baskı görmediğini söylüyor. Kocasının tarikatçı olduğunu da kabul etmiyor. "Mevlevilikle ilgili kitaplar okuyor" diyor.

Diş Hekimi Ahmet Küre'nin evi İstanbul Altunizade'de. 100 metrekarelik mütevazı dairenin salonunda kübik açık renk koltuklar, düz hatlı ceviz rengi mobilyalar, eşinin zevkini yansıtan küçük biblolar var. Duvarlarda, gümüş aynalar, İznik işi çini tabaklar. Tavanda, oniksten yapılmış, beş mum ampullü eski bir avize. Cam sehpanın üzerindeki murano kasenin içinde yapma çiçekler. Duvardaki altın yaldız çerçeveli tablo, bir hat sanatçısı tarafından yazılmış, çevresi tezhiple süslenmiş. "Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol" yazıyor içinde.

DOĞRULAR SÖYLENMELİ

Hatice Küre, Türkiye'de kadının imamlık yapmasının mümkün olmadığını ileri sürüyor. Sözü dolaştırmadan söylemeyi seven Ahmet Küre, "Niye yapamaz" diye müdahale ediyor. "Türkiye'de din ve vicdan özgürlüğü var. Birilerinin çıkıp doğruları söylemesi gerekiyor, Kadın, vaaz da verir, namaz da kıldırır. Kıldırıyorlar da zaten benim evimde, biz ona müsaade ediyoruz. Karım Hatice bana namaz kıldırır" diyor.

SÜNNET EVDE

Cüneyd Zapzu'nun eşinin de tarikatçı olduğu yolundaki iddialara Ahmet Küre, "Gelse ne olur. Erdoğan'ın eşinin başı kapalı, gidip ona hergün soruyorlar mı niye bağladığını. Onun da inancı bu; size ne, bize ne?" diye tepki gösteriyor. Cuma namazı sırasında cami cemaatinin, kendilerinin sadece farzları kılıp, sünneti kılmadan camiden çıktıkları yönündeki iddiaları doğrulayan Küre, "Doğru. Peygamber efendimiz de öyle yaparmış. Farzı camide kılarmış, sünneti gider evinde kılarmış" diye konuşuyor. Ahmet Küre, Melami tarikatından oldukları iddialarına ise, "Öyle olsa ne olur. Asarlar mı beni?" karşılığını veriyor.

YOBAZLAR HAKİM

Türkiye'nin yobazların elinde olduğunu ileri süren Küre, şunları söylüyor: "Toplumu birbirine düşürmek gibi bir amacımız yok. Bu yobazlardan Türkiye'yi ancak bizim gibi gidip ısrar edenler kurtarır. Bu işi sadece din adamları mı biliyor? Bizim söz söyleme hakkımız yok, öyle mi? Ortada bir yanlışlık, bir terslik varsa bu din adamlarının yanlış bilgilendirmelerinden kaynaklanıyor. Bana göstersinler kendisine din alimleri diyenler; Kuran-ı Kerim'de ağzı açık, başı açık demiyor. Onlar illa öyle diyorlar. Ben onları Hac'da gördüm. Kadınlar onlara sabahtan akşama kadar yemek yapıyor, saat 12.00 olunca alt kattan üst kata tencerelerle yemek taşınıyor. Ne o, kadın hacca gitmiş"

Hatice Hanım kadrajda

Ahmet Küre, evinin kapılarını sadece Hürriyet Gazetesi'ne açtı ve mütevazı dairesinde fotoğrafının çekilmesine izin verdi. Eşi Hatice Küre, birlikte poz vermeyi kabul etmedi ama gümüşlüğün üzerindeki çiftin bir fotoğrafı tesadüfen kadraja girdi.

Kaynak: