Ev sabi olabilirsiniz...

''Ev sahibi olma hayali''nin, yıllarca tamamlanamayan inşaatlar ve hesaplananın birkaç katına çıkan maliyetler yüzünden mağduriyete dönüştüğü yapı kooperatifçiliğinde, çözümün ''bütçenin profesyonel şirketlerin yönetimine ve denetimin de devlete verilmesi'' ile sağlanabileceği bildirildi. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Kooperatifçilik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yapı kooperatiflerinin uzun yıllardır ''kanayan bir yara'' olduğunu belirtti. Ev sahibi olabilme hayalindeki vatandaşın, konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan ya da kötü niyetli kişilerin yönettiği kooperatiflere girerek mağdur olduğunu ifade eden Önal, ''Sistemin açıklarından dolayı yöneticiler ve müteahhitler ya insanları dolandırıp ortadan kayboluyor ya da inşaatlar zamanında tamamlanamayarak maliyeti birkaç katına çıkıyor'' dedi. İnsanların hayalleriyle oynanmaması gerektiğini vurgulayan Önal, ''Mevcut kooperatifçilik sisteminde hem vatandaş hem ülke ekonomisi zarar görüyor hem de kaynaklar heba oluyor'' diye konuştu. SİSTEMİN GEREĞİ VE ÖNEMİ AB'ye girme sürecindeki Türkiye'de konut kooperatifçiliğine mutlaka çekidüzen verilmesi gerektiğini kaydeden Önal, şöyle devam etti: ''Kooperatifin bütçesini profesyonel şirketler yönetmeli, şirketleri de devlet denetlemelidir. Devlet güvencesinin bulunduğu bir sistemde insanların ev sahibi olma hayalleriyle oynamak da mümkün değildir. Üstelik bu gerçekleşirse sektörde AB'ye uyum sağlama yönünde de önemli bir adım atılmış olacaktır.'' Gelişmiş ülkelerde başarıyla uygulanan bu sistem sayesinde inşaatların istenilen sürede ve maliyetle risksiz olarak bitirildiğini ifade eden Önal, arazilerin belediyeden imarlı ve altyapısı hazır olarak alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Profesyonel şirketler inşaatın yapım sorumluluğunu alarak zamanında ve planlanan ücretle bitiriyor. Finansman, insanların bankadan aldığı uzun vadeli kredilerle sağlanıyor. İnsanlar kredileri bankaya ödediği için şirketin gelirinde bir aksama olmuyor. Şirketin yaptığı işler de devlet kurumlarınca denetleniyor. Bu uygulamada insanlar kaliteli ve gerekli standartlarda konut sahibi olurken şehircilik açısından da önemli avantajlar yaratıyor.''