Ev Kadınlarının Ruh Sağlığı Sorunu

Abone ol

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde taburcu olanların 24'ünün ev kadını olduğu belirlendi.

Hastanenin psikiyatri servislerinden 2002'de taburcu olanların meslek dağılımları konusunda çıkarılan istatistiklerden derlenen bilgiye göre, geriye kalanların yüzde 3,5'i öğrenci, yüzde 3'ü emekli, yüzde 3'ü de serbest meslek sahibi olduğunu ifade etti. Ev kadınları, geçtiğimiz yıl şizofreni tedavisi görenlerin yüzde 20,5'ini, manik depresif psikozlar ve paranoya tedavisi olanların yüzde 33,6'sını, histeri tedavisi yapılanların yüzde 46'sını; takıntılı fikirler, temizlik hastalığı gibi obsessif kompulsif nevroz tedavisi görenlerin yüzde 41,6'sını, diğer nevrozların yüzde 53,5'ini, kişilik bozukluğu tedavisi görenlerin de yüzde 22'sini oluşturarak ilk sırada yer aldı. Anksiyete (heyecan) nevrozları tedavisinde ise mesleki yönden ilk sırada yüzde 23 ile memurlar bulunurken, onların ardından yüzde 10'luk dilimle ev kadınları ve emekliler geldi. "Bunaltılı Tip Bozukluklar Fazla..." Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli, ev kadınlarının sosyal anlamda bir etkileşim gösteremediklerinden dolayı "kendilerini gerçekleştirememe", "üretim içinde yer alamama", "ürettiğini görememe" nedenleriyle "tatminsiz" olduklarını söyledi. Ev kadınlarının ciddi anlamda uzunca bir süre "işe yaramazlık duygusu" yaşadıklarını vurgulayan Doç. Dr. Verimli, bundan ötürü bu kadınlarda "bunaltılı tip bozukluklar"ın fazla olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Verimli, "Neden ve niçin olduklarını bilmedikleri sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorlar. Sıkıntılı, gergin ve stresli oluyor, daha çok takdire, ilgiye ve övgüye gereksinim duyuyorlar." dedi. Ev kadınlarının, "kendilerini görememelerinden dolayı müthiş biçimde içlerinde kızgınlık, gerginlik yaşadıklarına" dikkati çeken Doç. Dr. Verimli, şunları kaydetti: "Bu kızgınlık ve gerginlikte bile Evdeki huzur bozulmasın gibi bir önyargı ile yaşadıklarını içlerine atıyorlar, öfkelerini bastırıyorlar. Bu öfke de uzun süren neşesizlikler, sıkıntılar, mutsuzluklar yaratıyor. Ev kadınları varlıklarını hissedemiyorlar. Bu durum yaygın bunaltılara, panik hastalıklarına, uzun süreli hafif depresyonlara neden oluyor. Çoğu zaman gerginlik, adale ve baş ağrıları ile çarpıntı gibi fiziksel şikayetlere dönüşüyor. Duyguları bedenselleşiyor, duyguları konuşmayınca bedenleri konuşmaya başlıyor."

Günün Önemli Haberleri