Ev kadınlarını vuran hastalık
Abone olKadınlarda özellikle menopoz, gebelik, loğusalık gibi hormonal değişim dönemlerinde ellerde uyuşma şikayeti ile ortaya çıkıyor
Kadınlarda özellikle menopoz, gebelik, loğusalık gibi hormonal
değişim dönemlerinde ellerde uyuşma şikayeti ile ortaya çıkan Tünel
(bilek kanalı) Sendromu ev işi yapan kadınları daha çok vuruyor.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji
Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Parmaksızoğlu, “Özellikle bir
gün önce yerleri silen, elde çamaşır yıkayan kadınlar bu
şikayetleri daha çok hisseder” diyor.
“En çok ev kadınlarında ve bankacılarda görülüyor”
Kısaca bilek siniri sıkışması olarak tanımlanan Karpal Tünel Sendromu, özellikle kadınların hormonal değişim dönemleri olan menopoz, gebelik, lohusalık, hormon tedavisi gibi dönemlerinde artış gösteriyor. Karpal Tünel Sendromu, özellikle ev işi yapan kadınlarda ve bankacılarda görülüyor. Diyabet, romatizma, gut gibi hastalıkların olması durumunda Karpal Tünel Sendromu'nun ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Parmaksızoğlu, şöyle konuştu: Hastalığın en belirgin bulgusu sabahları bir veya iki elde görülen şiddetli uyuşmadır. Sabah uyuşmasına koldan omuza yayılan ağrı eşlik eder.
Hastalık ilerledikçe bu uyuşmalar gündüz de devam edecek şekilde yerleşik bir hal alır. Hasta zaman içinde dikiş, yün örme gibi ince beceriler gerektiren işleri yapmakta zorlanır, elinden eşyalar düşmeye başlar. Hasta özellikle bir gün önce yer silme, çamaşır gibi ellerini aşırı kullandığı, zorladığı ev işlerini yapmış ise o gün şikayetlerini daha çok hisseder. Hastalığın en tipik bulgusu sabaha karşı uykudan uyandıran uyuşma ve bazen buna eşlik eden ağrıdır.
Bilek çevresi kırıklarında bu hastalık yine sık olarak karşımıza
çıkabilir. Bu sıkışma sonucu sinirde ileti yavaşlar. Bu sinir
tarafından duyusu sağlanmayan küçük parmakta ve yüzük parmağın
küçük parmağa bakan tarafında duyu normaldir. Karpal tünel
Sendromu'nda sıkışan sinir tarafından kontrol edilen avuç içi
kasları tam randımanlı çalışamadığı için hasta elinden eşyaları
düşürür veya ince beceri gerektiren işleri yapmakta zorlanır.”
“Hastalığın ilerlemesine izin vermeyin”
Hastalığın çok ilerlemiş formlarında başparmak kökü civarındaki kaslarda erime ve fonksiyon kusuru oluştuğu için bunun sonunda hasta elini kullanırken, el için çok önemli bir fonksiyon olan başparmağını diğer parmakların karşısına getirme becerisini kaybeder. Hastalığın bu kadar ilerlemesine müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Parmaksızoğlu, “Böyle bir tablo gelişirse, çok önemli olan bu fonksiyonu sağlamak için tendon transferi gibi oldukça komplike ameliyatlar gerekebilir” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor.
Nasıl tedavi edilir?
Tedavide; hafif yeni başlamış olgularda gece uyurken bileğin
bükülmesini önleyici ateller kullanılabilir. Kanal içi ödemi
azaltmak için tedaviye ilaç ilave edilebilir. Olguların erken
döneminde ancak bir uzmanın yapması şartıyla kanal içine
depokortizon enjekte edilebilir. Bu tedavilerden randıman alınmazsa
veya hasta bu tedavileri kabul etmez ise ya da hastalık tekrarlarsa
cerrahi girişim gündeme gelir.
Cerrahi girişim lokal anestezi ile yapılır ve hasta aynı gün evine
döner. Cerrahi uygulama ile kanal içinde sıkışan sinir rahatlatılır
ve hasta ellerini ağır işler dışında hemen kullanmaya başlar.
Operasyondan 15 gün sonra dikişleri alınır. 45 gün sonra ağır işler
dahil tüm fonksiyonlara izin verilir. Tecrübeli, bilinçli bir
cerrahi uygulamada başarısı çok yüksek bir operasyondur.
Tanı nasıl konulur?
Tanı için doktorun uygulayacağı bir takım testlerin çok önemli olduğunun altını çizen Dr. Parmaksızoğlu, “EMG (elektromiyelografi) ile kesin tanı konur. EMG hastalığın varlığını, sıkışan sinir veya sinirlerin hangileri olduğunu, hangi bölgede sıkıştığını net olarak ortaya koyduğu gibi aynı zamanda sıkışmanın derecesi hakkında da bilgi verir” diyor.