Ev alacaklara önemli uyarı: Satışlardan uzak durun!
Abone olTÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Kolçak, "Senetle satış beraberinde ciddi riskler getiriyor. Tüketici mağdur olmamak veya dolandırılmamak için çok dikkatli olmalı" dedi
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Emlak Komisyonu Başkanı
Hatice Kolçak yaptığı açıklamada, faiz oranlarının düşmesiyle konut
alırken kredi kullananların oranının son dönemde arttığını,
özellikle orta gelirli ailelerin büyük bölümünün kredili satın
alımlarda ikinci el konutları tercih ettiğini söyledi.
Kolçak, her ne kadar son dönemde düşüş olsa da konut kredisi faiz
oranlarının hala yüksek olduğunu belirterek, projelerden konut alan
tüketicilerin, inşaat şirketlerinin kendi bünyelerinde uzun vadeli
senet ile yaptığı ödeme alternatiflerini tercih ettiğini
belirtti.
Faiz ödemek istemeyen veya bu konuda hassasiyeti olan bazı
vatandaşların son dönemde müteahhit veya inşaat şirketinden senetle
konut almaya yöneldiğini, bu şekildeki alımların arttığını ifade
eden Kolçak, "Senetle satış beraberinde ciddi riskler
getiriyor. Tüketici mağdur olmamak veya dolandırılmamak için çok
dikkatli olmalı." dedi.
"TÜKETİCİ İNŞAAT ŞİRKETİNİN
GÜVENİRLİLİĞİNİ SORGULAMALI"
Hatice Kolçak, senetle maket üzerinden konut alan tüketicinin
inşaat şirketinin güvenilirliğini sorgulaması gerektiğini ifade
ederek, "Araştırmak lazım. Bu müteahhit veya şirket
daha önce kaç proje teslim etmiş, hakkında şikayet olmuş mu? Devam
eden davaları var mı? Tanınıyor mu? Alıcının bu soruların cevabını
araması lazım." şeklinde konuştu.
6502 sayılı Tüketici Kanunu'nun maketten konut satışlarını
düzenlediğini ancak kanunun piyasada tam olarak uygulanmadığını öne
süren Kolçak, inşaat şirketinin tamamlama sigortası veya hak ediş,
banka teminatı gibi inşaatın yapılamaması durumunda tüketiciyi
garanti altına alan teminatlardan birini vermesi gerektiğini ancak
uygulamada sadece bağlı kredinin kullanıldığını söyledi.
"BANKANIN KREDİ VERMEDİĞİ PROJEDEN UZAK
DURUN"
TÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Kolçak, tüketicinin konut alacağı
inşaat şirketinden yapı ruhsatının olup olmadığını öğrenmesi
gerektiğini belirterek, banka kredisi kullanılmaması ve senetle
şirkete borçlanılması durumunda bankanın söz konusu projeye kredi
veriyor olmasının büyük önem taşıdığını ve bunun sorulması
gerektiğini vurguladı.
Kolçak, şöyle devam etti:
"Kredi kullanılmayacak olsa da bankanın kredi vermediği
konut projelerinden uzak durulması gerekir. Senetle borçlanma
yapılırken mutlaka senetler nama yazılı olmalı ve her taksit için
ayrı ayrı senet yapılmalıdır. Doğru senet yaparak da tüketici
kendini teminata alabilir. Müteahhidin inşaatı bitirememesi
durumunda nama yazılı olan senetler ödenmeyebilir ancak emri
havalesine yazılı olanlar piyasada üçüncü kişiler tarafından
kullanılacağı için tüketici ödemek zorunda
kalacaktır."
"KREDİYE HAZIR OLMAYAN SENETLE
SATILIYOR"
Gayrimenkul Hukuk Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de Türkiye'de kredi
puanı düşük olan ya da faize girmek istemeyenler bulunduğunu, bu
kişiler için faizsiz şekilde belirli aylar ödemeli ve çekilişle ev
sahibi olma yöntemleri geliştirildiğini anlattı.
Herkesin bu yöntemleri kullanamadığını ya da piyasada bu bu işi
yapan herkesin "sağlam" olmadığını, bu durumun da tüketicileri
senetle konut alımına yönlendirdiğini ifade eden Yüksel, senetle
konut alımlarında müteahhidin iflası, projeyi bir başkasına
devretmesi veya kötü niyetli olması halinde tüketicilerin
konutlarını alamaması gibi durumların ortaya çıktığını anlattı.
Yüksel, kredibilitesi düşük olan ya da henüz krediye hazır olmayan
gayrimenkullerin senetle satıldığını belirterek, şunları
kaydetti:
"Evi satan müteahhit, bu senetleri bankadan kredi için
kullanabilir veya üçüncü bir kişiye devredebilir. Bu, kötü niyetli
devir de olabilir. Bu ihtimallerde tüketicinin mağdur olmaması için
senetlerin üzerine bir metin yazılması gerekiyor. 'Senetler, şu
gayrimenkulün, paftanın, parselin satışının teminatıdır' gibi bir
yazı yazılabilir. Bu defa gayrimenkulü devralmayan tüketicinin bu
senede itiraz hakkı doğuyor, senet kime geçerse geçsin... Bankada
da olsa, başka kişiye geçmiş de olsa itiraz hakkı oluyor ve üçüncü
kişi kullanamıyor. İkinci tercih olarak Ticaret Kanunu'na göre
senedin ciro edilemeyeceği kaydı konulabilir. Bu kayıt konursa
daireyi satan, eğer teslim etmezse senedi başkasına da ciro
edemeyeceği için alıcı bu senedi ödemek zorunda kalmayacaktır.
Senet icraya konursa da ödememek için karşı dava açarak
kazanabilir."
Yüksel, vatandaşın mağdur olmaması için dairenin tapu kaydına
satışın vadeli yapıldığı ve "şu senetlerle
ödeneceğinin" yazılmasının önemli olduğunu, söz
konusu ibarenin tapuya müteahhit ile anlaşılarak konulabildiğini
söyledi.