Euro sahtekarlığı başladı
Abone ol12 Avrupa ülkesinde, 1 Ocak'tan bu yana kullanılmaya başlanan Euro'nun taklit edilmesi hiç de zor değilmiş.
15 Avrupa Birliği üyesi ülkenin 12'sinde, 1 Ocak 2002'den bu
yana kullanılan ve sahtekarlığa karşı en güvenli ödeme aracı olarak
lanse edilen ortak para birimi Euro'nun, hiç de sanıldığı kadar
taklit edilmesi zor bir tekniğinin olmadığı ortaya çıktı. Günümüzün
teknolojik imkanları da kullanılarak basılan sahte Eurolar'ın büyük
bölümünü, gerçeklerinden ayırt etmek ilk bakışta neredeyse imkansız
gibi. Öyle ki, bazı sahte banknotlar, para detektörlerini bile
yanıltabilecek kalitede yapılıyor. Bu durum ise uzmanların başının
bir hayli ağrımasına sebep oluyor. Uzmanlar, kalpazanlarla merkez
bankaları arasında adeta bir 'kalite yarışı' yapıldığı kanaatinde.
Bugün kalpazanlar, bir banknotun üzerindeki tüm güvenlik
tedbirlerini tıpa tıp taklit edebilecek seviyeye ulaşmış
durumdalar. Bu da uzman olmayan bir kimsenin sahte paraları,
gerçeklerinden ayırt edebilme ihtimalini yok ediyor. Sahte
banknotların en sık rastlandığı ülkelerin başında ise Avusturya
geliyor. Sadece bu ülkede geçen yıl 15 bine yakın sahte Euro vakası
tespit edildi. Yakalanan yabancı uyruklu faillerin piyasaya
sürdükleri sahte paralar ise genelde Bulgaristan'da üretiliyor.
Makedon ve Bulgar emniyetinin de yardımıyla, Bulgaristan'da sahte
paraların basıldığı matbaa ortaya çıkarıldı. Yapılan incelemeler
sonucunda, sigara ve alkollü içecekler için sahte bandroller ve
sahte kimlik belgeleri ile birlikte 3 milyon adet sahte Euro
banknotu da ele geçirildi. Bazı ülkelerdeki yasal düzenlemeler de
kalpazanlar için önemli bazı avantajlar sağlıyor. Organize suçlarla
mücadele gibi yasal bir temele dayansa bile, telefon dinleme
cihazları kullanılması veya soruşturmalarda bazı özel yöntemlere
başvurulmasının yasak olduğu ülkeler, Euro sahteciliği ile
mücadelenin önündeki en önemli engeller arasında. Avrupa Birliği,
Güneydoğu Avrupa ülkelerine, sahtecilikle mücadele konusunda
çeşitli yardımlar da yapıyor. Avrupa Komisyonu'na bağlı
Sahtekarlıkla Mücadele Dairesi OLAF'ın Başkanı Yunanlı Yannis
Xenakis, bu yardımlar arasında uzman polislerin yetiştirilmesi ve
kalpazanlıkla mücadele konusunda geliştirilen projelere destek
verilmesi gibi konuların ilk sırada geldiğini, mali yardımlardan da
en çok Bulgaristan ve Romanya'nın faydalandığını bildiriyor.
Uzmanlara göre, sahte banknotların Euro bölgesine ulaşmadan,
kaynağında tespit edilip kökünün kurutulabilmesi, ancak Balkan
ülkeleri arasında bu konuda daha sıkı bir işbirliğinin
gerçekleşmesiyle mümkün.