Euro mu altın mı borsa mı?
Abone olParamızı nasıl yönetmeliyiz, neye yatırmalıyız? Kredi başvurularında kriterler neler? Kredibilite nasıl ölçülüyor? Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı cevaplıyor...
İNTERNETHABER
Zeynep Kurtbay
Bugün bankacılık hizmetlerinden 30 milyon kişi faydalanıyor. TBB verilerine göre Mart 2010 itibariyle kredi kartı kullananların sayısı 26 milyon. 2 milyon 280 bini ise yakın takipte. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ali Fuat Erbil’le bireysel bankacılık hizmetleri; kredi kartı pazarı; internet bankacılığı, bireysel krediler üzerine konuştuk. Şubesiz Bankacılık Birim Müdürü Barbaros Uygun da eşlik etti söyleşimize… Kredibilite nasıl ölçülüyor? Kredi başvurularından kaçı reddediliyor? Paramızı nasıl yönetmeliyiz? Ve yatırım tüyoları bu söyleşide….
Öncelikle şunu sormak
isterim… Müthiş bir kredi pazarı var; rekabet büyük. Bankacılık
hizmetleri arasında her gün yeni bir kampanya; yeni bir ürün duyar
olduk. Kredi pazarında lider kim?
Pazar payı anlamında bakıldığı zaman kredi kartında biz 1 olduk. Hem sayısında hem cirosunda. Biz birinci sıraya oturduk. Yapı Kredi ile yarışımız vardı. Mortgage’da açık ara biriz. Konut kredilerinde 43; 44 milyar liralık bir hacim var. Bu rakam bu yıl sonuna kadar 50 milyara yaklaşacak. Bizim Garanti olarak bu pazarda payımız yüzde 14.
Bireysel bankacılık nasıl gelişti son yıllarda?
ATM sayılarına, kredi kartı sayılarına bakın son 15 yılda ciddi ilerleme var. Gelişmişlik düzeyi önemli bir etken. Genel makro ekonomik şartlar bireysel bankacılığa daha uyumlu hale geldi. Gelinen noktada kıta Avrupası’ndaki bütün bankaları geçtik. Bana sorarsanız Amerika’yı bile geçiyoruz. Doygunluğa ulaştı mı derseniz? Hayır.
30 MİLYON KİŞİ BANKACILIKTAN FAYDALANIYOR
Bugün bankacılık hizmetlerinden kaç kişi faydalanıyor?
Türkiye’nin 75 milyon insanı var. 40 milyona yakın bir kısmı bankacılığa uygun. Tam rakamları bulmak zor tabii. Bizim tahminlerimiz bugün 25 ila 30 milyon kişi var bugün bankacılık hizmetlerini kullanan. Ve hala yüzde 20’lik bir yol var gibi görünüyor.
Bu pazarda daha neler göreceğiz?
Valla daha neler göreceğiz biz de göreceğiz neler göreceğimizi. Sektör ciddi kilometretaşlarına imza attı. En büyük devrim internetti. Garanti’nin 97’de ilk banka olarak interneti çıkarması; sadece Türkiye’de değil. Avrupa’da hiçbir bankada yoktu. İnternet iş yapış şeklini değiştirdi.
ARTIK ATM’LERDEN SADECE PARA ÇEKMİYORUZ
İnternet bankacılığı ne gibi yenilikler; fırsatlar getirdi, getiriyor?
Müşteri banka ilişkisine baktığınız zaman çok da hoş olmayan bir ilişki var aslında. Bankaya gitmek zevk için yapılan bir şey değil. Biz hiçbir zaman kendimizi bir Beymen bir Zara gibi konumlandıramayız. Canınız sıkılınca gidersiniz İstinye Park’a bir şey almanıza gerek yok keyif alırsınız gelirsiniz. Banka öyle değil. Biz ‘’Müşterinin hayatına nasıl değer katabiliriz; onların hayatında nasıl daha az yer alırız’’ sorularına cevap ararken internet buna en iyi çözüm oldu. Müşteri ne kullanıyor; interneti kullanıyor; ATM’leri kullanıyor. ATM’ler şu anda konvansiyonel kanal oldu. Bir ATM’den para çekme oranı kaçtır tahmin edemezsiniz. ATM’nin esas amacı nedir, para çekmektir. Garanti’nin 3 bine yakın ATM’sinde bu oran yüzde 60. Yüzde 40’ını başka amaçlarla kullanıyor. Yatırıyor, fatura ödüyor vs.
İnternet bankacılığının işlem hacmi ATM’ye mi kayıyor yani?
Hayır öyle diyemem. Fakat internet kullanmayan kişilere o hizmeti ATM’yle sunuyoruz. Platform ve araçları takip eder olduk. Cep telefonu dedik herkesin cebinde var; 2003’te lanse ettik. Mobil şubeyi 2007’de lanse ettik. İmkanlar elverdiği; tüketici de kabul ettiği ölçüde biz çalışıyoruz.
İNTERNETTE HER 3 İŞLEMDEN BİRİ GARANTİ’DE YAPILIYOR
En çok farklılık yarattığınız ürün ve hizmetleriniz neler; size göre?
Bankacılığın kendisi aslında. Sektörde önderlik bayrağını taşıyoruz; biz ne yaparsak onu yapmaya çalışıyorlar. Onun da kaymağını yiyoruz açıkçası. İnternet bankacılığında örneğin müşteri payımız açık ara pazarda yüzde 27. İşlem sayısı ise yüzde 37, 38. Yani Türkiye’de internet bankacılığında yapılan her 3 işlemden 1’inden daha fazlası Garanti’de yapılıyor. En çok efor sarfettiğimiz kredi kartlarında bile yüzde 21. Mortgage mortgage diyoruz ondaki pazar payımız yüzde 14, 14’le lideriz. Bize en yakın rakibin pazar payı 12.5. Sonuç olarak internet o kadar damga vurmuş ki hayatımıza; bankacılığa.
1 AYDA 17 MİLYAR DOLARLIK İŞLEM YAPILIYOR
İnternet bankacılığını kullanan müşteri sayısı kaç; kaç işlem yapılıyor ayda?
1.5 milyon aktif kullanıcımız var. Ayda 17 milyar dolarlık işlem yapılıyor.
En çok yapılan işlem hangisi?
Daha çok para transferi. EFT, havale. Sonra ödemeler geliyor. Sonra da yatırım işlemleri.
Twitter’da da varsınız değil mi?
Orada da varız. Ama orada işlem yapamazsınız. Biz finans sektöründe sosyal medyada da açık ara öndeyiz. 10 bin takipçimiz var.
KREDİBİLİTE NASIL ÖLÇÜLÜYOR?
Peki yine çok merak edilen sorulardan biri, kredibiliteyi nasıl ölçüyorsunuz? Konut almak isteyen bir vatandaşın kredi başvurusunda diyelim ne gibi işlemler yapılıyor?
Kredilerin onaylanması bizde ayrı bir birim tarafından yapılıyor. Her şey sistemsel. Birkaç kaynak var. Birisi Kredi Kayıt Bürosu (KBB). Her banka ona bağlı. Burada müşterilerin ödeme yetenekleri; limitleri; ödeyememe yetenekleri; riskleri her türlü datanın toplandığı yer. Bize bir başvuru geldiği zaman onun kayırlarını alırız. Bir de kendi skorlama sistemimiz var. Kişinin yaşından; mesleğinden; gelir yapısından oluşan bir sistem bu. Bu iki skoru biz bir matrikse koyarız. Bu matrikse göre sizin nerede olduğunuz ortaya çıkar. Kredi türlerine göre mortgage veya oto kredisi diyelim; sizin aylık ödeme kabiliyetinize bakarız. Bu şu demek benim aylık kredi taksitlerimin gelirimin yüzde 40’ını geçmemesi lazım. Aylık 1000 lira kazanıyorsunuz 400 lira taksit vermeniz lazım. Siz 36 aylık kredi mi istiyorsunuz; o 36 aylık kredi sizin ödemelerinizle kaç paraya tekabül eder diye bakılır. Birtakım olmazsa olmazlar vardır; kara listedeyseniz ki o da KKB’dir; kayıtlarınız kötüyse zaten verilmez.
100 KİŞİDEN 50’NİN KREDİ TALEBİ REDDEDİLİYOR
Bugüne kadar kaç kişinin kredi başvurusunu reddettiniz?
Bizim bugüne kadar destek kredisi kullandırdığımız kişi sayısı 2500-2700’dir. Destek kredisi için bize günde 5 bin 500 kişi başvuruyor. Yani onay oranı yüzde 50. Kredi kartlarına gelince yüzde 40; mortgage kredileri için daha yüksek; yüzde 80. Bize mortgage kredisi almak için gelenlerin yüzde 80’inin talebini onaylarız.
DESTEK KREDİLERİNDE C VE D GRUBUNA HİTAP EDİYORUZ
Her türlü profile hitap edebiliyor musunuz?
Destek kredilerinin ortalama büyüklüğü bizde 6 bin TL. 36 aylık taksitle düşündüğünüzde aylık taksidi 100 TL, 165 TL. 165 TL’lık taksit asgari ücretin bile yüzde 25’i. Biz C ve D gelir grubuna hitap ediyoruz. Bankalarda da her türlü müşteriye hizmet verecek bir segmentasyona gidildi. Hizmet modelleri profillere göre ayarlanmış durumda. Belli bir varlığı olanların ayrı temsilcileri vardır. Küçük krediler için giriş katındaki masalarda müşteriler karşılanır. Onların başında da her zaman bir yığılma olur. Tam destek hattımız var mesela. ‘’Ne yapayım, nasıl kredi kullanayım, kredim var ben ödemede zorlanıyorum’’ gibi sorulara cevap veriyoruz. ‘’Yüzünüzü güldüren haberler’’ kampanyasını duyurduk. Diyelim siz kredi almışsınız hiç işlemsiz size ek kredi veriyoruz; diyelim planlarınız değişti kredi almışsınız, mevcut taksitlerinizi değiştiriyoruz. Garanti.com.tr internet sayfasını da yeniledik. Artık sayfa ihtiyaçlara göre kişiselleşebilecek.
PARAMIZI NASIL YÖNETMELİYİZ? EURO MU ALTIN MI BORSA MI? İŞTE YATIRIM TÜYOLARI...
[PAGE]PARAMIZI NASIL YÖNETMELİYİZ?
Paramızı nasıl yönetmeliyiz? Para yönetiminde ne gibi kriterleri olmalı? Farklı profillerdeki müşterilerinize para yönetimi konusunda nasıl öneriler yapıyorsunuz? Türkiye'de parayı en iyi kimler yönetiyor? Kaç yatırım uzmanınız bu yönde hizmet veriyor?
Para yönetiminde öne çıkan noktaları; yatırımcının risk anlayışı, vade algısı, getiri beklentileri ve geçmiş yatırım tecrübeleri olarak sayabiliriz. Bu noktaları sorgulayarak, müşterinin risk profilini belirliyoruz. TL ve döviz yatırımcılarını “muhafazakar” (mevduatçı), “ılımlı” (mevduat ve bonocu) ya da anapara büyümesine yönelik daha “agresif” yatırımcı (hisseci) olarak ayırıyoruz. Tüm bu beklentiler ve tecrübeleri dikkate alarak, yatırımcının ekonomik/politik beklentilerini öğrenip, kurum görüş ve beklentilerimizi anlatarak nihai kararı kendisine bırakıyoruz.
Türkiye’deki bankalarda yatırım uzmanlığı hizmetini bu alanda özel eğitimlerden geçmiş, belirli bir bankacılık tecrübesine sahip bireysel bankacılar ya da özel bankacılık portföy yöneticileri veriyor. Garanti Bankası’nda şu an yaklaşık 750 Bireysel Bankacılık Müşteri İlişkileri Yöneticisi bu hizmeti veriyor.
EURO MU, ALTIN MI, BORSA MI? İŞTE YATIRIM TÜYOLARI
Bugünlerde en iyi yatırım aracı nedir? Yatırım tüyoları alabilir miyiz sizden? Bir iki rakamsal örnek de rica edebilir miyim mümkünse?
Hangi enstrümana yatırım yapmanın cazip olacağını konuşmadan önce, piyasaları kısaca değerlendirmek lazım. Bugünkü ekonomiye baktığımızda birçok AB ülkesinin yüksek borçluluk oranları ve bütçe açıkları, AB ve IMF’nin açıklamış olduğu yardım paketlerine rağmen EURO için tehdit oluşturmaya devam ediyor. ABD tarafında ise görüntü daha iyi, açıklanan makro veriler sevindirici. ABD, faizlerini AB’ye göre daha erken artıracaktır diye düşünülüyor. Bu nedenle EURO’nun kısa ve orta vadede USD karşısında değer kazanması beklenmiyor. Piyasada önümüzdeki bir kaç ay daha kurlar ve paritelerde volatilite yüksek olacak gibi gözüküyor.
Bu dönemde AB ülkelerinin ekonomilerine karşı duyulan endişeler, yatırımcıyı güvenli liman olarak düşünülen altına da yöneltti. Bir süre daha bu kaygıların devam etmesi, altını yine ön planda tutabilir. Ancak bu tip yatırım araçlarının spekülasyona da açık olduğu göz önünde bulundurularak bu yatırım aracına portföylerinde yer vermek isteyen yatırımcı için, altına endeksli “anapara koruma amaçlı”, “yapılandırılmış mevduat hesapları” ya da “yatırım fonları” değerlendirilebilir.
Türkiye’de ise daha önce görülmemiş seviyede düşük enflasyon ve faiz oranları, Avrupa ülkelerinden daha düşük CDS primleri (Kredi İflas Takası), geçtiğimiz yılki ekonomik daralmanın ardından ivme kazanan büyüme ve yükselen şirket kârları, hisse senedi piyasasını da cazip kılıyor. Ancak kısa vadede piyasalarda dalgalanma devam edebilir. Borsadaki getiri potansiyeli karşısında iştahı artan ancak dalgalanmalara karşı anapara riski taşımak istemeyen yatırımcılar için “borsaya endeksli anapara korumalı fonlara” yatırım düşünülebilir.
Yıllarca Türkiye’de görülen yüksek faiz ortamından ötürü vadeli mevduat ve hazine bonosu gibi sabit getirili yatırımları tercih eden muhafazakâr yatırımcılar, faiz seviyelerinin tek haneye düşmesiyle farklı yatırım araçlarını sorgulamaya başladılar. Risk almadan yüksek getiri elde eden yatırımcıların risk algılarını birden bire artırarak yüksek getiri için yüksek risk almalarını beklemek elbette zor. Bu nedenle yatırımcılara alternatif olarak “anapara korumalı mevduat hesapları” ve “yatırım fonları” sunuluyor.
Özetle yatırımcı, karar almadan önce piyasalardaki gidişatı ve beklentileri yakından takip etmeli, mutlaka bir yatırım uzmanından da yardım alarak seçeneklerden bir ya da birkaçını değerlendirmeli. Bu dönemde riskli yatırımlardan ziyade ilgilendiği finansal enstrümana dayalı, “anapara korumalı ürünlerin” tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.