Euro 2004'te kaybedenlerin hikayesi
Abone olPortekiz'deki Avrupa Futbol Şampiyonasında finale ulaşıldı. Şüphesiz en ilginç turnuvalardan birine sahip olan Euro 2004'e büyüklerin hüsranı damgasını vurdu.
Büyük turnuvalarda grup maçları ile gruptan çıktıktan sonra
oynanan eleme maçları birbirinden oldukça farklıdır. Ne de olsa
grup maçları "telafisi olan" maçlardır. Oysaki finallerde en ufak
hata elenmeye sebep olabilir. Grup aşamasını geçen takımlar biraz
daha gururludur ayrıca. Çünkü en az iki takımı sıralamada
geçmişlerdir ve bir üst aşamaya çıkmışlardır. Ayrıca bu aşamadan
sonra elenseler bile evlerine dönen ilk kalabalık gruptan
farklıdırlar. Ne de olsa çeyrek ya da yarım olsalar bile
"finalist"lerdir ucundan. Bakalım Euro2004'te kimler elenmiş çeyrek
ve yarı final aşamasında: İngiltere: İlk elenen takım oldu
Adalılar, ama elenmeyi hak ettikleri söylenemez. Kabul ellerindeki
yeteneklere rağmen defansif bir futbol sergilediler ama yine de bir
"takım" vardı sahada. Ellerinden gelen gayreti gösterdiklerine de
tüm seyircileri inanmakta, fakat o kötü penaltı şanssızlıkları
Portekiz'de de yakalarını bırakmadı. İngiltere'de tek göze batan
art arda 3. penaltısını kaçırıp –ki ikisi bu turnuvadaydı- elenmede
büyük pay sahibi olan Beckham oldu. Fransa: İlk elenen favori oldu
Horozlar. Turnuvanın en çarpıcı takımı Yunanistan onları da bozguna
uğrattı. İngiltere'nin tersine, oynadıkları futbol kimseyi tatmin
etmedi. Trezeguet kayıpları oynadı, Santini oyunu sadece izledi,
takım içi uyum yoktu, vs vs. Anlaşılan o ki 2002'de yaşanan travma
akıllarını başlarına getirmemiş, şimdi yeniden yepyeni bir
yapılanma sürecine girecekler. İsveç: Beklenenden ileriye giden
İskandinav ekibi iyi savunma yapıp özellikle 60. dakikadan sonra
vites yükselterek İtalya'yı elemişti grupta. Hollanda karşısında
savunma tamamdı da, ilerideki İbrahimovic-Larsson ikilisinde iş
yoktu. Gerçi uzatmaların son dakikalarında iki topları direkten
dönmese yarı finalistlerdi ama kaderlerini penaltılar belirledi.
İbrahimovic de kaçırdığı penaltı ile kendi adına iyi geçen bir
turnuvayı kötü bitirmiş oldu. Danimarka: Çeyrek finaldeki
Danimarka-Çek Cumhuriyeti eşleşmesi turnuvanın en göze hoş gelen
iki ekibini karşı karşıya getirmişti, iki takım güzel bir maç
izlettirdi ve evine dönen Danimarka oldu. Turnuva boyunca
Rommedahl, Jorgensen ve Grokjaer gibi oyuncularla etkili kanat
organizasyonları geliştiren Danimarka sakat ve cezalı oyuncuları
nedeniyle adeta kolu kanadı kırık bir takım görüntüsü çizdi
elenirken. Hollanda: Turnuvanın en çok eleştirilen teknik direktörü
şüphesiz Dick Advoocat idi. Kadro seçiminden maç taktiğine, sahaya
dizilişten oyuncu değişikliğine kadar yaptığı her şey eleştiri
konusu oldu. Turnuva boyunca bir türlü zekasını kullanmak istemeyen
tembel öğrenci görüntüsü veren Hollanda, ev sahibi Portekiz'e
elenirken parlak bir performans koyamadı ortaya. Çek Cumhuriyeti:
Turnuvanın –şimdilik- son sürprizi oldu Çeklerin elenmesi. Turnuva
öncesi gizli favoriydiler ama maçlar ilerledikçe görüldü ki
şampiyonluğa en yakın takım olacak Euro96'nın finalistleri. Nedved,
Poborsky gibi deneyimli yıldızlarla Baros, Rosicky gibi genç
yıldızların başarılı karması... Başlarında deneyimli teknik
direktör Karel Brückner...4 maçta 4 galibiyet...Rakip filelere
gönderilen 10 gol... Gel gör ki onlar da Yunan duvarına toslayarak
Rehhagel'in öğrencilerinin kurbanı oldular. Kaynak : TNN