Etnik hastalıklar yaygınlaştı
Abone olEtnik yapı hastalıkları nasıl etkiliyor? Kocaeli Üniversitesi, Türkiye'deki 8 etnik grubun genetik yapılarına bakarak kimin hangi hastalığa yatkın olduğunu araştırdı.
Kocaeli Üniversitesi, Türkiye'deki 8 etnik grubun genetik
yapılarına bakarak kimin hangi hastalığa yatkın olduğunu araştırdı.
2 yıl süren araştırmaya 1279 kişi katıldı. Kocaeli Üniversitesi,
Türkiye’deki farklı etnik grupların genetik yapılarını araştırdı.
Araştırmada Çerkezlerin kalp ve damar hastalıklarına karşı çok
dayanıklı oldukları, ancak Alzheimer riski taşıdıkları ortaya
çıktı. Türkmenler ise tam tersi özellikler taşıyor, kalpleri
tehlikede... KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji
BölümÜ Başkanı Prof. Dr. Ali Sazcı yönetimindeki ekip, Türkiye’de
bir ilki gerçekleştirerek sekiz etnik grubun genetik yapısını
inceledi. Çalışmanın sonuçları 26-30 Ekimde Toronto’da düzenlenen
Amerikan İnsan Genetiği Birliği’nin yıllık toplantısına bir
bildiriyle sunuldu. Prof. Sazcı’nın asistanları Emel Ergül ve
Gürler Akpınar’la yürüttüğü araştırma, Boşnak, Çerkez, Türkmen,
Yörük, Manav (1291’den itibaren Anadolu’ya gelen, Yörüklerden önce
yerleşik düzene geçen ve daha çok Adapazarı, Bursa ve
Kırklareli’nde yaşayan, ziraatle uğraşan yerli halk), Kürt, Gürcü
ve Bulgaristan göçmenlerinin yoğun yaşadığı köylerde anket ve kan
örnekleri alınarak yapıldı. ETNİK GEN TARAMASI Toplanan bulguların
incelenmesi sonucunda, Kürtlerle Manavların genetik olarak
birbirine yakın olduğu, Türkmen ve Yörüklerin felç, migren, meme
kanseri, damar sertliği bakımından en fazla riski taşıdığı
anlaşıldı. Bu hastalıklara en dayanıklı etnik grubun ise Çerkezler
olduğu ortaya çıktı. Ama Çerkezlerin de Alzheimer, hafıza kaybı ve
kısırlık gibi hastalıklara en yatkın etnik grup olduğu görüldü. Bu
hastalıklara eğilim konusunda Çerkezleri, Bulgaristan göçmenleri
izlerken aralarında en dayanıklı grup Türkmenler oldu. ‘Lipid
metabolizması’nın çalışmasında en fazla problemin Türkmenler ve
Bulgar göçmenlerinde, en az da Kürt ve Yörüklerde olduğu saptandı.
Lipid metabolizması bozukluğu, Alzheimer, hafıza kaybı, kısırlık
gibi hastalıklara karşı en dayanıklı etnik gruplar Yörükler, Manav
ve Kürtler. BOZUK GENE FOLİK ASİT Prof. Sazcı’ya göre Türk
toplumuna ait gen bilgilerini Türk bilim adamlarının üretmesi
gerekiyor. 1 milyon dolarlık yatırımla gen haritası çıkarmak
mümkün. Bu veriler hastalık riski taşıyan grupların tespiti ve
koruyucu hekimlikle hastalıkların önlenmesinde kullanılabilir.
Çalışmada sadece ‘MTHFR’ ve ‘APO E’ adlı iki genin incelendiğini
belirten Prof. Sazcı, verilerin toplum sağlığı konusunda
kullanılabileceğini söyledi: ‘Türk toplumundaki en yaygın
hastalıklara neden olan iki geni inceledik. Örneğin MTHFR geni,
kalp damar hastalıkları ve psikiyatrik hastalıklarla bağlantılı. Bu
gen deforme olup MTHFR 677 TT’ye dönüştüğünde risk ortaya çıkıyor.
Engellemenin yolu folik asit düzeyini kontrol etmek. Düşükse
takviye yapmak. Fazlasının zararı yok çünkü. Fazla pişirilen
yemeklerde folik asit ölüyor. Risk grubundakiler buna dikkat
etmeli. Bol bol ıspanak, kıvırcık, marul, bürüksel lahanası,
brokoli, mantar, karaciğer ve böbrek yemeli. ABD’de birçok besin
maddesine folik asit eklenmesi zorunlu hale getirildi.’ ‘APO E’
GENİ DEFORME OLUNCA HAFIZA KAYBI ORTAYA ÇIKIYOR Lipidlerle ilgili
olan APO E geni, deforme olduğunda hafızayla ilgili sorunlar, şeker
hastalığı, kısırlık ortaya çıkıyor. Engellemenin yolu, riskli
gruptakilerin karbonhidratlardan uzak durması. Prof. Sazcı,şunları
söyledi: ‘Karbonhidrat beslenmesini ön planda tutan bölgelerde,
başta Gaziantep olmak üzere, şeker hastalıkları yüzde 5’er
civarında. Gelişmiş ülkelerdeki gibi protein, vitamin ve minerale
dayalı, sebze ve meyve tüketimini ön plana çıkaran beslenmeye
geçilmesi gerekiyor. Koyun etinin yüzde 11’i protein, yüzde 28’i
karbonhidrat, geri kalan yağ içerir. Büyükbaş hayvan yerine koyun
yiyende de bu sorunlar görülebilir. Ben hindi, tavuk eti
öneriyorum.’ HURRİYETİM