Et ihtiyacı için Kastamonu un önerisi
Abone olTırmanan et fiyatlarına karşık et ithalatını sakıncalı görüyorlar. Bir önerileri var o da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği.
Kastamonu Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Fazıl
Deligözoğlu, son zamanlarda et fiyatlarının artış göstermesiyle
gündeme gelen et ithalatının hayvan yetiştiricilerini endişeli bir
bekleyişe sevk ettiğini söyledi.
ET SATARKEN ET ALIR OLDUK
"Et fiyatlarında meydana gelen artışlarda fiyatları düşürmek
gerekçesi ile akla gelen et ithalatıdır. Bu kısır bir döngüdür"
diyen Deligözoğlu, "1980-1984 yılları arasında Ortadoğu ülkelerine
yılda 300-400 milyon dolara varan kırmızı et ihracatı
gerçekleştirilirken bugün ne oldu da et ithal eder hale geldik?
Bütün uyarılara rağmen 1980'li yılların ikinci yarısında yapılan
damızlık ithalatı, 1990 yılında başlayan kasaplık hayvan
ve et ithalatı, ülke hayvancılığına hiçbir katkı sağlamamıştır. O
gün gelen damızlıklar yararlı olmuş olsaydı bugün Kastamonu sığır
ırkının tamamının kültür ırkı hayvanlardan oluşması gerekirdi.
Halbuki şu anda var olan kültür ırkı Simental, Holstein ve Montofon
ırkı hayvanların büyük çoğu veteriner hekimlerin ve sağlık
teknisyenlerinin öz verili çalışması sonucu suni tohumlama yoluyla
elde edilmiştir" diye konuştu.
DAMIZLIK HAYVANLAR KESİLİYOR
1991 yılında 60 milyonun üzerinde olan koyun-keçi sayısının 2009
yılında 25 milyon olduğunu da söyleyen Deligözoğlu, "1990 yılında
nüfusumuzun 60 milyon, 2009 yılında 72 milyon olduğu dikkate
alındığında kişi başına düşen küçükbaş hayvan sayısının acı durumu
görülmektedir. Özellikle 2009 yılı Şubat ayından itibaren aşırı
düşüş gösteren süt fiyatları sonucu büyükbaş damızlık hayvanların
kesime gönderilmesi de hayvan sayılarının azalmasında etkili
olmuştur. Yaklaşık 350 bin tahmin edilen damızlık hayvan kesimi
telafisi mümkün olmayan zararlara yol açmıştır. Veteriner Hekimleri
Birliği olarak 'Süt veren inek kesilir mi' diyerek yaptığımız
haykırmanın haklılığı bugün görülmektedir.
Yaşanan tecrübeler göstermiştir ki ithalat kısa dönemde fiyat
hareketlerini bir parça engellemiş ancak tamamen yetiştiricinin ve
tüketicinin aleyhine olmuştur. Ancak birkaç kişi ve kuruluşun çok
işine yaramıştır. Bugün Avrupa ülkeleri ve ABD başta olmak üzere
bütün Amerika ülkeleri et ihracatçısı konumundadır. Bu ülkelerde
hayvancılık tarımın lokomotifidir. Memleketimizde yüksek bir
hayvancılık potansiyeli bulunmasına rağmen bugüne kadar uygulanan
yanlış politikalar nedeniyle et ithal eder hale geldik.
Hayvancılıkta yapısal sorunların ortadan kalkmasıyla biz de hayvan
ve hayvansal ürün ihraç eder duruma gelebiliriz" şeklinde
konuştu.
"KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNE ÖNEM VERMEK ÇOK FAYDALI
OLACAKTIR"
Gelişmiş ülkelerde hayvancılığın tarım içindeki
payının yüzde 50'lerin üzerinde, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 25
civarında olduğuna da dikkat çeken Deligözoğlu, "Bu oran
arttırılmadığı ve buna uygun politikalar üretilmediği müddetçe
ülkemiz her geçen gün daha fazla damızlık hayvan ve et ithalatçısı
konumuna düşecektir. Ülkemizde kırmızı et açığını sığır etiyle
kapatmak bugün için zor görülmektedir. Kırmızı et ihtiyacını
küçükbaş hayvan etiyle karşılamak daha ucuz ve kolay olacaktır.
Özellikle kuzu eti halkımızın severek tükettiği bir ettir. Koyun
yetiştiriciliğini teşvik etmek çok yararlı olacaktır. Kastamonu'da
da koyun yetiştiriciliği geçmişte başarıyla yapılmıştır. Son
zamanlarda gündeme gelen süt keçisi yetiştiriciliği gibi ironik
düşüncelerden vazgeçerek ihtiyaç olan koyun yetiştiriciliğine önem
vermek çok faydalı olacaktır" görüşünü dile getirdi.
Hayvancılık desteklemelerinin tarım destekleri içerisindeki payını
yüzde 20'den en az yüzde 40'lara çıkarılması gerektiğine dikkat
çeken Kastamonu Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Deligözoğlu,
kaliteli kaba yem açığının giderilmesi için ekim alanlarının
genişletilmesi, ziraatın temel girdisi olan mazot ve gübrenin
fiyatlarının çiftçiye yarı fiyatıyla verilmesi, meraların ıslahının
yapılması ile Irk ıslahı ve hayvan hastalıkları ile mücadele
çalışmaları hızla devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.