Et fiyatlarındaki artış zekayı vuracak
Abone olEt fiyatlarının önlenemeyen yükselişi Türk halkının sağlığını da tehlikeye atıyor. Protein zengini et tüketimindeki azalma zeka gelişimini etkileyecek.
Et fiyatlarındaki yükseliş tüketimi azaltıyor. Uzmanlar
protein zengini etin az tüketilmesinin sakıncaları konusunda
uyarıyor.
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, Türkiye'de
yıllık kişi başına kırmızı et tüketiminin 12 kilogramda kaldığını
belirterek şöyle konuştu:
''AB ülkelerinde bu rakam domuz etiyle birlikte 62 kiloya ulaşıyor.
Türkiye'nin aksine Avrupa'da beyaz et tüketimi, kırmızı ete oranla
düşük kalıyor. TÜİK rakamlarına göre 2009'da et üretimi, bir önceki
yıla göre yüzde 14,5 azaldı. Bu durum tüketime de yansıdı. Zaten az
olan kırmızı et tüketimi daha da düştü.''
10 KG ALTINA İNDİ
Yalçındağ, bu yıl için ise üretimde yüzde 20-25 arasında bir
daralmadan söz edildiğini belirterek, ''Üretimdeki daralma
tüketimde azalma demektir. Yüzde 20 azalma bile olsa yıllık kişi
başına düşen tüketimin 10 kilogramın altına indiği anlamına
geliyor. Yani günlük kişi başına tüketim yaklaşık 32,8 gramdan, 27
grama kadar geriledi. Sağlıklı beslenme için günlük ortalama 100
gram et öneriliyor'' dedi.
Bir çocuğun anne karnından başlayarak 6 yaşına kadar geçen sürede
kırmızı etçe zengin beslenmesi gerektiğini vurgulayan Yalçındağ, et
proteinlerinin çocukların gelişimi açısından çok önemli olduğunu
söyledi.
BEYİN GELİŞİMİNDE KIRMIZI ETİN ÖNEMİ
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Mustafa Tayar da insanların sağlıklı ve dengeli beslenmelerinde
hayvansal kaynaklı gıda grubunun bir çeşidi olan etlerin çok önemli
yerinin bulunduğunu bildirdi.
Etin içerdiği besin ögeleri, insan organizmasının doku yapım ve
onarımında büyük önem taşıdığını dile getiren Tayar, özellikle
büyüme, gelişme çağındaki çocuklar, hamileler, orta yaşın
üzerindeki yetişkinlerde günlük beslenmede ortalama 100-150
gram etin tüketilmesi gerektiğini kaydetti.
Tayar, etlerin A ve B grubu vitaminleri, demir, magnezyum ve çinko
gibi mineraller bakımından çok zengin olduğunu belirterek, şöyle
konuştu:
''Etlerin içerdiği proteinin biyolojik kalitesi oldukça yüksektir.
Yani vücut proteinine dönüşüm oranı ortalama yüzde 80-85 olduğundan
insan organizması için çok değerlidir. Etler beslenmemizde iyi bir
protein kaynağı olarak yer alırlar. Proteinler, vücudun büyümesi,
gelişmesi ve hastalıklardan korunması için gerekli olan en önemli
besin maddesidir. Et proteini, biyolojik değeri yüksek olan
bir proteindir. Ette bulunan proteinlerin kaliteli olmasının
sebebi, insan beslenmesi için gerekli olan exogen-aminoasitlerin
hepsini yapısında bulundurmasıdır. Bu proteinlerin vücutta emilimi
yüzde 97-98'dir. Yani vücutta neredeyse tamamını
kullanılır.''
Bir kişinin günlük alınması gereken proteini bitkisel gıdalardan
karşılayabileceğini anlatan Tayar, ''Ancak bu durum, vücudun
protein ihtiyacının karşılandığı anlamına gelmez. Çünkü bitkisel
proteinler, exogen-aminoasitleri bakımından daha fakirdir''
dedi.
AZ ET TÜKETİMİ ZEKA GELİŞİMİNİ OLUMSUZ
ETKİLİYOR
Et tüketimindeki düşüklüğün ve buna bağlı protein yetersizliğinin,
gelişme bozuklukları ve sağlık problemlerine yol açtığını ifade
eden Tayar, şunları kaydetti:
''Türkiye'de büyüme geriliği problemlerinin sebebi de
proteince zengin gıdalarla beslenilmemesidir. Beyin gelişiminin
yüzde 90'ı 3 yaşına kadar tamamlandığı için, enerji ve protein
yetersizliği, zeka gelişimini olumsuz etkiler. Bu yüzden beyin
gelişiminin sağlıklı olması için çocuk yaşta et tüketimi büyük önem
taşıyor. Özellikle demir, ette organizmanın kolay
özümseyeceği şekilde bulunur. Bu yüzden kansızlık tedavisinde et
fazlaca önerilen bir temel besin maddesidir. Kırmızı et yerine
proteinin bitkisel kaynaklardan karşılanması mümkün olabilir ancak
önemli bazı aminoasitlerin vücuda alınması gerekiyor. Bunun için de
kırmızı et tüketmek gerekiyor.''