Eşref Bitlis'in ölümünü anlattı

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili yeni bir soruşturma başlattı. Büyük gizlilik içinde yürütülen soruşturma kapsamında önce eski korucubaşı Bedirhan Akdağ dinlendi. Bölgedeki çok sayıda faili meçhul cinayette JİTEM parmağı olduğunu söyleyip 'Hançer timi'ni deşifre eden Akdağ'ın ifadesinin ardından Yüksekova çetesini ortaya çıkartan eski astsubay Hüseyin Oğuz da 25 sayfalık ifade verdi.

Taraf'a konuşan eski istihbarat astsubayı Hüseyin Oğuz, kısa süre önce davet üzerine Diyarbakır'a gidip savcılığa ifade verdiğini söyledi. Oğuz, ifade sürecini şöyle anlattı:

İKİ GENCİ ASTSUBAY ÖLDÜRDÜ

"Benden iki gün önce eski korucubaşı Bedirhan gidip ifade vermiş. Savcıya benim de bu konularda bilgi sahibi olduğumu söyleyince davet ettiler. Diyarbakır'a gittim. Savcıya tanık koruma programından faydalanmak istediğimi söyledim. Hemen koruma şube müdürünü çağırdılar. Bundan sonra bende bildiklerimi anlatmaya başladım. Ağırlıklı olarak JİTEM, faili meçhuller, örgüt içi infazlar, örgütlerin işbirliği konuları hakkında bildiklerimi anlattım." Oğuz, savcılığa verdiği 25 sayfalık ifadenin satır başlarını ise şöyle aktardı: "İfademde PKK-DHKPC işbirliğini anlattım. 30 Mart 1993 tarihinde bunlar dayanışma kararı aldı. Finansal kaynak paylaşımı, militan paylaşımı konularında işbirliği kararı aldılar. Örneğin PKK henüz güçlü değilken DHKP-C bir kış onlara 110 torba un verdi. PKK o kışı dağlarda o sayede geçirdi. Eşref Bitlis'in ölümüne ilişkin bildiklerimi de anlattım. Eşref Paşa'yı terörün bitmesini istemeyenlerin öldürdüğünü anlattım ifademde. Sonra üniversite öğrencileri Fatma ile Servet Aslan'ın öldürülmesine ilişkin bildiklerimi anlattım. Hatta onları öldüren astsubayın adını verdim. Bu çocuklar JİTEM'in faaliyetlerini gördükleri için öldürüldüler. İfademde JİTEM'in yaptığı infazları da anlattım. Sanırım benim bu anlattıklarımdan sonra yeni bir JİTEM soruşturması açılacaktır."