Seyitgazi'ye bağlı Yenikent Mahallesi'ndeki Küllüoba kazı çalışmalarına, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle 1996 yılında başlandı. Aradan geçen zamanda, kazı alanında İlk Tunç Çağı'nın kültürel özelliklerini ortaya çıkaran objelerin yanı sıra hayvan kemikleri ve yerleşim yerleri tespit edildi. Kazılarda milattan önce 3 bin yıllık taş sanduka ve çömlek mezar olmak üzere toplam 15 mezar alanı belirlendi. Yapılan kazı çalışmalarında en dikkat çeken buluntulardan biri ise köpek kemikleri oldu.Köpek eti yiyerek beslenmişler: Köpeklerin, öldürülüp, yendikten sonra kemikleri bütün olarak alandaki çok sayıda mezara gömüldüğü tespit edildi. Ayrıca milattan önce 3 binli yıllara tarihlenen kişilerin, bir dönem yaşanan kuraklıkta çok fazla köpek etini yiyerek, beslendiği ortaya çıkarıldı. Kazı çalışmalarına katılan arkeozoologlar, köpek kemikleri üzerinde kasap kesi izleri de tespit etti. Ayrıca köpek etlerinin çanak, çömlek gibi malzemelerle ateşte haşlanarak, yendiği belirlendi.Köpek tüketme durumuyla karşılaştık: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Küllüoba Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, bulunan hayvan kemiklerinin titizlikle incelendiğini ve yaklaşık 4 bin 500 yıl öncesi köpek etlerinin yendiğini belirlediklerini söyledi. Doç. Dr. Türkteki, köpek kemiklerinin 'adak' şeklinde gömüldüğünü belirterek şöyle konuştu:Kuraklık yaşanmış: "Kazı çalışmalarımızda sadece arkeolojik buluntular, çanak, çömleklerin yanı sıra mimarinden başka bitki ile hayvan kemiklerini de inceliyoruz. Bu hayvan kemiklerini incelememiz sırasında önemli bir durumla karşılaştık. Daha önce sığırın yoğun olarak tüketildiğini ve ağır işlerde kullanıldığını biliyorduk. Yine diğer koyun, keçi gibi hayvanların tüketildiğini de biliyoruz ancak burada daha farklı bir durum var. 4 bin 500 yıl öncesine tarihlenen bir köpek tüketme durumuyla karşılaştık. Özellikle belli bir dönemde Küllüoba'da kuraklığın da yaşandığına dair verilerimiz var. Bunu bitki kalıntılarında da saptıyoruz. Hayvan kemiklerinde de köpeğin tüketilmiş olması bize bunu söylüyor. Ama sadece bu değil, aynı zamanda köpeğin tüm olarak özel bir ritüelin parçası olarak bir bütün olarak adak çukuruna bıraktığını görüyoruz. Hatta daha özel bir anlamı da olabilir."Kasaplık kesi izleri bulundu: Köpek kemikleri üzerinde kasaplık kesi izlerinin tespit edildiğini anlatan Türkteki, "Kemikler üzerinde kasaplık izlerine rastladık. Şu an hocalarımız bunun değerlendirmesini yapıyorlar. Yenilen köpeklerin kemikleri rastgele atılmamış ve özellikle bir yere gömülmüş. Hatta bazı alanlarda onlar için işaretler de bırakılmış. Daha farklı bir anlamı var gibi görünüyor. Köpeklerin öldürülerek kaynatıldıktan sonra yenildiğini gösteren bulgular var. Bir örnek değil, Küllüoba'da köpek tüketildiğine dair çok sayıda veri ve örnek var. Anadolu'da daha önce köpek tüketildiğine dair veriler var ama bu kadar yoğun bir durumla ilk kez karşılaşıyoruz. 4 bin 500- 5 bin yıl kadar geri gidiyor" dedi.Köpek etini haşlayarak yemişler: Kazı çalışmalarında yer alan Batman Üniversitesi Arkeometri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi arkeozoolog Ebedin Emlük, köpek etlerinin yendiğini, yaptığı çalışmalarla belirdiğini söyledi. Emlük, "Günümüzden yaklaşık 4 bin 500 ile 5 bin yıl önce o dönemdeki insanların burada köpek eti yediklerini tespit ettik. Arkeologların getirdiği kemikleri burada birleştirdiğimizde, kemiklerin üzerinde kasaplık kesi izlerine rastladık. Bu izler de hayvanın kesilerek parçalandığının göstergesidir. Bazı kemiklerin yanmış olduğunu belirledik. O kemikler de ateşte pişirilmiş. Bazılarının da çanak, çömleklerde parçalar halinde haşlandığını tespit ettik. Sadece bir örnek değil, bunun yoğun olarak yapıldığını gördük. Yine yapılan çalışmalarda en çok sığır etinin tüketildiğini anlıyoruz ancak burada ilginç olarak köpek etleri de yenilmiş" diye konuştu.