Eski Türkiye güzeli Mahmure Birsen Sakaoğlu'nun mirası itfaiyecilere kaldı
Abone olTÜRKİYE eski güzeli ve doktor Mahmure Birsen Sakaoğlu'nun, bankadaki 16 milyon TL ile Fatih'teki bir evini, kendisini 87 yıl arayla 2 kez yangından kurtaran Fatih İtfaiye Teşkilatı'nda görevli itfaiye erlerine bıraktığı vasiyetnamesi, 18 yıl sonra mahkeme tarafından geçerli sayıldı.
TÜRKİYE eski güzeli ve doktor Mahmure Birsen Sakaoğlu'nun,
bankadaki 16 milyon TL ile Fatih'teki bir evini, kendisini 87 yıl
arayla 2 kez yangından kurtaran Fatih İtfaiye Teşkilatı'nda görevli
itfaiye erlerine bıraktığı vasiyetnamesi, 18 yıl sonra
mahkeme tarafından geçerli sayıldı.
Sakaoğlu'nun, 2000 yılında kendi el yazısıyla kaleme aldığı vasiyetnameye, 2003 yılında 94 yaşında hayata veda etmesiyle birlikte kardeşi emekli Albay Selahattin İzmirli ve 4 yeğeni itiraz etmişti. Mahkeme 14 yıl süren dava sonunda vasiyetnamenin geçerli olduğuna karar vererek, bankadaki 16 milyon TL ile evin tümünün itfaiye erleri ve Sakaoğlu'nun belirlediği 5 isme kaldığına hükmetti. Mahkeme, vasiyetnamesinde 'bir kuruş bırakmıyorum' dediği kardeş İzmirli'nin mirastaki saklı payını da iptal etti. Vasiyetnameye göre; itfaiye erleri, hayatta oldukları sürece, bankadaki paranın faiz geliri ile evin kira gelirini 3 ayda bir eşit şekilde alacak.
87 YIL ARAYLA İKİ KEZ ALEVLER ARASINDAN
KURTARILDI
Fatih'te 1909 yılında dünyaya gelen Mahmure Birsen
Sakaoğlu(İzmirli), henüz 4 yaşındayken evlerinde çıkan yangında
binada mahsur kaldı. Yangına müdahale eden Fatih İtfaiyesi
Teşkilatı ekipleri, Sakaoğlu'nu alevlerin arasından kurtarmayı
başardı. Bu olayın ardından İzmirli Ailesi, küçük kızlarını
kurtaran itfaiye teşkilatına duydukları minneti her fırsatta dile
getirdi. Mahmure Birsen Sakaoğlu da bu minnet duyguları arasında
büyüdü. 1936 yılında katıldığı yarışmada Türkiye Güzeli seçilen
Sakaoğlu, bir taraftan da tıp eğitimini tamamlayarak pratisyen
hekim olarak çalışmaya başladı. Kendisi gibi doktor olan Mustafa
Sakaoğlu ile evlendikten sonra ABD'ye gitti. 7 yıl sonra Türkiye'ye
geri dönen çiftin çocukları olmadı. Mahmure Birsen Sakaoğlu, 1999
yılı Eylül ayında eşini kaybetti. Yalnız yaşamaya başlayan
Sakaoğlu'nun evinde 2000 yılında bir kez daha yangın çıktı. 87 yıl
arayla ikinci kez alevlerin arasında kalan Mahmure Biren
Sakaoğlu'nu itfaiye ekipleri kucaklarına alarak bir kez daha
kurtardı.
Erkek kardeşi emekli Albay Selahattin İzmirli ile anlaşmazlıklar
yaşayan Sakaoğlu, 3 Mayıs 2000 tarihinde Bakırköy Noterliği'nde 2
doktor şahitliğinde el yazısıyla vasiyetnamesini yazdı.
“FATİH'TE TEK BAŞIMA YAŞIYORUM"
Vasiyetnamesine, “Fatih'te tek başına yaşamaktayım. Şahitler
huzurunda vasiyetnamemi yazıyorum” diye başlayan Mahmure Birsen
Sakaoğlu, Fatih'teki dairesinin satılmayıp kirası ile mevcut dolar
ve Türk Lirası'nın sonsuza kadar bankada kalmak şartıyla faizinin
her 3 ayda bir alınarak, 2000 yılında Fatih İtfaiye Teşkilatı'nda
çalışan müdüründen kapıcısına kadar tüm personele aynı miktarda
dağıtılmasını istedi. Sakaoğlu ayrıca 'manevi oğlum' dediği Mustafa
Bakır'a bir otomobil alınmasını ve enflasyona göre geçineceği
paranın, toplanan faiz ile kiradan peşin verilmesini vasiyet etti.
Sakaoğlu itfaiye erlerinin ya da oğlunun ölümü halinde ise elde
edilecek faiz ve kira gelirinin, sağ kalanlar arasında
bölüştürülmesini şart koydu.
Sakaoğlu vasiyetnamesinde paranın bulunduğu bankada görevli müdür
yardımcısı Meral Çatakoğlu, avukatı Kaya Açıkel, dönemin vali
yardımcısı Erdoğan İzgi ve maliyeci Hakkı Sağlam'ın da aynı
şartlarda mirastan faydalanacaklarını yazdı.
KARDEŞİME BİR KURUŞ DAHİ VERMEYİN
Mahmure Birsen Sakaoğlu, kardeşi Ahmet Selahattin İzmirli ile
arasındaki sorunlara da değindiği vasiyetnamesinde, “Kardeşime bir
kuruş dahi verilmemesini istiyorum. Kimse anaparadan para çekmesin.
Vasiyetnamemin aynen uygulanmasını istiyorum” dedi.
Sakaoğlu, 17 Aralık 2003 tarihinde, 94 yaşında iken yaşama
gözlerini yumdu. Mirasçıları da 2004 yılında mirasın belirlenmesi
için mahkemeye başvurdu. Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi mirası, 6
pay kabul etti. Mirasın 2 payının kardeş Ahmet Selahattin
İzmirli'ye, 2 payının Semiramis Aydınlık'a, bir payının Vedat Sinan
Pamukçu'ya bir payının da Günseli Selma Pamukçu'ya ait olduğuna
karar verildi. Ancak bu sırada Sakaoğlu'nun bıraktığı
vasiyetname ortaya çıktı. Vasiyetin içeriğinin ortaya çıkmasının
ardından kardeşi Selahattin İzmirli ile dört yeğeni mahkemeye
başvurarak, itiraz etti.
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan vasiyetnamenin iptali davası 14 yıl sürdü. Dava devam ederken Sakaoğlu'nun 'Tek kuruş vermem' dediği kardeşi Selahattin İzmirli de hayatını kaybetti. İzmirli'nin iki çocuğu Oya Tanju Özışık ve Fatma Figen İzmirli davaya müdahil oldu.
İTFAİYE DE KARIŞTI
Miras kavgası, itfaiye teşkilatına da sıçradı. Fatih İtfaiye
Teşkilatı içinde bulunan İstanbul Bölge Müdürlüğü ve Merkez İtfaiye
Müdürlüğü'nde görevli 316 personel vasiyetnamenin lehtarı olmak
için mahkemeye başvurdu. Mahkeme, dosyayı bilirkişiye gönderdi.
Bilirkişi, belirlediği 263 itfaiye çalışanını vasiyetnamenin
lehtarı saydı. Davaya taraf olmak için başvuran 50 kişinin ise
vasiyetnamenin lehtarı olmadığı belirlendi.
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada gülen
taraf itfaiye erleri oldu. Duruşmaya itfaiye erleri ve avukatları
ile davacıların avukatları katıldı. Bilirkişi listesinde isimleri
olmayan itfaiye erleri, rapora itiraz etti. Duruşma sonunda
kararını açıklayan mahkeme, 2004 yılında açılan vasiyetnamenin
iptali davasını reddettiğini bildirdi. Sakaoğlu'unun itfaiye
erlerine bıraktığı mirası geçerli sayarak, ölen kardeş Ahmet
Selahattin İzmirli'nin mirastaki saklı payını da iptal etti.
Mahkeme, 263'ü itfaiye görevlisi 268 kişinin, mirasta hak sahibi
olduğuna karar verdi. Mahkeme, Mahmure Birsen Sakaoğlu'nun
vasiyetnamesinde yer alan taşınmazın geliriyle, bankadaki paranın
sonsuza kadar bankada kalmak şartıyla faizinin her 3 ayda bir
alınarak, itfaiye erleri ve vasiyetnamede adları yer alan Mustafa
Bakır, Hakkı Sağlam, Meral Çalakoğlu, Erdoğan İzgi ile Kaya
Açıkel'e ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca mirasta hak
sahibi olanların ölümleri halinde, bu hakkın diğer hak sahiplerine
devredileceğini belirtti.
TENFİZ DAVASI PAYLARI BELİRLEYECEK
Mahkemenin vasiyetnameyi kabul etmesinin ardından itfaiye erleri,
dikkatlerini açtıkları tenfiz davasına çevirdi. Tenfiz davasından
çıkacak karar ile mirasçıların ne kadar para alacakları belli
olacak. Sakaoğlu'nun parasının ölümünden itibaren 3 devlet
bankasının verdiği faiz oranı ortalaması tutarında, vadeli hesapta
değerlendirildiği öğrenildi. Duruşmanın ardından bir açıklama yapan
99 itfaiye erinin avukatı İlyas Gülel, “Bu dava Mahmure Birsen
Sakaoğlu isimli eski Türkiye güzelinin Amerika'ya gidip döndükten
sonra edindiği mal varlığını, ölümünden sonra Fatih itfaiye
erlerine bırakması şeklinde vasiyetname düzenlemesi sonucu
açılmıştır. Bugün yapılan duruşmada vasiyetnamenin geçerliliği
kabul edildi. Müvekkillerimizin hak sahibi olduğu tescil edildi.
Yargıtay aşaması açık. Bankada bulunan paranın eski parayla 16
trilyon olduğunu biliyoruz. Malvarlığını değil malvarlığının
gelirlerini, itfaiye erlerine vasiyet ediyor" dedi.
İTFAİYE ERİ, MAHMURE BİRSEN SAKAOĞLU'NU NASIL
KURTARDIĞINI ANLATTI
2000 yılındaki yangına müdahale eden ekipte olan itfaiye eri İlyas
Kuşaklı da Sakaoğlu'nun kurtarılışını şöyle anlattı;
“Altu araç olay yerine vardık, yangını kontrol altına almaya çalışırken, içeride yaşlı bir hanımın olduğu söylendi. Biz kurtarma timi olarak merdivenden çıktık. Diğer arkadaşlar da apartman merdiveninden çıktı. İçeride, yaşlı bir kadının kalkamadığını gördük. Arkadaşların yardımıyla çelik kapıyı açıp içeri girdim. Mahmure hanımı merdivendeki arkadaşlara verdim. Mahmure hanımla oradan tanışıyoruz. Kardeşine gidiyor, kardeşi kabul etmeyince valiliğe geliyor. Miras bıraktığı eski Vali Yardımcısı Erdoğan İzgi beyle görüşüyor o zaman. Sonuçta 'Ben mirasımı itfaiyecilere bırakacağım' diye evraklarını düzenliyor. 2003 tarihinde de Mahmure anamızı kaybettik. O zamandan beri davamız devam ediyordu. Şu an sonuçlanma noktasına geldi. Mahmure Hanım avukatları vasıtasıyla vasiyetini bırakmıştı. Öldükten 6 ay sonra avukatların bize ulaşmasıyla dava başladı. Mahmure annemizi biz sadece yangında gördük daha sonra hiç bir şekilde göremedik."