Eski SAT komutanı kandırıyoruz dedi kendini zor tuttu!
Abone ol1996'da Kardak adasına çıkan su altı komandolarının komutanı olan ve daha sonra Balyoz kumpasında cezaevinde yatan Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen'in anlattıkları şok etti.
Balyoz davası mağdurlarından, Kardak operasyonunu
yöneten Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, cezaevinde kaldığı
günlerde 7 yaşındaki oğluna durumu nasıl anlattıklarından ve
oğlunun yaşadıklarından bahsederken gözyaşlarını zor
tuttu.
1996'da Kardak adasına çıkan su altı komandolarının komutanı olan
ve daha sonra Balyoz kumpasında cezaevinde yatan Emekli Deniz
Kurmay Albay Ali Türkşen'in anlattıkları sosyal medayada günlerdir
elden ele dolaşıyor.
Habertürk'te önceki gün konuşan Türkşen, cezaevinde kaldığı
günlerde 7 yaşındaki oğluna durumu nasıl anlattıklarını ve oğlunun
yaşadıklarını anlatırken, şunları söyledi:
"Kandırıyoruz yani anlatmaya çalışıyorduk. Benim küçük
oğlum 7 yaşındaydı. Uzun süre sakladık biz tabi. Babanın görev yeri
değişti. Birçok çocuğa söylenebilen yalanlardan bir tanesi işte.
Daha küçüklere burada ağaçların arkasında bir gemi yapıyoruz. O
geminin bitmesi lazım. O gemi ne zaman biterse eve döneceğiz. Zaman
uzadıkça ne bitmez gemiymiş? Ne zaman bitireceksiniz? soruları. Hep
kandırmaya çalışıyoruz."
AKINCI'DAKİ İSMİ ESKİDEN TANIYOR
Türkşen, geçmişte yaşananları ise
şöyle anlattı:
1993 yılında Lucky-S uyuşturucu gemisi krizi olduğunda tim komutanı
olarak görevdeydim. Tim bütünlüğünü sağlamak için bir otelde yemek
düzenledim. İki astsubay personel bu yemeğe katılmak istemedi.
Sebebinin ise; yılbaşını içkili yerde kutlamanın inançları gereği
doğru olmadığını söylediler. O iki personelden biri TSK'dan yüksek
askeri şura kararıyla atıldı. Ve atılırken de SAT Komutanlığı'nın
koridorlarında "Menderes'i de bu subaylar astı. Beni
atsalar çok mu?" diye bağırarak çıktı ordudan. Diğer
astsubay Akıncılar üssünde bu fenalıkları yapmak için üsse giden
timin içindeki astsubaydı. İsmini ailesini düşenerek açıklamak
istemiyorum.
1993 yılında inançları gereği böyle bir kutlamaya katılamayacağını
söyleyen astsubay 2009-2010 yılında böyle bir faaliyette yanıma
oturup içki içip kadeh tokuşturduğumuz birisi haline geldi. Aynı
kişiden bahsediyoruz. Aynı kişi Akıncılar üssünde yakalanan vatan
hainlerinden bir tanesi. Bu bir emare.
Bir arkadaşımı yanlış anlaşılabilir diye namaz kıldığı
için uyarmıştım. Ama o arkadaşım o davranışın dışına hiç çıkmadı.
"Ben bir gün öyle bir gün böyle davranmıyorum. Beni
tanıyın." dedi. Ben onu korumaya çalıştım her zaman.
Hiçbir zaman bu tarafa da kaymadı o çocuk. Ama siz bir inanç
doğrultusundan bir sebeple yön değişikliği gösteriyorsanız onda bir
sıkıntı vardır.
Söylemleriyle kendilerini belli ederler. Dürüst değillerdir. Siz eğer zihninizin gerisinde birşeyleri saklamaya yönelik konuşursanız, yalanı aklınızda tutmanız lazım. Çok zor bir şey yani. Bir süre sonra açık vermeye başlarsınız.