Eski polislerden cemaate şok suçlamalar
Abone olParalel yapının baskılarıyla istifa etmek zorunda bırakıldıklarını iddia eden polisler, şok açıklamalarda bulundu.
A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre
programına Paralel Yapının tasfiye ettiği iddia edilen 12 polis
konuk oldu.
Emniyet'ten istifa ettirilen ya da ihraç ettirilen polisler, genel disiplin ve sicil affının çıkarılmasını beklediklerini açıkladılar.
MÜDÜRE YARANMAK İÇİN ABDESTİ OLMADIĞI HALDE NAMAZ
KILDI
Eski Polis Memuru Yakup Görmüş: Bazı polisler istemeden de
olsa cemaat yapılanmasına girmek zorunda kalıyordu. Bizim gibi
bazıları da direniyordu. Bir gün bir arkadaşım görevden döndükten
sonra sırf müdüre yaranmak için abdesti olmadığı halde namaz kıldı.
Amaç paralel yapının hedefinde olmamak ve onlara hoş görünmekti.
Bunun neresinde din, bunun neresi Müslümanlık. Biz kimseye sesimizi
duyuramadık. Kimi kime şikayet edeceğimizi bilemedik. Bu
yapılanmayı biliyorduk ama kimseye anlatamıyorduk. Cemaat
ablalarının toplantısına eşlerimiz davet ediliyordu.
Göndermediğimiz için hedef olduk.
"AŞURE DAĞITTIĞIM İÇİN SUÇLANDIM"
Eski Polis Memuru Necmettin Çalışkan: Emniyetteki
paralel örgütlenmeyi ilk ben şikayet ettim. Başıma gelmeyen
kalmadı. Onlardan hiç korkmadan mücadele ettim. Emniyette aşure
dağıttığım için paralel yapı hakkımda Alevilik propagandası yapıyor
diye soruşturma başlattı. Gündüz saat iki civarında iki kişinin
silahlı saldırısına uğradım. Saldırıya silahımla karşılık verdim.
Beni öldürmek istediler, çatışma sırasında tam 4 şarjör boşalttım.
Daha sonra emniyetteki diğer memur arkadaşlarımın ifadesiyle bana
meskûn mahalde havaya boş yere ateş ettin diye soruşturma açılıp
görevden uzaklaştırıldım. Oysa ki ben o saldırıda ölümden
döndüm.
GÜLEN'İN MESİH OLDUĞUNU SÖYLEDİLER
"Peki emniyet içinde size böyle bir kumpas kurulmuş olsa bile savcı
ve hakimler sizin hakkınızda göreve dönüş kararı vermedi?" sorusuna
eski polis memuru Çalışkan, şöyle yanıt verdi:
"Biz başbakan asmış bir milletiz ben kimim ki. Bana kurulan kumpas
onların yapacaklarının yanında hafif bile kalır. Cemaat yapılanması
bildiğimiz hücre evlerinin yapılanmasının aynısı, o şekilde hareket
ediyorlar. İlk başlarda bir ortamda sana bir sırrımız var onu
söyleyeceğiz dediler. O sırrın ne olduğunu sorduğumda, Fethullah
Gülen'in Mesih olduğunu söylediler. Onun Mesih olduğunu söyleyince
oradaki bazı polisler hemen hı hı diye ağlamaya başladılar" diye
konuştu.
"MEHDİ EKER'E İFTİRA ATMAMI İSTEDİLER"
Eski Polis Memuru Necmettin Çalışkan:
"Paralelciler bana cihattayız her şey caizdir dediler. Tarım Bakanı
Mehdi Eker'in uyuşturucu kaçakçısı olduğunu söylemem için bana
baskı yaptılar. Sayın bakana çağrıda bulunuyorum, beni mutlaka
arasın anlatmam gereken çok önemli şeyler var" şeklinde
konuştu.
"CEMAAT ABİSİ YAYINA ÇIKTIKTAN SONRA BENİ TEHDİT
ETTİ"
Eski Komiser Fatih Mehmet Çolak: Daha önce Deşifre
programına konuk olmuştum. Yayından sonra cemaat abisi Almanya'daki
iş yerime geldi. Benim STV televizyonuna çıkmamı istedi.
İfadelerimi değiştirmemi istedi. Benim cemaati kast etmediğimi
söylememi istedi. Bütün cemaat üyelerinin bana beddua ettiğini
sonumun Başbakan Erdoğan gibi olacağını söyledi. İki buçuk saat
boyunca beni patronumun odasında sorguladı. Beni açıkça tehdit
etti. Bu görüşmenin ardından patron beni işten çıkardı. Ben can
güvenliğimi sağlayabilmek için Almanya'ya geldim. Eşim doğum yapmak
üzere, Şu an ne işim, ne de can güvenliğim var. Bir ay içinde
bebeğim olacak. Bu paralel yapının korkusundan memleketimden
ayrılıp geldim burada tek odalı bir evde hamallık yaparak geçinmeye
çalışıyorum. Ama yine bana rahat vermiyorlar. Şu an benim can
güvenliğim yok, yaşam koşullarım çok kötü. Bundan gocunmuyorum.
Eğer paralel yapı beni tasfiye etmeseydi şu an emniyet amiri
olacaktım.
Eski Polis Memuru Sinan Pehlevan: Paralel Yapının
varlığını biz o zaman söylediğimizde kimse bizi ciddiye almadı.
Dilekçe verip izne çıkmıştım. Ancak döndüğümde izinsiz izne
çıkmaktan soruşturma açıldı ve müstafi sayıldığım için görevden
alındığım söylendi. İzin dilekçemi bulamadım. Ne yazık ki dilekçem
kaybolmuş, nasıl kaybolduğunu da bilmiyorum. Böylece polislik
hayatımı bitirdiler.
"SUDAN SEBEPLERLE POLİSLİK HAYATIMI
BİTİRDİLER"
Eski Polis Memuru Volkan Kalkan: Amirim oturduğum
masaya gelip silahımı çıkarıp koymamı söyledi. Suçum sadece
ihtiyaçlarım nedeniyle borçlanmaktı. Başka hiçbir suçum yoktu.
Sudan bir sebeple polislikten atıldım. Oysaki benim birçok
takdirnamem var, o şekilde ben işime önem veriyor, görevimi
layıkıyla yapmaya çalışıyordum. Ben Kur-an'ı kerimi okuyup ona göre
yaşıyordum, namazı kılıp kendimce dinimi yaşıyordum. Onların
cemaatine katılmadım. Bana zorla istifa mektubu imzalatıp nezarete
attılar. İl Emniyet Müdürüne dilekçem ulaşmış, ardından beni
çağırtmış, hatta telsizden anons bile ettirmiş. Ancak benim için
bırakıp gitti demişler. Böylece polislik hayatımı bu şekilde
bitirdiler. Şimdi bize hakkımızı savunmak için imkân tanıdığınız
için Allah sizden razı olsun.
HİMMET PARASI
Eski Polis Memuru Birol Mıdık: Paralel yapıya uyum
sağlamayan polisler hep yıllarca tasfiye edildi. Cemaate üye olan
toplantılara gidenler çok rahat ederken, kim karşı çıkıyorsa istifa
ettirilecek noktaya getirildi. Cemaat evli polislerden 150 lira
bekar polislerden 300 lira himmet parası topluyordu. Cemaat
ağabeylerinden, ablalarından soruluyordu emniyet. Bizim
hiçbirimizin bir suçu yok ve hepimiz meslekten uzaklaştırıldık.
Paralel yapıya tabi olmadığımdan beni yıldırmak için psikolojik
sorunlarım olduğunu öne sürerek 12 defa akıl hastanesine
gönderdiler.
Eski Polis Memuru Atilla Aktin: 19 yıllık polis
memuruydum. Evimde yapılan aramada eski yıllardan kalma devletin
verdiği ve kullanmadığım çok sayıda mermi vardı. Yıllar içinde
birikmişti. Hakkımda çok sayıda mermi bulundurmaktan soruşturma
açıldı. Ama asıl neden paralel yapıya karşı çıkan polis
arkadaşlarıma destek vermek amacıyla Emniyetsen sendikasının
kuruluşunda yer almamdı. Beni o zaman bazı arkadaşlarım uyarmıştı.
Sana bu sendikayı cemaatçiler bırakmaz demişlerdi.
"165 BİN LİRA HİMMET VERMEK ZORUNDA KALDIM"
Eski Polis Memuru Ali Bayram: Meslekten atılmamak
ve soruşturmaya uğramamak için, paralelci polislere, Bir Kafede 165
bin lira parayı himmet adı altında, rüşvet vermek zorunda kaldım.
Benden o 165 bin lirayı alan polislerden biri halen görevde olan
Ömer Dörtok'tu.