Eski MİT'çi Kaynak'tan ürküten iddialar!
Abone olEski MİT mensubu ve dış politika uzmanı Prof. Dr. Mahir Kaynak, Türkiye gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mahir Kaynak PKK'yı yabancı servislerin kullandığını ve
iç çatışma olması halinde Yugoslavya örneğinde olduğu gibi
uluslararası müdahale ortamının hazırlandığını ileri
sürdü.
Türkiye'de 2 ayda 37 şehidin verilmesi, Gazze'ye yardım
gemisine saldırı, Baykal'a yönelik kaset komplosu ve AKP'de Ahmet
Davutoğlu'na karşı yükselen seslerle ilgili AKŞAM'a konuştu.
Kaynak'a göre Baykal dış politikadaki tavrı nedeniyle tasfiye
edildi. İran savaş çıkartmak niyetinde. Ancak, Kaynak'ın tahminine
göre dış güçlerin İran'da da iç savaş çıkarma ihtimali oldukça
yüksek.
- PKK'nın son aylarda hızla artan eylemlerini neye
bağlıyorsunuz?
Kürtlerin bölgedeki durumunu
inceleyebiliriz. Irak'ta tamamen tecrit edilmiş konumda ve diğer
bölgelerde çok büyük zorluk içindeler. İran'la savaşıyorlar,
Suriye'de kimlikleri bile tanınmıyor. Türkiye ile durum malum. Aklı
başında Kürdün bunu yapması düşünülemez. Bunu niçin yapıyorlar? Dağ
ve şehirde gördüğümüz eylemlerin sebebi nedir? Bir amaç uğruna
yapıldığını düşünmüyorum. Yaptıkları her eylem, onlara kötü bir
akıbet hazırlıyor. Türkiye'nin avantajlarından istifade etmek
yerine onunla düşmanlık yaratacak çizgiye geliyorlar. Bunun sebebi
de şudur: 'Biz eylemleri PKK'ya bağlıyoruz. PKK bir örgüt değil.
PKK marka haline dönüştü. Türkiye'ye yönelik bütün operasyonlara
PKK damgası vuruluyor. Bunlar servisler tarafından yapılıyor.
Kürtleri de kullanıyor olabilirler. Ama o kimlik önemli değil.
Kullanılan kişilerin kimliğine bakmayın bunun yaratacağı sorunlar
kimlerin işine yarar? İç çatışma çıkarsa bir dış müdahale
gerçekleşebilir bölgeye. Yugoslavya'da olduğu gibi bir uluslararası
müdahale de söz konusu olabilir. Amaçları genel bir çatışma
yaratmak. Eylemlerini bölge diye sınırlı tutmuyorlar. Etkili
olamayacakları yerlerde yani Karadeniz'de eylem
yapıyorlar.
- Bu eylemler ilerideki günlerde şehir merkezlerine
de sıçrayabilir mi?
Yapılmak istenen soy çatışmasını
yaratmaksa bunu her yerde yapabilirler. Etnik bir çatışmanın Kürdün
çıkarına olmadığını başından beri ifade ediyorum. Bu Kürtlerin
intiharı demektir. Onları kullananlar var. Bu kullanılan kişileri
değil, kullanan gücü tespit etmek zorundayız. Kim kullanıyor
sorusunu sormamız gerekiyor.
- PKK eylemlerinin artması ile İsrail'in Gazze'ye yardıma
giden gemilere düzenlenen saldırının zamanlaması tesadüf
mü?
İkisinin birbiriyle ilişkisi yok. Bunu anlamak için
Kuzey Irak yönetimi ile İsrail arasındaki ilişkilere bakmak
gerekir. Eskiden beri İsrail, Kuzey Irak'ta yerleşme çabaları
göstermektedir. Burada bir tezatla karşı karşıya kalıyoruz. Biz
Kuzey Irak'la ilişkilerimizi geliştirirken oradan terörü
destekleyen politikayı da bekliyor durumdayız. Orada İsrail'in
ekonomik güçleri var.
- PKK'nın Karadeniz ve İskenderun'da eylemler başlatmasını
neye bağlıyorsunuz?
O bölgelerde Kürtlerin güç alanı,
kontrol alanı yaratması söz konusu değildir. Oradaki insanları
tahrik ediyorlar. Bu arada başka bir çizgileri daha var. O da
güvenlik güçlerine saldırıyorlar. Güvenlik güçlerine saldırdıkları
zaman olayı terör olayı olmaktan çıkarmak ve özgürlük savaşı haline
getirmek istiyorlar. Böyle bir stratejileri var.
- Deniz Baykal'ın kaset skandalıyla başlayan süreçte
Türkiye'nin gündemindeki konuları genel olarak değerlendirdiğimizde
bu olayların sonucu neler doğurur?
Türkiye büyük
bir dönüşüm yaşarken buna müdahil olmak isteyenler vardır. Deniz
Baykal neden tasfiye edildi? Deniz Baykal dış politikada Amerikancı
tanınan, hatta parti içerisinde Amerika'nın adamı sayılan bir
kişidir. Baykal onun için tasfiye edildi. Dış politikadaki tavrı
nedeniyle tasfiye edildi. Bu tavır aslında ülke içerisinde AK
Parti'yle bir rekabet halinde olsa bile dış politikada bir ortaklık
halindeydi. Bu ortaklığı Başbakan'ı Meclis'e sokmak için CHP'nin
gösterdiği gayretten de anlayabiliriz. Bu bakımdan bunu
değiştirmek istiyorlar. Bunu Avrupa'daki güçler değiştirmek
istiyor. Avrupa aşağı doğru giderken Türkiye yukarı doğru gidiyor.
Bu ani bir etkinleşmeye, Avrupa'nın rakibi olmasına yol açar. Son
zamanlarda Türkiye'ye büyük bir para akımı var. Bunun büyük bir
çoğunluğu petrol üreten ülkelerden geliyor. Bu ülkeler kendi
başlarına göre mi yapıyorlar? Amerika'nın kontrolünde
olmadığını düşünürsek kendileri yapıyorlar.
HİÇ KİMSE RAKİBİNİ GÜÇLENDİRMEZ
- Davutoğlu'na yönelik AK Parti'ye yakın kişilerin
olumsuz tavırları neden kaynaklanıyor?
Davutoğlu
politikalarının bir özelliği var. Dünyada hiç kimseyi karşısında
görmüyor. Hepsiyle ilişki kurmaya çalışıyor. Dünyada böyle bir şey
söz konusu değildir. Bunların arasında rekabetler var. Bizim de güç
odaklarından birine yakın olmamız lazım. Halbuki hepsine yakınız.
Bu dünyada hiçbir çıkar çatışması olmadığı anlamına geliyor. Bu
doğru değildir. Kala kala bir İsrail kalıyor o da dünyada güç odağı
değil.
YENİ EKSEN GRUBU: AMERİKA, RUSYA VE TÜRKİYE'DİR
Eksen kayması tartışmasına girmeden önce ekseni tarif
etmek gerekir. Eksen, güç odaklarının ittifakıdır. Yani Amerika,
Rusya gibi ülkelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir lobidir.
Türkiye bir eksen ayağı haline geliyor. Türkiye'nin de içinde
bulunduğu yeni bir eksen grubu var. Bu ekseni eskiden beri şöyle
tarif ediyorum: Amerika, Rusya ve Türkiye'dir. Kime karşı?
Uzakdoğu, Çin ve Avrupa'ya karşıdır. En tereddütle karşılanan yer
alışılmış olarak batıyı, Avrupa'yı Amerika'yla özdeş saymaları.
Bunların arasında bir rekabet olmayacağı, bunların birbirleriyle
kardeş olmalarından kaynaklanıyor.
DAVUTOĞLU'NA MUHALEFET NEDEN?
DavutoĞlu AKP içersindeki iki farklı görüşün de isteklerini yerine getirmek için açılımı dünya ülkelerinde yapıyor. Çin, ABD ve Rusya tarafından tecrit edilmeye çalışılıyor. Cumhurbaşkanı Çin'e gitti. Çinlilerle Türklerin kardeş olduğunu söyledi. Bir hafta sonra Urumçi'de olaylar çıktı. Çinlilerle Türklerin düşman oldukları ortaya çıktı. Bunu Amerika'da yaşayan bir kadın liderin yaptığı söylendi. Bu politikamız birilerinin işine gelmedi. Çünkü hiç kimse rakibini güçlendirmez.
İRAN'I TAHRİK EDEBİLİRLER
İran savaş çıkartmak istiyor. Muhtemelen kendi aleyhine doğru büyür. İsrail gereğinden fazla tepki gösterebilir. İran'ı tahrik ederler. Bu tahrik sonucunda İran'a yönelik bir operasyon başlar. Genelde askeri müdahaleden bahsediliyor. Irak'taki müdahale bunun çok avantajlı olmadığını gösteriyor. Tahminim İran'da iç savaş çıkarma ihtimalleri var. İran içinde farklı grupları çatıştırma yolunu seçmek isteyebilirler.