Eski bakan Erdoğan Bayraktar iş arıyor!
Abone olEski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, şirketinin büyümesiyle ilgili “O kadar büyümedik. Canlandırmaya çalışıyoruz. İş arıyorum." dedi.
Meclis soruşturma komisyonunda ifade veren, TBMM’de
haklarında soruşturma komisyonu kurulan 4 eski bakandan eski
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, şirketinin 3.3 kat
büyümesiyle ilgili açıklamasında 'büyümenin aksine şirketin şu anda
aktif işi olmadığını ve canlandırmaya çalışıyoruz ve iş aradığını'
söyleyerek şaşırtıcı bir açıklamaya imza attı!
Bayraktar, 'iş aradığını' belirttiği açıklamasında “O kadar
büyümedik. Düştün mü herkes vuruyor” diyerek, sadece aktiflerin
gösterildiğini, borç ve pasiflerin hesaba katılmadığını söyledi.
Bayraktar, bir bakanın şirket hissedarı olmasının da yasal ve etik
açıdan sorunsuz olduğunu vurgulayarak, “Başka ülkelerde de bu
böyle. Meclis’te çok büyük hisseleri olan, çok büyük şirket sahibi
milletvekilleri var” diye konuştu.
"ŞİRKETİN AKTİFLERİ GÖRÜNÜYOR, PASİFLERİ
GÖRÜNMÜYOR"
Bayraktar, eşi ile çocuklarının ortağı olduğu Bayraktar İnşaat ve
Taahhüt LTD. Şirketi’nin servet analiziyle ilgili Hürriyet'e
yaptığı açıklamada, ‘Şirketi 3 yılda 3.3 kat büyüdü’ haberlerinde
sözü edilen 58.2 milyon TL’lik büyüklüğün sadece şirketin
aktiflerini gösterdiğini; borçların, pasiflerin görünmediğini
belirten Bayraktar, şirketin büyümesine ve mal varlığına ilişkin
rakamları şöyle açıkladı:
“ 15 Ocak 2014 tarihli mal beyanımda görünen 405 bin TL’lik gayrimenkul, şirkete kendi hesabımdan verdiğim 480 bin TL’nin karşılığıdır. 2010 yılında Vakıfbank Fatih Şubesi’ndeki özel hesabımdan 487 bin 547 lirayı borç olarak Bayraktar İnşaat ve Taahhüt Şirketi’ne verdim. Şirket, 405 bin TL’lik gayrimenkulün tapusunu üzerime geçirip artan 82 bin 547 TL’yi iade etti. Makbuzları mevcuttur.
25 Ekim 2013 tarihinde 42 milyon TL’ye satın alınan gayrimenkulün parası 3 kaynaktan geldi. 16 milyon 660 bin TL’si Rahmi Bayraktar’dan alınan borçtu. Rahmi Bayraktar da o paranın 10 milyon TL’sini başka bir yerden borç aldı. Ayrıca şirket, Ziraat Bankası Koşuyolu Şubesi’nden 10 milyon TL kredi aldı. Diğer taraftan kasada 16 milyon TL vardı. Aldığımız gayrimenkulün üzerinde ipotek, vergi vs. gibi borçlar bulunuyordu. Onları kapattıktan sonra artan 4 milyon 830 bin TL’yi de arsayı satın aldığımız Sayın Beyazıt’a ödedik.
Şirketin sermayesi 25 milyon TL’dir. Ancak içinde 17.5 milyon
olan ana sermaye ile birlikte, kâr dağıtımı yapılmadığı için
ortaklara ödenmeyen ve onlara ait 7.5 milyon TL de bulunmaktadır.
Bu rakama şirketin borçları da eklendiğinde rakam 58.2 milyona
çıkıyor.”
"BAŞKA ÜLKELERDE DE BÖYLE"
Bayraktar, 1973’te Kocamustafapaşa Vergi Dairesi’ne 12658
numarasıyla kaydolarak kurduğu aile şirketini kendisinin
büyüttüğünü; bürokrasi ve siyaset öncesinde işadamı, müteahhit
olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Bürokraside yönetici
olduğunda çoğunluk hisselerini eşine devrettiğini, ancak TOKİ
Başkanı olunca hisselerin yüzde 7’sini yeniden üzerine aldığını
belirten Bayraktar, “Bir Bakan’ın şirket hissedarı olması etik
açıdan doğru mu” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Milletvekilleri ve
bakanlar hisse sahibi olabilir, dediler. Zaten yönetimde yer
almadım. Bu yasal olarak da, etik olarak da sorunsuz. Meclis’te çok
büyük hisseleri olan çok büyük şirket sahibi milletvekilleri var.
Başka ülkelerde de bu böyle. Birçok af çıkmış, bugüne dek
şirketimiz hiçbirinden yararlanmamış. Yönetimde olmadığımdan
şirketin birçok adımından haberim dahi olmamış. Kadıköy’deki
gayrimenkul alındıktan sonra haberim oldu.”
"ŞİRKETİMİN BAŞINDA OLSAYDIM..."
Bakan Bayraktar’a bürokraside ve siyasette üstlendiği görevlerin
şirketi nasıl etkilediği sorulunca da yanıtı şu oldu: “Girmeyip,
şirketin işimin başında olsaydım şimdi bunun 100 katı olurdu. 60 iş
yapmışım. 1973-1995 arası yılda 2-3 büyük iş yapıyordum. 1995’ten
sonra KİPTAŞ ve TOKİ yöneticiliğimden sonra 3 yılda bir iş ancak
yapar oldu. Ancak 41 yıldır ayakta bu şirket. Şirketin şu anda
aktif işi yok. Canlandırmaya çalışıyoruz. İş arıyorum. Çocuklara
yardımcı oluyorum.”
"DÜŞTÜN MÜ HERKES VURUYOR"
Bayraktar, Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün kendisine müdahale
ettiğine dair haberleri hatırlatınca şu bilgileri paylaştı:
“Toplantıda konuyla ilgili olmayan bir ses kaydı dinlettiler. Ben
de soruşturmayla ilgili olmadığını ama isterlerse ona da yanıt
verebileceğimi söyledim. Başkan Hakkı Köylü ‘Kendinle ilgili olan
bilgileri ver’ dedi. Benim dosyamda bir şey yok. İstanbul’da bir
örgüt kurulduğu, o örgütten benim haberim olduğu belirtilerek nüfuz
ticareti ve görevi kötüye kullanma suçunu işlediğim iddia ediliyor.
Daha o tartışılan takipsizlik kararı çıkmadan önce mahkeme ‘örgüt
yok’ dedi. Beni suçlayacak bir şey yok, ama dosyada olmayan bir
şeyi bana dayıyorlar. Düştün mü herkes vuruyor. İnsaf!”
"NE YAPTIYSAK BAŞBAKAN'IN BİLGİSİ DAHİLİNDE
YAPTIK"
Bayraktar, “Ne yaptıysak Başbakan’ın bilgisi dahilinde yaptık”
sözleri için, “Bu bir çeşit sitemdir, alınganlıktır, diğerleriyle
aynı çuvala konulmama bir tepkidir” dedi. Bayraktar, diğer sorulara
yanıtları şöyle:
"TABİİKİ RANT SAĞLIYOR"
İmar Planı yetkimizi neden kullandığımızı sordular. 17 başvuru var.
Bunlardan sadece 6’sı sonuçlanmış. Onları da sırasıyla şef, müdür
muavini, müdür, genel müdür muavini, genel müdür, müsteşar
yardımcısı ve müsteşar imzalamış. Askıda kalmış, itiraz süresi
beklenmiş. Böyle bir imar değişikliğini imzalamamak asıl görevi
kötüye kullanmaktır. (Peki, bazı yerleri ucuza kapatıp, imar
değiştirmek suretiyle rant sağlıyorlar mı?) Evet tabii ki rant
sağlıyor. Ancak onlar rant sağlıyor diye biz yanlış bir şey
yapmadık.
"TÜRGEV BÜYÜSÜN İSTERİM"
TÜRGEV, bizim İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeyken kurduğumuz
İSGEV’in (İstanbul Eğitim Gençlik Vakfı) devamıdır. Yani
kurucusuyum. Gerçi TÜRGEV olduktan sonra biz üye ya da yönetici
olmadık. Ancak eğitim hizmetleri veren, kendi kurduğumuz bir vakfın
büyümesini kalkınmasını isterim. Bu yüzden de yardımcı oldum. Ancak
bizim yaptığımız imar değişikliklerinin hiçbiri TÜRGEV ile ilgili
değildir. (‘Başka vakıflara da aynı şekilde yardımcı oluyor
musunuz’ sorusu üzerine) Kamuya yararı olan bütün vakıflara
yardımcı olurum. Hangisi geldi de geri çevirdim.