Eski AK Partili Kürdistan'ın başkentini açıkladı
Abone olEski AK Partili Fırat Kürdistan ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Fırat'a göre Kürdistan'ın başkenti...
AK Parti'nin kurucu kadrosundan eski
vekil Dengir Mir Mehmet Fırat Kürdistan adını Osmanlı'nın verdiğini
ve başkentinin de Van Erciş olduğunu açıkladı.
28 Şubat'la beraber darbelerin yapısının değiştiğini belirten Fırat
"Suriye'de düşen Türk uçağı Uludere, AK Parti ve Adalet
Bakanlığı'na yapılan saldırılara dikkatle bakmak lazım. Tümü
bugünkü çözüm sürecini engellemeye yönelik, AK Parti'ye karşı
provokasyonlardı" diyor
AK Parti'nin kurucularından, tecrübeli Kürt siyasetçi Dengir Mir Mehmet Fırat'ın AKŞAM'a yaptığı açıklamaların ikinci bölümü de tarihe not düşecek nitelikte:
- Türkiye'de bilmediğimiz çok şey var dediniz. Neyi
bilmiyoruz mesela?
Şu an yasak olmayan ve TBMM arşivlerinde bulunan İstiklal Mahkemesi
kararlarını dahi açıklamaktan halen korkuyoruz. Neden Süryaniler,
Nasturiler yok bugün? Anadolu'da oldukça yoğun olan Ermeni veya
Ezidiler nerede? Osmanlı'nın son 50-60 yılında oldu bunlar.
Anlayabilmek için İstiklal Mahkemesi kararlarına bakmak lazım.
Genelkurmay belgelerinin de açıklanması lazım.
- Gerçi Meclis'in Uludere raporu kimseyi pek tatmin
etmedi...
ULUDERE'yi tek başına alamazsınız. Eskiyi araştırırsanız bugünün
Türkiye'sini de aydınlatırsınız. Mesela Uludere'den önce
karakollarımıza yapılan PKK saldırısında çok sayıda insanımız öldü.
Hiçbiri profesyonel değildi. Hemen tümü mecburi hizmetlerini yapmak
için gitmiş, belki daha önce on tane mermi bile sıkmamış
çocuklardı. Peki, arkasından niye Uludere oldu? Kim, nasıl, niye
emir verdi? Sonra Suriye'de düşen uçak olayının da detaylarını
bilmiyoruz.
DARBELERİN YAPISI
DEĞİŞTİ
- Sizin öngörünüz nedir?
BUNLARIN tümünü değerlendirdiğinizde bana göre AK Parti'ye karşı
provokasyondur. Ama analiz yapabilmek için geriye gitmek ve
olayları üst üste koyabilmek lazım. Türkiye'de hakim güç neydi? 27
Mayıs, 12 Eylül askeri darbeydi. Peki 28 Şubat? Asker "post modern
darbe" dedi. Darbeler giderek kendini çağa uyduruyor. Yapan örgütün
kendine verdiği isim Ergenekon. Demek ki, şimdi darbe yapacaksanız
başka türlü yapmak durumunda kalacaksınız.
- Nasıl olacak silahsız darbe?
SİVİL yönetimi itibarsızlaştırma yoluyla. Neden? Çünkü hepsi AK
Parti'nin hanesine yazılıyor.
- Uludere ve Suriye'de düşen uçak meselesini Ergenekon'a
mı bağlıyorsunuz?
İster Ergenekon, ister başka bir ad verin, önemli değil.
Demokrasinin yerleşmesini istemeyen elit kitlenin Türkiye'yi
yönetmesi gerektiğini düşünenleri kast ediyorum.
BAŞBAKAN'A
SORMADILAR
- Tüm bu yapılan operasyonlara, davalara rağmen mi söylüyorsunuz
bunu?
AK PARTİ Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı gibi korunaklı yerlere
birkaç ay önce yapılan eylemi hafife almayın. Nasıl oldu bu?
Hükümete kim, ne mesaj verdi? İyi anlamak lazım.
- Uludere'de AK Parti'ye hiç sorumluluk yüklemiyor gibi
söylediniz, doğru mu?
Tabi ki AK Parti'ye, Başbakan'a sormadılar bombalarlarken. Ama
kimin yaptığı biliniyor. Çünkü emir komuta var, beş dakikada
çıkarırsınız. Ama arkasındaki olayları bilmek lazım. Niye yapıldı?
Hedef neresiydi? 34 kişi önemli değil onlar için. Bunun sonucunda
varılmak istenilen sonuç başka.
OĞLUNUZ NEREDE
ASKERDİ?
- Uludere, Suriye'de düşen uçak, AK Parti Genel Merkezi ve Adalet
Bakanlığı'na saldırılar... Çözüm sürecini
engelleme organizasyonuydu imasında bulunuyorsunuz
galiba...
Evet öyle düşünüyorum. Dikkat edin, şehit cenazeleri içinde o elit
tabakanın hiçbirinin çocuğu yoktur. Hepsi fakir fukaranın
çocuklarıdır. Onlar çocuklarına İzmir Orudevi'nde ya da Antalya
Karpuzkaldıran'da askerlik yaptırmaya çalışıyorlar. İçinde eski
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un da olduğu bir platform çözüm
karşıtı açıklama yaptı. Sürecin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü
söyleyenlere şunu sormak istiyorum: Hiç erkek çocuğunuz yok muydu?
Varsa nerede askerlik yaptılar?
- Çatışmanın devam etmesini istemiyorlar bence. Süreçle
ters düştükleri unsurlar var diye anlıyorum
açıklamalarından...
HAYIR, devam etsin istiyorlar. Niye "PKK'lılar çıkıyor, yakala"
diyorlar hükümete. Çoğunuz iktidardaydınız, neden bunların girişine
müsaade ettiniz?
KÜRDİSTAN ADINI OSMANLI VERDİ
Fırat "Bugün Irak'ın kuzeyi diye adlandırılan bölgeye
Kürdistan adını Osmanlı verdi. Ama biz bugün bu adı söylemekten
bile korkuyoruz. NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan
Türkiye 1850'lerin Osmanlısından daha mı güçsüz" diye
soruyor...
BAŞKENTİ VAN
ERCİŞ!
- Karayılan'ın "dört parçalı Kürdistan'da yaşayan"
Kürtlere yaptığı konferans çağrısı var. Kürtlerin uluslaşma
serüveni açısından nereye koymak lazım bunu?
Bir isteğin olması ayrı, gerçekleşip, gerçekleşemeyeceği ayrı.
Bugün Türkiye'de Çin denizinden Macaristan'a, hatta Finlandiya'ya
kadar birleşmek isteyen Pan Türkçüler de var. Bundan 80 sene önce
Kürdistan denen yerler bizim bölgemizdeydi. Üstelik Kürdistan adını
Kürtler değil, Osmanlı vermiş. Kürdistan Eyaleti'nin
başkenti Van Erciş'tir. O gün Osmanlı oraya Kürdistan
demekten korkmuyordu da, bugün neden korkuyoruz? Bugün daha mı
zayıfız o günkü Osmanlı'dan?
- NATO'nun ikinci büyük ordusunun PKK'yı bitirememesi
ilginç değil mi?
ONU feveran eden o beylere soracaksınız. Çünkü kimi Meclis Başkanı,
kimi ikinci ordu komutanı, kimi olağanüstü hâl bölge valisiydi...
2012'de PKK'ya ağır bir zaiyat verdirildi. Ve o süreçte fazla şehit
haberi de gelmedi. Çünkü tamamen profesyonel ordu girdi oraya.
Bugün PKK'yla konuşuluyorsa devlet yenik olarak o masaya
oturmadı...
- Ordu PKK'nın karşısına yenik olarak oturmadı dediniz.
Zafer kazanmış olarak mı oturdu peki?
ZAFER kazanmamışsa da güçlü oturdu. Çünkü bir de 99 çekilmesi var.
Ama o zaman Öcalan yakalanmıştı. On yıllık süreçte AK Parti
yasakları büyük ölçüde kaldırdı. 2000'den önce PKK Avrupa'da bir
toplumun kurtuluş mücadelesini veren güç olarak algılanıyordu ve
hareket alanı çok genişti. Ama bugün artık o kabul edilmiyor. Niye?
Çünkü düşünce özgürlüğü ve bir sürü yasak ortadan kaldırıldı.
- Geçen haftaki AKPM toplantısında PKK terörist değil
aktivist statüsüne geçti...
AMA dikkat edin, ondan önce PKK'ya en büyük desteği veren Fransa ve
Almanya'da yöneticilerinin birçoğu yakalandı. Eskiden Avrupa'dan
"PKK'nın lojistik desteğinin kesilmesini" istediğinizde sizi
ciddiye almıyorlardı. Çünkü Kürtçe şarkı söylemek yasaktı, bu dilin
konuşulması yasaktı. Hala yapılması gerekenler var ve Avrupa
bunları ilerleme raporlarında söylüyor ama PKK'ya bakış
değişti.
- Başkanlık sistemi demokratikleşmenin parçası olmak
zorunda mı size göre?
HAYIR. Bana göre hepsinde Recep Tayyip Erdoğan hakikaten gerçek bir
siyasetçi ve liderliği almış eline, çeşitli oyuncaklarla diğer
partileri istediği yere savuruyor. Bana göre başkanlık da o.
Başkanlık sistemi olur olmaz, yarı başkanlık sistemi olur, bunun
süreçle ilgisi yok. Başkanlık Türkiye'yi kurtaracak bir sistem de
değil; batıracak bir sistem de. Parlamenter sistem de öyle.
Türkiye'ye uygun bir sistem bulmanız lazım. Bütün sistemlerde
çarkları doğru yere oturtabiliyorsanız hiçbir problem yok. Çünkü
karşılıklı denetleme mekanizmaları var. Başkanlık da olabilir yarı
başkanlık da parlamenter sistem de. Ama bugünkü gibi sistemsizlik
olmaz. Hep denmiş ki "Ben iktidardayım. Cumhurbaşkanı
orgeneraldir. Başbakan orgeneralin emrinde çavuştur". Bir
şekilde bunun değişmesi lazım.
GÜNÜN SICAK GELİŞMELERİNİ GÜNDEM KATEGORİSİ ALTINDA
BULABİLİRSİNİZ. İNTERNETHABER HABER İÇİN DOĞRU
ADRESİNİZ!