Esir askerin dağ günlüğü
Abone olPKK tarafından kaçırılan ve dağlarda kabus dolu 24 gün geçiren er Kırandi yaşadıklarını anlattı.
Adıyaman'dan memleketi Trabzon'a izne giderken PKK tarafından
kaçırılan ve dağlarda kabus dolu 24 gün geçiren er Coşkun Kırandi
yaşadıklarını, hissettiklerini anlattı.
Cehennemi yaşadım
Otobüs Tunceli girişinde
durdu, araca binen yüzü kaşkolla örtülü silahlı 2 kişi araçtan
inmemizi söyledi. Aşağı indik tek sıra halinde aracın yanına
dizildik..." Er Coşkun Kırandi Erzincan-Tunceli yolunda PKK
tarafından kaçırılışının başlangıcını bu sözlerler anlatıyor.
Adıyaman'dan izin için memleketi Trabzon'a gelirken PKK militanları
tarafından 11 Temmuz günü kaçırılan ve 4 Ağustos günü aracılar
vasıtasıyla Tunceli'de bir heyete teslim edilen Jandarma Er Çoşkun
Kırandi, dağlarda tutulduğu 24 gün boyunca cehennemi yaşadı.
Kırandi asker olduğu anlaşıldığında ölümü düşünmeye başlamış: "Bizi
araçtan indirip, 'kimliklerinizi çıkarın' dediler. Asker olduğum
için kimliğim olmadığını söyledim. 10 kişilik bu gurubun içinde
bulunan bayan militan ile göz göze geldim. Sonra o militan yanıma
yaklaştı. Boynumdaki askeri künyenin zincirini fark etti. Asker
olduğumu anlayınca guruptan ayrılmamı istedi. O sırada
durduramadıkları bir TIR'ı arkadan kurşun yağmuruna tuttular. İşin
ciddiyetini orda daha iyi anladım..."
SİLAHI KAPMAYI DÜŞÜNDÜ
Kaçırıldıktan sonra
"öldürülmek" düşüncesinin aklından gitmediğini söyleyen Kırandi,
ilk anlarda militanlardan birinin silahını kapmak için sürekli
tetikte beklemiş: "Silahım yoktu, pisi pisine öleceğimi düşündüm,
onun için militanların birinin silahını kapmak ve çatışmak için
müsait anı kollayama başladım. Bu esnada orada benle birlikte
çevrilenlerden Tunceli Telekom'da çalışan bir bayan memur sanki
aklımdan geçenleri anladı ve bana, 'Sakın yanlış bir hareket yapma'
uyarısında bulundu. Sonra PKK militanlarına 'Bırakın çocuğu annesi
babası bekliyor yazıktır' dedi. Militanlarsa bu kadına 'Bir şey
yapmayacağız sadece birkaç gün misafir edeceğiz' dediler. O anda
çatışmadan, pisi pisine öleceğimi düşünmek bana çok
dokunuyordu..."
LAVAŞ PİŞİRİYORLARDI
Kırandi, kaçırıldıkları
ilk gün, gün boyu yürüdüklerini sonra gecenin bir vakti sarp
kayalıkların altında bir yerde mola verdiklerini söylüyor.
Genellikle geceleri sabaha kadar dağlarda yol aldıklarını,
gündüzleri ise sığınaklarda vakit geçirdiklerini belirten Çoşkun
Kırandi bu uzun yürüyüşleri "Günde yaklaşık olarak 40-50
kilometreye yakın yol yürüdüğümüzü tahmin ediyordum. Mola anlarında
ise ben onlardan yaklaşık 5 metre ötede bir yerde başımda bir
nöbetçi ile kalıyordum. İlk 6 gün hiç uyku uyuyamadım. Zaman zaman
gruptaki kişilerin değiştiğini fark ediyordum. Yeni kişiler guruba
geceleri katılıyordu" diye anlatıyor. Militanlarla aynı yemeği
yediğini belirten Kırandi, "Sadece yaptıkları ekmekten yiyorduk.
Suyla unu karıştırarak hamur yapıyor ve bir tenekenin üzerinde
lavaş şeklinde ekmek pişiriyorlardı. Bir de çay demlediler. Bu
şekilde karnımızı doyuruyorduk" diyor.
'SENİ ÖLDÜRMEYECEĞİZ'
Bir hafta geçtikten
sonra sinirlerinin iyice gerildiğini anlatan Kırandi artık ölümü
bekler olmuş: "Kaçırılmamın 8 veya 9. gününde onlara, 'Niyetinizin
ne olduğunu bilmiyorum, beni öldüreceksiniz bunu bir an önce yapın.
Neden deli gibi beni dağ, taş gezdiriyorsunuz?' dedim. Bana 'Seni
öldürmeyeceğiz, merak etme teslim edeceğiz' diye cevap verdiler."
Coşkun Kırandi kaçırılmasının 10. gününden sonra militanlarla
konuşmaya başlamış: "Bir gece başımda nöbet tutan kişi bana 'Kaç
aylık askersin?', 'Laz mısın?' gibi sorular sordu. Ben ona 'Evet
Laz'ım' dedim. Sonra ona 'Sen Kürt müsün?' diye sordum, 'Hayır'
dedi. 'O zaman burada ne işin var neyin mücadelesini yapıyorsun.
Bak biz Laz devleti kurmak için bir çaba sarf ediyor muyuz ?
Sonuçta herkes Türk' dedim. O da bana, 'Bizim bir amacımız var onu
gerçekleştirmek için buradayız' dedi. PKK militanlarının kendisini
kullanarak kendilerince bir şeyleri kanıtlamaya çalıştıklarını
söyleyen Kırandi "Onlar 'Biz alırız, istersek öldürürüz, istersek
işkence ederiz, istersek de serbest bırakırız' düşüncesiyle
Türkiye'ye karşı beni kullanarak gövde gösterisi yaptılar, ses
getirmek istediler" diye değerlendiriyor yaşananları. Coşkun
Kırandi şimdi Trabzon-Akçaabat'ta bir köfteci dükkanında
çalışıyor.