Eşinizi anlamanın el kitabı
Abone olPsikolog Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ''Kadın Psikolojisi'' adlı kitabında, eşlere birbirini anlamanın altın kurallarını anlattı. İşte eşinizi anlamanın altın formülleri
Prof. Dr. Nevzat Tarhan kitabında, tarafların beklentileri,
fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçları konuşulduğunda; her iki
tarafın birer adım atarak orta noktada buluşup uzlaşmaya
çalışmalarını ''Altın nokta kuralı'' olarak değerlendiriyor.
Eşlere, birbirlerini anlamaları için; ''sinirli, kızgın, öfkeli
veya ilgisiz tavırlarında'' iyi zanlı yaklaşma önerisinde bulunan
Tarhan, kitabında aile içi iletişimin sağlanabilmesi için altın
kuralları şöyle sıralıyor: ''-Eşinizi yanlış anlayabileceğinizi,
sizi incitmek amacı ile yapmadığını düşünmeli ve olumsuz
senaryolara inanmamalısınız. Aksi takdirde analitik düşünce
yeteneği bozulur ve kişi yanlış yargılara varır. -Bir insan, diğer
insanın kendisi hakkında kötü düşündüğüne inanırsa farkında olmadan
beden dili ile bunu yansıtır. Karşı taraf, olumsuzluğu hisseder ve
savunmaya geçer. Karşılıklı negatif etkileşim ve yersiz düşmanlık
duyguları oluşur. Bunun çaresi ise diyaloğu sabırla devam
ettirmektir. EŞİNİZE SALDIRI HAKKI TANIYIN -Eşinizin sinirli
olmasının nedeni, sizinle hiç ilgili olmayabilir. Ona saldırı hakkı
tanımak gibi güzel bir armağan verirseniz fırtınaya fırsat
vermezsiniz. -Kendinizi kanıtlamanız gerekmiyor. Her anlaşmazlık
genelde tarafların güç mücadelesine dönüşüyor. Kendi kimliğini,
özgürlüğünü ispat etmek için fırsat olarak görülüyor. Bu düşünce
tarzı, karşılıklı duygusal enerjileri savunmaya harcamaya iter.
Sürekli gerilim hali devam eder. Böyle durumlar, ilişkileri
sağlamlaştırmaz. Kendine güvenen insan kendisini ispata ihtiyaç
hissetmez. Başarıları kendini kanıtlamaya yeter. -Duygular, genelde
ak ve kara şeklinde değildir, gri tonları daha fazladır. İnsan
duygu yapısı çeşitli duyguların karışımından oluşur. Şu an sevgi
hissetmediğiniz kişi ve olay tekrar sevmeyeceğiniz anlamına gelmez.
Sevgi değişkendir, bırakın karşınızdaki farklı duygular
gösterebilsin. AVUKAT GİBİ DEĞİL HAKİM GİBİ OLMALI -Avukat gibi
değil hakim gibi olmalı; bir şeyler ters gittiğinde hata nerede
objektifliği ile hareket etmeli, benim 'eşim haksız da olsam beni
desteklemeli' düşüncesini sorgulamak gerekli. Bazen kol kırılır yen
içinde kalır ama bu hatayı onaylamak şeklinde olmamalıdır. -Evlilik
anlaşmaya varma sanatıdır. Bunun için gündemli oturumların ihtiyaç
sıklığına göre yapılması, çok işe yarar. -Evlilik sorunlarının
önemli bir kısmı, kişinin kendisi hakkında değil eşi hakkında
düşünmesinden kaynaklanır. Onun ruhunu bile kontrol etmek ister.
Başkalarının olmalarını istediği gibi olmadıklarına sinirlenmek
yanlıştır. -Bastırılmış duygu, duygusal yoksunluk psikolojik hasar
oluşturur. Bastırılmış duygular, yeni tecrübeler, kendini
kanıtlamaya, sevilme, övülme arayışlarına itebilir. Doygunluk ve
haz için haklı ve mantıklı tepkiler verip veremediğinizi kontrol
edin. BOŞANMA TEHDİDİNE DİKKAT -Şok konuşmalar yapmak, evliliği
test etmek, tehlikeli yöntemlerdir. Güven ve sevgiyi arttırmaz.
Egonuzu tatmin çabasından başka bir şey değildir. Kazananı olmayan
bir uygulamadır. -Sorun olduğunda verdiğiniz tepki karşınızdakini
düşündürtüyorsa başardınız demektir. Sorunlu evliliklerde çocuğu
kullanmak, eğer düşünce kalıplarını değiştirirse faydalıdır.
-Karşınızdaki kişide 'kontrolü kaybediyor' hissini uyandırırsanız
ilişki zarar görür. Kazan-kazan ilişkisi için iki taraf da 'kontrol
bende' diyebilmelidir. -Fırtınalara fırsat verin. 'Bu adam beni
deli etti' diyorsanız, bırakın fırtına essin, arkasından sağanak
yağış gelsin. Sonradan çiçekler açacaktır. NANKÖRLÜK EVLİLİĞE ZARAR
VERİR -Sabırlı olmak, diğer bütün erdemlerin geliştiği temel
erdemdir. Sabır ve zaman duygusu birbiri ile ilişkilidir. Meditatif
bir eylem olan sabır, sadece katlanmak anlamına gelmez. İnsan
kendisini bir zevkten mahrum bırakıyorsa mantıklı bir nedeni
olmalıdır. -Aktif sabır dendiğinde kişi hareket halinde bekler.
Ümidini kaybetmez, sürekli fikir üretir. Kesinlikle sabır, haklı ve
mantıklı olmalıdır. Kişiliği ezdirmek, hakkını aramamak sabır değil
pasifliktir. Girişimciliği yok eder. Aktif sabır ise sessiz ama
soylu bir davranıştır. 'Senin yaptığını onaylamıyorum ama
evliliğimiz için bu yaptıklarına katlanıyorum' diyebilen insan,
karşı tarafın kendisini suçlu hissetmesine neden olur ve sonuca
yaklaşır. -Sahip olduğu şeyin değerini bilen ama çoğu hedefleyen
insan tehlikeden kurtulur. Yetinme duygusu, tembelliğe itmemeli.
Nankörlük, evliliğe çok zarar verir. Doyumsuz eşler, ciddi evlilik
sorunlarına neden olurlar.''