Eşini keserle öldüren kadının cezası belli oldu! En üst sınırdan indirim

Abone ol

KONYA'da Fadik Sağdıç (46) 28 yıllık eşi Veysel Sağdıç'ı (53) uyuduğu sırada başına keserle vurarak öldürdü. 3 çocuk annesi Fadik Sağdıç (46), 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Fadik Sağdıç'ın eşi tarafından uzun süre cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü için bu eylemi yaptığına hükmetti.

KONYA'da 28 yıllık eşi Veysel Sağdıç'ı (53) uyuduğu sırada başına keserle vurarak öldüren 3 çocuk annesi Fadik Sağdıç (46), 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, gerekçeli kararında, Fadik Sağdıç'ın eşi tarafından uzun süre cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, bu nedenle verilen cezada haksız tahrik indiriminin yüksek sınırdan uygulandığını bildirdi. Fadik Sağdıç'ın eşini uyuduğu sırada öldürdüğü için 'meşru müdafaa' koşullarının oluşmadığı kaydedildi.

Uyurken defalarca başına keserle vurdu

Olay, 6 Eylül 2019 perşembe günü saat 23.00 sıralarında, Selçuklu ilçesine bağlı Sancak Mahallesi Karabük Sokak'ta meydana geldi. Fadik Sağdıç, yatağında uyuyan Veysel Sağdıç'ı  başına defalarca keserle vurarak, öldürdükten sonra polisi aradı. Adrese, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerince gözaltına alınan Sağdıç, ifadesinde, kıskançlık nedeniyle tartıştığı eşini yatağında uyuduğu sırada keserle başına vurarak, öldürdüğünü itiraf etti. Sağdıç, 28 yıllık evliliğinin ilk gününden itibaren eşinin kendisini kıskandığını, bu nedenle sürekli hakaret ettiğini ve tartıştıklarını öne sürdü. Fadik Sağdıç, tutuklandı.

28 senedir ne çektiğimi bir ben bilirim...

Hakkında 'eşi kasten öldürme' suçundan 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Sağdıç,  karar duruşmasına SEGBİS ile katıldı. Sağdıç son savunmasında, "28 senedir ne çektiğimi bir ben, bir Allah bilir. Evlilik hayatım boyunca hep şiddet, iftira ve kıskançlık vardı. Çok agresif biriydi" dedi.  Olay günü kocasının kendisini tehdit ettiğini öne süren Sağdıç şöyle konuştu:

Hapishane bana çok huzurlu geldi

"Bana, ‘bunun gecesi var, sen görürsün’ dedi. Ondan sonra kendimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde her şey bitmişti. ‘Allah'ım ben ne yaptım’ dedim. Ben bunu yapacak bir insan değilim. Yapacak bir şeyim kalmamıştı. Ben onu öldürmek istememiştim. Keşke ölmeseydi. Çok pişmanım. İnanın hapishane bile evimden daha huzurlu. Hapishane inanın çektiklerimden sonra çok huzurlu bir yer olarak geldi bana" diye konuştu.

Müebbet hapis verip 15 yıla indirdi

Mahkeme, Fadik Sağdıç'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ardından da cezayı, suçun haksız tahrik altında işlendiğine kanaat getirip,  iyi hal indimi uygulayarak 15 yıla indirdi.  

'Kasıt var ama tasarlama yok'

Mahkeme gerekçeli kararında da Fadik Sağdıç'ın kastının öldürmeye yönelik olduğu yönünde vicdanı kanı oluştuğunu bildirerek, sanığın plan yaptığı yönünde delil bulunmadığını kaydetti.  

'Haksız tahrik en yüksek halden yapıldı'

Kararda, Fadik Sağdıç'ın eşi tarafından uzun süre cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, bunun da raporlarla doğrılandığı ifade edilerek, bu nedenle cezada en yüksek sınırdan haksız tahrik indirimi uygulandığını açıkladı. Gerekçeli kararda, "Fadik Sağdıç'ın savunmalarında eşinin kendisine fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, sürekli başkalarıyla, hatta öz amcasıyla ilişkiye girdiğini söyleyip kendisine iftira attığını, kendisine cinsel şiddet uygulayıp, kendisiyle sürekli zorla cinsel ilişkide bulunduğunu, bulunmadığı zamanlarda yine başkalarıyla cinsel ilişkide bulunduğunu söylediğini beyan ettiği, bu savunmaları Ankara Adli Tıp Kurumu ve doktor raporlarının sanık savunmasına doğruladığı, Fadik Sağdıç'ın uzun süreden beri eşinden cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünün anlaşıldığı, bu nedenle sanığın öfke ve şiddetli elemin etkisinde kalıp, bu ruhi durumun tepkisiyle eylemini gerçekleştirdiği yönünde vicdanı kanı oluşmuş, bu nedenle haksız tahrik indirimi yüksek halden yapılmıştır" denildi. 

'Eylem orantılı değil'

Meşru müdafaanın tanımının açıklandığı kararda mahkeme, "Fadik Sağdıç'ın kendisine yönelik psikolojik ve cinsel şiddet eylemlerine karşı maktulle cinsel ilişkiden sonra, keseri eline alıp maktulü öldürmesi, sanığın olay esnasında kendisine yönelik haksız bir saldırıya yönelik orantılı bir şekilde kendisini korumak amacıyla hareket etmediğini gösterdiği gibi, haksız saldırıya yönelik eyleminin orantılı olmadığı, sanığın uzun süredir aynı eylemlere maruz kaldığı ve anlık bir eyleme karşı tepkisinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla eyleminin heyecan, korku veya telaşa neden olabilecek boyutta olmaması nedeniyle 'meşru müdafaa' imkanı bulunmadığı yönünde tam bir vicdanı kanı oluşmuştur" denildi.

Günün Önemli Haberleri