Eşi benzeri yok el emeğiyle Edirne'de yapılıyor! UNESCO'ya başvuruldu
Abone olEDİRNE Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü şehrin meşhur tava ciğerini dünyada tanıtmak için harekete geçti. Tava ciğeri kentin kültür envanterine kaydetmek için UNESCO’ya resmi başvuru yapıldı.
Edirne'nin tarihi lezzeti, tava ciğeri ile biberini dünyaya
tanıtmak için valilik tarafından oluşturulan komisyon çalışmalara
başladı. Şehrin gastronomi kültüründe önemli bir yeri olan
tava ciğerinin dünyada sadece Edirne’ye mahsus bir tat olduğunun
tescillenmesi için UNESCO’ya başvuru yapıldı.
Edirne Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri
Dinar, tava ciğerinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne
girebilmesi için Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’yle birlikte hareket
ettiklerini söyledi. Dinar, dünyadaki yöresel lezzetler arasında
Edirne’nin tava ciğerinin yanında sunulan özel kurutulmuş acı
biberiyle ayrı bir yeri olduğunu belirtti.
"Tavsiye kararı alındı"
Tava ciğerin UNESCO envanterine girmesinin yıllardır istendiğini
ancak bugüne kadar ciddi bir adım atılmadığını kaydeden Dinar,
“Dünya gastronomi envanterine Edirne’den tava ciğerin girmesi çok
önemli. Hem kentimiz bütün dünyada tanınacak hem de lezzetimiz.
Şehrimize daha çok ziyaretçi gelecek. Bugüne kadar söylemde kalan
bu konuyu; şimdi Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüz hayata geçirecek
adımlar atmaya başladı. Kurulan komisyon, Edirne'nin kültürel
miraslarının tespitini yaptı. Tava ciğerin, Edirne'nin il kültür
envanterine girmesi için tavsiye kararı alındı. Uzun bir yolculuğa
başlaması için imzalar atıldı" diye konuştu.
"Tamamen el emeği göz nuru"
Tava ciğerinin UNESCO yolculuğunun uzun bir süreç olduğunu
vurgulayan Dinar, "Bir kurul oluşacak. Tava ciğerin yapılışını,
biberini, biberin hangi oksijende kurutulduğunu, hangi güneşte
kurutulduğunu, ustaların nasıl yetiştiği gibi çalışmaları
anlatılacak. Bu çalışmalar tamamlandığında önce ulusal envantere
girecek. UNESCO’dan tescillenmesi 5-6 yıl sürecek bir yolculuk.
Önemli olan başlangıç adımlarını atmak” diye konuştu. Dünyada
yöresel yiyecekler arasında eşi benzeri bulunmayan bir tat olduğunu
söyleyen Dinar, “Bir usta düşünün. Elinde özel bir bıçak, ciğeri
alıyor belki 10 bin, belki 100 bin kere aynı yere vuruyor, aynı
standartta doğruyor. Bunun teknolojisi yok, tamamen el emeği göz
nuru" ifadelerini kullandı.
"Ortak hareket ediyoruz"
Edirne'de 39 yıldır ciğercilik yapan Kemal İmrak, "Dünyaya
duyurulması için UNESCO'ya girmesi önemli. Türkiye’de herkes
ciğerimizin tadını biliyor. Ciğerimizin tüm dünya mutfaklarında
yerini alacağına inanıyorum” dedi. Tescilin bugüne kadar
yapılmamasının eksiklik olduğunu söyleyen Erdal Akgün, “Edirneli
esnaf olarak hepimiz ortak hareket ediyoruz. Kentte ciğer tava bir
sektör zaten. En kısa zamanda inşallah yolculuğun sonuna gelip,
UNESCO'da tescilimiz onaylanır" diye konuştu.