Eşcinsel evlilikten doğan çocuk Türkiye ve ABD arasında kriz çıkarttı
Abone olİstanbul'da yaşayan bir ABD vatandaşı ve Ankara'da yaşayan Türk vatandaşının eşcinsel birlikteliğiyle Danimarka'da sperm bankasıyla hamile kalıp çocuk doğurması boşanma davasında kriz çıktı.
ABD’li C.B adlı kadın ile Amerika’da eşcinsel evlilik
yapan Türk N.S’nin boşanmaları, iki ülke arasında velayet
krizine dönüştü.
T24'ün haberine göre, ABD mahkemesi, sperm bankasından alınan sperm ile hamile kalıp doğum yaptıktan sonra oğluyla Türkiye’ye gelerek bir daha dönmeyen N.S’den çocuğu teslim etmesini istedi. Ancak Ankara 5. Aile Mahkemesi, eşcinsel evliliğin Türk hukukuna göre yok sayıldığını ve ABD’li eski eşin çocuk üzerinde hukuki bir hakkı olmadığını belirterek talebi reddetti.
İtiraz üzerine dosyaya bakan Ankara İstinaf Mahkemesi de kararı hukuka uygun bulundu. İstinaf kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz sayılması nedeniyle çocuğun da “evlilik dışı” olduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedilerek, “Evlilik dışı doğduğu kabul edilen çocuğun velayetinin N.S’de olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.
Sperm bankasıyla bebek sahibi oldular
Dava dosyasına göre, İstanbul’da yaşayan ABD vatandaşı C.B, 2008
yılında internet üzerinden Ankara’da yaşayan N.S ile tanıştı.
Sevgili olan çift İstanbul’da birlikte yaşamaya başladı. Bu süreçte
C.B, Danimarka’daki bir sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak
bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bir süre sonra çocuğa otizm teşhisi
konulunca, çift tedavi için 2013 yılında ABD’ye taşındı ve eşcinsel
evliliğin yasal olduğu Minnesota’da nikah kıydı. Birkaç yıl sonra
bu kez de N.S sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak bir erkek
çocuk dünyaya getirdi. Her iki çocuğun doğum belgesinde de C.B ve
N.S ebeveyn olarak yazıldı.
Ancak ABD’li kadının kıskançlıkları nedeniyle çift arasında
başlayan geçimsizlik, daha sonra şiddete dönüştü. Türk N.S,
kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında ABD mahkemesine başvurarak
4 kez koruma kararı aldı. Çift, Aralık 2019’da boşandı. Boşanmaya
ilişkin protokolde N.S’nin dünyaya getirdiği çocuğun velayeti ortak
olarak belirlendi. ABD’li eşin N.S’ye 2500 dolar nafaka ödemesi de
kararlaştırılan protokolde ayrıca N.S’nin yılda bir defa çocuğuyla
Türkiye’de yaşayan ailesinin yanına giderek 1 ay kalabileceği de
yer aldı.
ABD iade talebinde bulundu
Bu süreçte kendisine kanser teşhisi konulan N.S, Temmuz 2020’de
oğluyla beraber Türkiye’deki ailesinin yanına geldi. N.S hem
gördüğü şiddet hem de hastalığı nedeniyle bir daha ABD’ye dönmedi,
o tarihte 4.5 yaşında olan oğlunu da Türk vatandaşlığına
kaydettirdi. Bunun üzerine ABD’li eski eş C.B, ABD hukukuna göre
ortak velayetlerinde bulunan çocuğun Türkiye’de alıkonulduğunu
belirterek, Minnesota’da çocuğun iadesi talebiyle dava açtı.
Mahkeme, velayetin ortak olması nedeniyle çocuğun iadesine karar
verdi. ABD merkez makamları da mahkemenin kararı üzerine çocuğun
iadesi için Türkiye’den talepte bulundu.
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı N.S ve C.B arasında uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle çocuğun iadesi için taraflar hakkında davaname hazırladı. Açılan dava Ankara 5. Aile Mahkemesinde görüldü. C.B’nin avukatları çocuğun ortak velayette olması nedeniyle ABD’ye iadesini isterken, N.S’nin avukatı eşcinsel evliliğin Türkiye’de hükümsüz olduğunu, davacı C.B ile çocuk arasında da kan bağı ve velayet ilişkisi olmadığını, ayrıca kanser tedavisi gören müvekkilinin davacıdan hem psikolojik, hem ekonomik hem de çocukların gözleri önünde fiziksel şiddet gördüğünü vurguladı. Avukat, C.B’nin müvekkilini öldürmeye çalıştığını ve bu nedenle ABD mahkemelerince hakkında uzaklaştırma kararları verildiğini ifade ederek, çocuğa da fiziksel şiddet uygulayabileceğini öne sürdü. Bir uzman tarafından görüşmeye alınan küçük çocuk ise, C.B’nin annesini öldürmeye çalıştığını gördüğünü ve korktuğunu, C.B’nin kendisini sevmediğini hissettiğini ve bu nedenle ABD’ye dönmek istemediğini anlattı.
Çocuğun velayeti annesinde
Yargılama sonunda mahkeme, Türk hukukunda eşcinsel evliliğin yok
hükmünde olması ve çocuğun “velisinin” doğuran kadın olduğunu
belirterek, davayı reddetti. Böylece çocuğun, annesi N.S’de
kalmasına karar verilmiş oldu. Dosya hem savcılığın hem de C.B’nin
avukatlarının itirazı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
(İstinaf) 2. Hukuk Dairesine geldi. Dosyayı inceleyen İstinaf
Dairesi de ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu.
Daire kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz
sayılması nedeniyle çocuğun da “evlilik dışı” olduğunun kabul
edilmesi gerektiği kaydedilerek, “Türk hukukuna göre anne baba evli
değilse çocuğun velayeti annesindedir. ABD’de yapılan evliliğin
Türk mevzuatına aykırı olması nedeniyle evlilik dışı doğduğu kabul
edilen çocuğun velayetinin N.S’de olduğu, bu itibarla ilk derece
mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı
anlaşılmıştır” denildi. Davada son sözü Yargıtay
söyleyecek.