Esat Coşan 4. yılında anılıyor
Abone olAvustralya’da 2001 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşan ilim, fikir ve gönül adamı Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi, dördüncü yılında, sevenleri tarafından anıl
Merhum Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi dualarla
anılıyor... Eyüp Sultan'daki kabirleri başında sevenleri bir araya
geldi. Avustralya’da 4 Şubat 2001 tarihinde Hakk'ın rahmetine
kavuşan ilim, fikir ve gönül adamı Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan
Hocaefendi, vefatlarının dördüncü yılında, sevenleri tarafından
çeşitli etkinliklerle anılıyor. Es’ad Coşan Hocaefendi’yi anma
programlarının ilki Eyüp Sultan’daki kabri başında
gerçekleştirildi. Cuma namazına müteakip başlayan anma programına
Hocaefendinin babaları Halil Necati Coşan ve kendisini seven gönül
dostları katıldı. Sağanak yağmur altında gerçekleşen anma
programına küçük çocuklar ile bayanlar da yoğun ilgi gösterdi.
Akşam namazına müteakip, Es'ad Coşan Hocaefendi’nin uzun yıllar
Hadis Dersleri verdiği İskenderpaşa Camii’nde de bir program
düzenlendi. İlahiyatçıların sohbetlerinin ardından yapılan dualarla
program sona erdi. Anma programlarının sonuncusu AKRA FM’de
gerçekleştiriliyor. YAD 2005 Özel Programı’nda saat 22.00'de canlı
yayında hatim duası yapılacak. Mahmud Es'ad COŞAN (Rh.A) : Hayatı
1938 yılında Çanakkale'de doğdu. Babası Halil Necati Efendi, annesi
Şâdiye Hanım'dır. 1950'de İstanbul Vezneciler ilkokulu'nu, 1956'da
Vefa lisesi'ni bitirerek aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Arap-Fars Filolojisi bölümüne girdi . Arap Dili ve
Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı, Ortaçağ Tarihi ile Türk-İslam
sertifikalarını alarak, 1960 yılında Edebiyat Fakültesinden mezun
oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde açılan
asistanlık imtihanını kazanarak , Klasik-Dînî Türkçe Metinler
Kürsüsü'ne asistan olarak girdi. Fakülte yayın komisyonunda iki yıl
sekreterlikte bulundu. 1965 yıında XV. Yüzyıl şâirlerinden olan
"Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri" konusunda doktora tezi vererek
"İlahiyat Doktoru" ünvanını aldı. 1967-1968 yılları arasında Ankara
Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu'nda "Türkçe ve
Hümaniter Bilgiler" dersini tedris etti. 1973 yılında ise, "Hacı
Bektaş-ı Veli, Makâlât" adlı doçentlik tezi ile doçentlik ünvanını
aldı ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk-İslam Edebiyatı
Kürsüsü'ne öğretim üyesi olarak tayin edildi. 1977- 1980 yıllarında
Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'nde Türk Dili ve
Edebiyatı dersleri verdi . 1982 yılında profesörlüğe yükseldi .
Sosyal ve kültürel faaliyetlere daha fazla zaman ayırabilmek
düşüncesiyle , 1987 yılında emekliliğini isteyerek üniversiteden
ayrıldı. İlk dini eğitimini ailesinde gördü . Genç yaşta vefat eden
annesi, zikir ehli bir hanımdı . Babası Necati Efendi; Serezli
Hasib Efendi, Kazanlı Abdülaziz efendi, Mehmed Zahid Kotku Efendi
gibi alim ve fazıl şeyh efendilerin sohbetinde ve hizmetinde
bulunmuş, hal ehli bir kimsedir. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin
yakın dostlarındandı. Bu münasebetle , küçük yaşta hocaefendilerin
meclislerine devam etti, onların maddi ve manevi ilgilerine mazhar
oldu. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin bizzat elinden tutarak kürsüye
oturtması ile İskenderpaşa Camii'nde, dergahın eğitim kitabı olan
Gümüşhanevî'nin "Ramûz el- Ehâdis" adlı hadis kitabından hadis
dersleri vermeye başladı (1977). Yine onun arzusu üzerine , 13
kasım 1980 günü vefatından sonra, cemaatin eğitimiyle ve her türlü
meselesiyle ilgilenme, tebliğ ve irşad görevini üstlendi . Onun
döneminde hadis derslerine ilgi daha da arttı . Cemaat yer
bulamadığı için camiye ilaveler yapıldı; ders dinlenilecek yerler
beş-altı kat genişletildi . Ayrıca Ankara, İzmir, Bursa, Sapanca,
İzmit ve Eskişehir'de mûtad hadis dersleri başlatıldı. Yurt içi ve
dışında basın-yayın, eğitim, kültür-sanat, sağlık, sesli ve
görüntülü yayıncılık gibi, hayatın her sahasını kavrayan çok yönlü
vakıf, dernek ve şirketin kuruculuğunu yaparak, Peygamber Efendimiz
(s.a.v.)'in Medine-i Münevvere'de yaptıklarını bu çağda yapmak için
gereken her türlü müessesenin kurulmasına önderlik etti ve hizmet
sahasını genişletti. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin emri üzerine
kurduğu "Hakyol Vakfı"nın çalışmalarıyla bizzat ilgilendi, muhtelif
yerlerde şubeler açtırdı . Eğitim ve yardımlaşma faaliyetini
yaygınlaştırmak için çalışmalar yaptı. Sanat ve kültürle ilgili
çalışmalar yapmak üzere "İlim Kültür ve Sanat Vakfı" nı, sağlık
hizmetleri için "Sağlık Vakfı"nı kurdurdu. Hanımların eğitimi ile
ilgili olarak "Hanım Dernekleri"nin; çevre ile ilgili çalışmalar
yapmak üzere "İlim, Ahlak, Kültür ve Çevre Dernekleri"nin
kurulmasını ve yaygınlaştırılmasını teşvik etti . Bu çalışmalarla,
toplumun güzel amaçlar için bir araya gelmesini, organize olmasını
sağlamaya çalıştı. Vakıflara ait harabe haline gelmiş bir takım
ecdad yadigarı eserlerin tamir ve tecdidiyle ilgilendi; onların
gayesine uygun olarak tekrar faaliyete geçmesini temin etti: Ahmed
Kamil Tekkesi, Selami Mustafa Efendi Tekkesi, Şeyh Murad Efendi
Dergahı, Kanuni zamanında yapılan ve şimdi Şadiye Hatun Teşhis
Kliniğinin hizmet verdiği külliye .... gibi. Eğitimin
yaygınlaştırılması için basın ve yayın çalışmalarıyla ilgilendi.
1983 eylülünde "İslam" dergisini, 1985 nisanında "Kadın ve Aile" ve
"İlim ve Sanat" dergisi yayınlanmaya başladı. Daha sonra "Gülçocuk"
dergisi çıkartıldı. Sağlık va bilimle ilgili konularda ise
"Panzehir" dergisi yayınlandı . Kitap yayıncılığı için "Seha
Neşriyatı" kurdurdu; çeşitli dini, edebi, tarihi, kültürel eserler
neşredildi. Yayıncılığın geliştirilmesi, haftalık ve günlük
yayınlara geçilebilmesi için çalışmalar başlattı. Onun
gayretleriyle bir matbaa tesis edildi (Ahsen), dizgi tesisleri
kuruldu (Deha). Sesli ve görüntülü yayıncılık alanında hizmet
etmek, milli ve manevi değerlerimize uygun yayınlar yapmak üzere
"Ak-Radyo (AKRA)" adı altında bir müessesenin kurulmasına öncülük
etti (1992). Halen İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Adapazarı,
Denizli başta olmak üzere yüzden fazla merkezden radyo yayınları
yapılmaktadır. Ayrıca uydudan yayın yapan radyo dünyanın birçok
yerinden de dinlenilebilmektedir. Kaliteli bir eğitimi temin etmek
amacıyla, özel eğitim kurumlarının kurulmasını teşvik etti. Çeşitli
illerde ilkokul öncesi, ilkokul ve orta öğrenime yönelik eğitim
tesisleri kurdurdu. Yurtdışındaki müslümanlarla diyaloğu sağlamak
amacıyla "İskenderpaşa Turizm (İSPA)" adı altında bir seyahat
acentası kurulmasına öncülük etti. İlmi seviyesi yüksek hocalar
yetirştimek amacıyla İstabul'da, Ankara'da, Konya'da ve Bursa'da
hadis ve fıkıh enstitüleri açtırdı. Buralarda İlahiyat
fakültelerinde okuyan veya mezun olan kimselere, özel hocalardan
Arapça, hadis, tefsir ve fıkıh dersleri verdirilmesini temin etti.
Sohbetlerine yurt içinde yurt dışında büyük ilgi gösterilmesi ve
çeşitli yerlere davet edilmesi, onun çok seyahat etmesine neden
oldu. Avrupa'da, Kuzey Amerika'da, Afrika'da, Orta Asya ve
Avustralya'da pek çok ziyaretler, vaazlar, sohbetler yaptı; eğitim
proğramlarına katıldı. Her yıl hac ve umre dolayısıyla değişik
ülkelerden gelen müslümanlarla görüştü, diyalog kurdu. Hakkı ve
hayrı, iyiyi ve güzeli tebliğ etme yönünde şumüllü ve verimli
çalışma yapmaktan bir an bile geri kalmadı. Çevresini de daima bu
tür çalışmalara teşvik etti. Doğu dillerinden Arapça ve Farsça'yı,
batı dillerinden Almanca ve İngilizce'yi bilmekte; yurt içinde yurt
dışında çok yönlü sosyal faaliyetlerini; tebliğ ve irşad
çalışmalarını dar-ı bekaya irtihal eyledikleri 4 Şubat 2001, 11.30'
a kadar devam ettirdiler.