Esas mücadelemiz bundan sonra başlayacaktır
Abone olAkil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Nafiz Can Paker, toplum değiştiği için siyasi iradenin değiştiğini ve siyasi irade değiştiğ...
Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Nafiz Can
Paker, toplum değiştiği için siyasi iradenin değiştiğini ve siyasi
irade değiştiği için de bugün barış sürecine başladıklarını
belirterek, “Yani hukuksal dünyayı değiştirmeye yeni başlıyoruz. Bu
süreç, çatışmasızlığa ulaşacağımız süreçtir. Esas mücadelemiz ondan
sonra başlayacaktır. Ondan sonra gerçek bir hukuksal mücadele
başlayacak” dedi.
Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti, Ağrı’nın Doğubayazıt
ilçesindeki ziyaretinin ardından il merkezine geldi. Burada Akil
İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Nafiz Can Paker ve
heyet üyeleri Sibel Eraslan, Ayhan Ongan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde
Teker, Mahmut Arslan ve Mehmet Uçum’u sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri karşıladı. Ardından bir otelde sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen heyet üyeleri,
katılımcıları dinleyerek taleplerini not aldılar.
Toplantının sonunda konuşan Heyet Başkanı Nafiz Can Paker, çözüm
sürecine verilen destekten dolayı vatandaşlara teşekkür ederek,
yaklaşık 2 ay boyunca her yere giderek, bütün bölgenin görüşlerini
aldıklarını belirtti. Bu destekler verilirken aynı zamanda bazı
öneriler, gerekçeler, hatta bazı kuşkular ifade edildiğini dile
getiren Paker, “Bu, sadece sizin bize söyleyeceğiniz tek taraflı
fikirler, öneriler değil. Biz de, heyetteki arkadaşlarım da kendi
fikirlerini sizlerle paylaşacaklar. Bütün arkadaşlarım, bu soruna
hayatlarının önemli bölümlerinde ciddi emekler sarf etmiş insanlar.
Çözüm süreci daha başlamadan çok önce süreci kendisine dert edinmiş
insanlar. Biz hepimiz değişik dünyalardan gelen, değişik fikirleri
olan, değişik siyasi görüşleri olan insanlarız, ama hepimizin ortak
bir noktası var, o da bu barışın sağlanmasıdır. Türkiye ile ilgili
gönlümüzde barış yattığı için bunu gönüllü olarak yapıyoruz. Sürece
destek için elini taşın altına koyanlar belli oldu. Elini taşın
altına koyanlar bugün tabii ki Recep Tayyip Erdoğan, tabii ki
Abdullah Öcalan, tabii ki Türkiye’deki birçok aydınlar, tabii ki
liberaller, demokrat aydınlar, tabii ki BDP, tabii ki AK Parti’dir.
Türkiye, kuruluşundan hemen bir süre sonra askerlerin ve
demokratların yönetimine geçti. Her ne kadar siyasi partilerimiz
olduysa da siyasi partilerimiz siyasete karar veremedi. Devletin
yönetimi, askerlerin ve bürokratların elindeydi. Bu, son yıllara
kadar böyle devam etti. Türkiye’de sadece Kürtler değil,
başörtülüler de çok ezildi” dedi.
Türkiye’nin toplum olarak değiştiğini dile getiren Paker, “Toplum
değiştiği için siyasi irade değişti. Siyasi irade değiştiği için de
bugün biz barış sürecine başlıyoruz. Yani hukuksal dünyayı
değiştirmeye yeni başlıyoruz. Bu süreç, çatışmasızlığa ulaşacağımız
süreçtir. Esas mücadelemiz ondan sonra başlayacaktır. Ondan sonra
gerçek bir hukuksal mücadele başlayacak. Bu süreç başka ülkelerde
10, 15, 20 yıl sürüyor. Benim inancım, Türkiye’de bu inşallah 5
senede biter, ama hiçbir zaman ’şimdi şu süreç başladı, bu süreç 3,
5, 6 ay sonra sonlanacak, Türkiye cennet gibi olacak’
zannetmeyelim. Türkiye’de 5 binin üzerinde onların yaptığı kanun
var. Bunları kolay değiştiremezsiniz. Bugün hala bahsettiğiniz KCK
tutuklamaları, bunlar hala eski devletin ve onların hukukundan
dolayı oluyor. Bu bir mücadele sürecidir. Mücadele edeceğiz ve
sabırlı olacağız. Öyle kolay değil değişmek, 85 yıllık bir iktidarı
değiştiriyoruz. Muazzam bir süreçteyiz hep beraber. O 85 yıllık
iktidar 85 ayda bile değişmez. Ekonomiyle ilgili talepleri çok iyi
anlıyorum. Bu çatışmazlık süreciyle Türkiye’de ciddi ekonomik
yükselme başlayacak. Çünkü zaten biliyorsunuz, uluslararası kredi
derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notlarını artırmaya başladı.
İş biraz daha hızlandı deniyor. Eğer bu süreç başarıyla
sonuçlanırsa, Türkiye çok önemli bir yatırım furyasına girer.
Ekonomik sorunlarımızın çözümü, sürecin sonuçlanması ve bütün
bölgelere yatırım yapılmasıyla ilgilidir. Devletin kurulmasıyla
ilgili değildir bence. Yani devletten fazla bir şey beklemeyin, ama
insanlar ve bütün dünyaya ve bu bölgeye gerek turizm açısından,
gerekse diğer yeraltı kaynakları açısından ciddi yatırımlar yapma
aşamasına gelmesi çok kolaydır” diye konuştu.