Suriye’deki iktidar karşıtı gösteriler birinci yılını doldurdu. Bu süreçte Devlet Başkanı Beşar Esad üzerindeki baskı günden güne arttı. Artan baskının Suriye lideri üzerindeki etkisini fotoğraflarda görmek bile mümkün. Özellikle Esad’ın yurtdışından gelen konuklarıyla yaptığı görüşmelerde çekilen karelerde beden dilindeki değişiklik çok çarpıcı. Esad’ın son birkaç yılda yaptığı görüşmelerde beden dilindeki değişimleri Hurriyet.com.tr’nin sosyal bilimci yazarı Özgür Bolat analiz etti. Bu fotoğraf 1 Eylül 2009’da, Şam’da çekilmiş. İkili birbiriyle oldukça ilgili. Bunu ayakların bakış yönünden anlıyoruz. Araştırmalara göre yalan söylemeyen tek organ ayaklar. Davutoğlu ve Esad’ın ayakları tamamen birbirlerine dönmüş. Bazı fotoğraflarda koltuklar bu şekilde konumlandırılmış olsa bile bunu görmemiz mümkün olmuyor. Davutoğlu koltuğun önüne kadar gelmiş belli ki heyecanla hassas bir konu anlatıyor. Belki de bir konuda ikna etmeye çalışıyor. Elleri ile de konunun hassasiyetine dikkat çekiyor. Esad ilgiyle dinliyor ama bir taraftan da diğer elini tutuyor. Düşünme sürecinde. Bir diyalog yaşanıyor. Bir yıl sonra, 7 Haziran 2010’da Türkiye’de çekilmiş bir fotoğraf. Erdoğan ellerini açmış. Alanını ve otoritesini genişletmiş. Oldukça rahat. Ayakları Esad’a göre daha açık. Daha otoriter konumda. Diğer eli de koltuğu kavramış. Yerini iyice sahiplenmiş izlenimi veriyor. Esad alanını daraltmış ve ilgiyle dinliyor. Gülümsüyor. Sağ eli de oldukça rahat ve serbest. Daha sıcak bir ortam var. Tarih 14 Eylül 2010. Burada işler biraz kızışıyor. Esad, Sarkozy'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Cousseran ile görüşüyor. Konu İsrail-Suriye barış görüşmeleri. Esad, Fransa’nın yanı sıra Türkiye’nin de aracı olmasını istiyor. Cousseran kızgın görünüyor. Saldırmaya hazırlanan boğaların yaptığı gibi kafayı öne eğerek yukarı doğru bakması bunun göstergesi. Tehditkar bir bakış. Sağ eli yumruk gibi. Bu da savunma ve kapalı olmanın göstergesi. Aynı şekilde sağ eli de bacaklarının arasında. Rahatsızlığın ve koruma ihtiyacının göstergesi. Rahat oldukça bedenimiz açılır. Bacağını diğer bacağın üstüne koyarak da kendisini kapatmış. Esad elleriyle bir sınır çizerek, hakimiyetini gösteriyor. Konuyu gelişi güzel değil, istediği sınırlarda tutuyor. Tarih 27 Ocak 2011. Esad, ABD’nin Suriye’ye 2005’ten beri atanan ilk büyükelçisi Ford ile ilk kez görüşüyor. Esad yine ellerini açmış, sınırlarını kesin hatlar ile çiziyor. Bakışları da keskin. Kararlılığını çok net gösteriyor. Ford adeta bir çocuk gibi dinliyor. Elleri de bacakları da kapalı. Kendi alanını iyice küçültmüş, Kendine güveni az. Koltuğun sadece ufak bir bölümünü kaplıyor. Kendisini köşeye sıkıştırmış. Otorite ortaya koyamıyor. Elleri kilitli. Endişenin göstergesi. Tarih, 6 Şubat 2011. Bu kez Erdoğan ve Türk heyeti Suriye’de. Erdoğan’ın Esad’a “kardeşim” diye hitap ettiği zamanlar. Suriye’de protestolar henüz başlamamış. Rahat bir ortam var. Eller yanlarda ve bedenler açık. Risksiz ortamlarda böyle oluruz. Tarih, 9 Ağustos 2011; fotoğrafın görünmeyen kısmında Esad’ın karşısında yeni savunma bakanı var. Ayakları ona dönük değil. Muhtemelen, Esad, bakanı karar mekanizmasına dahil olan bir danışan değil, talimat verdiği bir kişi olarak görüyor. Çok net ve keskin el işareti ile sert bir talimat veriyor. Konu tartışmaya açık değil. 10 Ağustos 2011; Esad-Davutoğlu görüşmesi. Türkiye'nin Suriye'ye "bu son uyarımız" dediği buluşma. Bunu ilk fotoğraf ile karşılaştırın. İlk fotoğrafta Davutoğlu öne gelmiş, ikna etmeye çalışıyordu. Bu karede Davutoğlu koltuğu dolduruyor. Erdoğan gibi otoriter oturuyor. Ellerini açarak da otoritesini artırıyor. Elleri koltuğu kavrıyor. Yerini sahiplenmiş ve kararlılık göstergesi. Esad da tam tersi kendini kapatmış. Davutoğlu’nun otoritesini daha net görüyoruz. Esad çok keskin değil. Elini değil sadece bir parmağını kullanıyor. Hassas bir konudan incelikle konuşuyor. Davutoğlu sağ elini hafiften kaldırmış. Muhtemelen bir ret ya da kabullenmeme söz konusu. Kendi düşüncesine vurgu var. 24 Ekim 2011; Esad, Suriye’de birçok valinin görevden alındığı dönemde yeni atanan Şam Valisi Makhluf ile görüşüyor. Valiye Esad kesin talimatlar veriyor. Esad kendi adamlarının hepsi ile aynı otorite ile konuşuyor. Görüş alışverişi olmadan kesin talimatlar. Vali Makhluf da kendisini iyice kapatıp otoritesini düşürüp talimatları dinliyor. (Muhtemelen o da aynı şekilde diğer insanlara talimat verecek.) 7 Şubat 2012; Esad, Suriye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki en büyük destekçisi Rusya’nın dışişleri bakanı Lavrov ile görüşüyor. Lavrov rahat. Rastgele bacağını diğer bacağının üstüne atmış. Elleri de açık. Otoriter ve rahat. Otoritesi bizimkinden düşük olanların yanında böyle rahat oluruz. Daha çok talimat vermeye gelmiş gibi. Yüz hatları keskin ve eli yumruk şeklinde. Kızgınlık ve kararlılık göstergesi. Esad ellerini kelepçelemiş ve kendine çekmiş. Hem endişe var hem de savunma ihtiyacı içinde. 18 Şubat 2012; Esad, bu kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki diğer can simidi Çin’in dışişleri bakan yardımcısı Zhai Jun ile görüşüyor. Esad otoritesini tekrar gösteriyor. Zhai ellerini kilitlemiş, endişe ile dinliyor. İkna edilmeyi bekliyor gibi bir havası var. 10 Mart 2012; Esad-Annan görüşmesi. Bu defa Esad kendisini kapatmış. Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin özel temsilcisi olarak Suriye’ye gelen Annan’ın konuşmalarına pek destek vermiyor gibi. Bu defa elleriyle sınırları çizen Annan. Koltuğunu kaplamış ve gayet rahat bir şekilde anlatıyor. Bu sürecin başka bir yorumu yok der gibi. Rahat anlatım, tek doğrunun olduğunu varsaydığımız durumlarda oluşur.