Esad kimyasal gaz kullanıyor!
Abone olSuriye'de Esad güçlerinin Humus ve Hama'da kimsayasal gaz kullandığı iddialarını doğrulayan görüntüler ortaya çıktı.
Şam yönetimi ve müttefiklerinin iddiaları yalanlamasına rağmen
çeşitli videolarda, sinir gazlarından dolayı hastaneye
kaldırılanların görüntüleri yer alıyor. Nefes alma güçlüğü çeken
bir muhalif ölme ihtimaline karşı sürekli tekbir getirirken, bir
diğer muhalife oksijen veriliyor. Viedolarda ayrıca kusma ve
solunum problemi yaşayan diğer muhaliflerin görüntüleri de
bulunuyor.
HADİSELERİ ENDİŞE İLE TAKİP EDİYORUZ
Öte yandan muhaliflere karşı zehirli gaz saldırısı gerçekleştirildiğine dair iddiaları Esad rejiminden sonra İsrail de yalanladı. Petrol zengini Körfez ülkeleri ise yaptıkları ortak açıklamada, “Suriye’de akan kan İran’ın mesuliyetindedir” dedi.
İsrail Başbakan Yardımcısı Moshe Ya’alon, ordu radyosunda yaptığı konuşmada, “Suriye’de rejimin muhaliflere karşı kimyevi zehirli gaz kullandığına dair herhangi bir delil yok. Muhalifler bunu başından beri iddia ederek Suriye’ye hariçten müdahale edilmesini temin etmeye çalışıyorlar. Hadiseleri endişe ile takip ediyoruz” dedi.
RUSYA'DA AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Suriye rejimi bugün yaptığı açıklamada isyancılara karşı kimyevi gaz kullanmayacağını açıklayarak muhaliflerin iddialarını yalanlarken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dünkü açıklamasında, “Suriye idaresinin kimyevi gaz kullanmasını mümkün görmüyorum, çünkü böyle yapan bir idare siyasi olarak sonunu hazırlamış olur” demişti. İsrail ise dünkü açıklamasında, “Esad’ın ülkedeki hakimiyetinin bir kısmını kaybetmesine rağmen kimyevi silahların hakimiyetini kaybetmediğini” dile getirmişti. İsrail, Suriye’deki zehirli gaz silahlarının Hizbullah gibi kendisine düşman olan gurupların eline geçmemesi için Suriye’yi yakından takip ediyor.
Diğer taraftan bugün Bahreyn’in başkenti Manama’da bir araya gelen 6 petrol zengini Körfez Arap ülkesinin temsilcileri, İran’ın Körfez’de ve Suriye’de takip ettiği siyasetten vazgeçmesi gerektiğini dile getirdiler. Körfez ülkeleri, Tahran’ın bölgede akan kandan ve huzursuzluklardan mesul olduğunu, icraatlarıyla Körfez’de ve Suriye’de işleri zorlaştırmaktan başka bir şey yapmadığını ifade ettiler.