Esad Coşan AKRA FM'de anılıyor

Abone ol

Merhum Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi, doğumunun 67. yılında, 1993 yılında kuruluşunda öncülük ettiği AKRA FM'de "radyo söyleşileri"yle anılıyor.

İlim, fikir ve gönül adamı merhum Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi, doğumunun (14 Nisan 1938) 67. yılında, 1993 yılında kuruluşunda öncülük ettiği AKRA FM'de “radyo söyleşileri”yle anılıyor. 14 Nisan Perşembe günü başlayacak olan programlarda, akademisyenler ve çeşitli alanlardaki uzmanlar farklı konularda M. Es’ad Coşan Hocaefendi’nin öne çıkan yönlerini 20 Nisan Çarşamba gününe kadar anlatacak. “7 günde 7 söyleşi” esasına dayanan AKRA FM’deki programlarda, 2 saat süreyle Merhum Hocaefendi’nin hayatı, ilmi çalışmaları, mutasavvıflığı, fikirleri, tavsiyeleri ve açtığı ufuklar dinleyenlere aktarılıyor. Programlar her gün 12.00-14.00 ve 19.00-21.00 saatleri arasında yayınlanıyor. Tasavvufi kimliği ve ilim adamlığı (14 Nisan Perşembe günü) AKRA FM'de yayınlanacak programlardan ilkinin konusu "tasavvuf" olacak. Kur’an-ı Kerim ve Sünnette tasavvuf, tasavvufun İslam eğitimindeki yeri, esasları ve uygulanış biçimleri ile merhum Prof. Dr. Es’ad Coşan Hocaefendi'nin tasavvufi eğitim anlayışı ve metotları programda ele alınacak. Hocaefendi’nin ilim adamlığı yönünün de anlatılacağı programa, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yakup Çiçek ile Dr. Hür Mahmut Yücer konuk olarak katılacak. Tasavvuf önderleri ve açtıkları çığırlar (15 Nisan Cuma) AKRA FM'deki Yad Haftası programlarından ikincisinde, "Hacı Ahmed Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, İmamı Rabbani, Halidi Bağdadi, Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi ve M. Zahid Kotku (Rh.A) gibi zatların tasavvufi kimliği ile merhum Hocaefendi’nin bu zatlarla ilgili düşünceleri ve benzerlik arz eden yönleri", sohbet havasında dinleyicilere aktarılacak. Programın konukları, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Tahir Yaren ile Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Osman Türer olacak. Kamil insan olmak (16 Nisan Cumartesi) İslam’da kamil insan tarifi ve dinimizin “kamil insan”a verdiği önem; kişiliği geliştirme yöntemleri ile bu yöntemler arasında tasavvufun yeri de YAD Haftası kapsamında irdelenecek konular arasında. İlim adamı ilahiyatçı Miktad Kutlu ve psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Yücel Ağargün, programda merhum Es’ad Coşan Hocaefendi’nin bu konulara bakışını aktaracak. AB ve Büyük Ortadoğu Projesi (17 Nisan Pazar) YAD Haftası etkinlikleri çerçevesinde AKRA FM'de yayınlanacak programlardan dördüncüsünde, güncel konulara değinilecek. "Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye faturası, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkisi ve AB’ye günümüz şartlarında üye olunması durumunda Türkiye’nin olası kayıpları" programın ana temasını oluşturacak. Programda merhum Hocaefendi’nin AB’ye üyelik konusundaki görüşleri, eleştiri noktaları ve uyarıları ile Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yaşananlar ve İslam ülkeleri yöneticilerine düşen vazifeler araştırmacı Seyfi Say ile Ortadoğu uzmanı araştırmacı-yazar Ahmet Varol tarafından gündeme getirilecek. Vakıf ve dernek kültürüne katkısı (18 Nisan Pazartesi) AKRA FM'deki radyo söyleşileri bunlarla sınırlı değil.. Prof. Dr. M. Es’ad Coşan Hocaefendi'nin vakıf ve dernek kültürüne katkıları, tarihi eserlere sahip çıkması ve yenilemesi ile basın yayın, teknoloji, eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki iktisadi teşebbüsler için yaptığı önderlik ve verdiği önem de bir sohbet havasında ZİNDE Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emin Çınar ve Server İletişim Yayın Komisyonu Başkanı İsmail Durak Ünlü'nün katılacağı bir programla AKRA FM dinleyicilerine aktarılacak. Müslüman ülkeler ve İslam Birliği (19 Nisan Salı) Prof. Dr. Coşan Hocaefendi'nin, Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Doğu Türkistan, Çeçenistan, Ahıska Türkleri, Bosna-Hersek ile Güney Asya’daki Müslüman ülkeler hakkındaki görüşleri ve İslam Birliği fikirleri yine farkı bir programda ele alınacak. Programa, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Muhammet Aruçi, hocaların hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim konuk olarak katılacak. Türk kültürü ve dilin yozlaşması (20 Nisan Çarşamba) Prof. Dr. M. Es’ad Coşan Hocaefendi’yi anma etkinlikleri çerçevesinde AKRA FM'de yayınlanacak programların sonuncusu da son derece önemli bir konu: "Türk kültürü ve Türk dili, dilin kimliğimizin oluşmasındaki yeri, dildeki bozulma, kaybolan değerlerin kazanılması için yapılması gerekenler…" Programa, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Kıllıoğlu ve değerli kültür adamlarımızdan Yavuz Bülent Bakiler konuk olarak katılacaklar. AKRA FM’in yayın akışındaki diğer programlarda da YAD Haftası kapsamında özel bölümler olacak. M. Es'ad COŞAN (Rh.A) : Hayatı 1938 yılında Çanakkale'de doğdu. Babası Halil Necati Efendi, annesi Şâdiye Hanım'dır. 1950'de İstanbul Vezneciler ilkokulu'nu, 1956'da Vefa lisesi'ni bitirerek aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi bölümüne girdi . Arap Dili ve Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı, Ortaçağ Tarihi ile Türk-İslam sertifikalarını alarak, 1960 yılında Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde açılan asistanlık imtihanını kazanarak , Klasik-Dînî Türkçe Metinler Kürsüsü'ne asistan olarak girdi. Fakülte yayın komisyonunda iki yıl sekreterlikte bulundu. 1965 yıında XV. Yüzyıl şâirlerinden olan "Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri" konusunda doktora tezi vererek "İlahiyat Doktoru" ünvanını aldı. 1967-1968 yılları arasında Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu'nda "Türkçe ve Hümaniter Bilgiler" dersini tedris etti. 1973 yılında ise, "Hacı Bektaş-ı Veli, Makâlât" adlı doçentlik tezi ile doçentlik ünvanını aldı ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk-İslam Edebiyatı Kürsüsü'ne öğretim üyesi olarak tayin edildi. 1977- 1980 yıllarında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi . 1982 yılında profesörlüğe yükseldi . Sosyal ve kültürel faaliyetlere daha fazla zaman ayırabilmek düşüncesiyle , 1987 yılında emekliliğini isteyerek üniversiteden ayrıldı. İlk dini eğitimini ailesinde gördü . Genç yaşta vefat eden annesi, zikir ehli bir hanımdı . Babası Necati Efendi; Serezli Hasib Efendi, Kazanlı Abdülaziz efendi, Mehmed Zahid Kotku Efendi gibi alim ve fazıl şeyh efendilerin sohbetinde ve hizmetinde bulunmuş, hal ehli bir kimsedir. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin yakın dostlarındandı. Bu münasebetle , küçük yaşta hocaefendilerin meclislerine devam etti, onların maddi ve manevi ilgilerine mazhar oldu. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin bizzat elinden tutarak kürsüye oturtması ile İskenderpaşa Camii'nde, dergahın eğitim kitabı olan Gümüşhanevî'nin "Ramûz el- Ehâdis" adlı hadis kitabından hadis dersleri vermeye başladı (1977). Yine onun arzusu üzerine , 13 kasım 1980 günü vefatından sonra, cemaatin eğitimiyle ve her türlü meselesiyle ilgilenme, tebliğ ve irşad görevini üstlendi . Onun döneminde hadis derslerine ilgi daha da arttı . Cemaat yer bulamadığı için camiye ilaveler yapıldı; ders dinlenilecek yerler beş-altı kat genişletildi . Ayrıca Ankara, İzmir, Bursa, Sapanca, İzmit ve Eskişehir'de mûtad hadis dersleri başlatıldı. Yurt içi ve dışında basın-yayın, eğitim, kültür-sanat, sağlık, sesli ve görüntülü yayıncılık gibi, hayatın her sahasını kavrayan çok yönlü vakıf, dernek ve şirketin kuruculuğunu yaparak, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in Medine-i Münevvere'de yaptıklarını bu çağda yapmak için gereken her türlü müessesenin kurulmasına önderlik etti ve hizmet sahasını genişletti. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin emri üzerine kurduğu "Hakyol Vakfı"nın çalışmalarıyla bizzat ilgilendi, muhtelif yerlerde şubeler açtırdı . Eğitim ve yardımlaşma faaliyetini yaygınlaştırmak için çalışmalar yaptı. Sanat ve kültürle ilgili çalışmalar yapmak üzere "İlim Kültür ve Sanat Vakfı" nı, sağlık hizmetleri için "Sağlık Vakfı"nı kurdurdu. Hanımların eğitimi ile ilgili olarak "Hanım Dernekleri"nin; çevre ile ilgili çalışmalar yapmak üzere "İlim, Ahlak, Kültür ve Çevre Dernekleri"nin kurulmasını ve yaygınlaştırılmasını teşvik etti . Bu çalışmalarla, toplumun güzel amaçlar için bir araya gelmesini, organize olmasını sağlamaya çalıştı. Vakıflara ait harabe haline gelmiş bir takım ecdad yadigarı eserlerin tamir ve tecdidiyle ilgilendi; onların gayesine uygun olarak tekrar faaliyete geçmesini temin etti: Ahmed Kamil Tekkesi, Selami Mustafa Efendi Tekkesi, Şeyh Murad Efendi Dergahı, Kanuni zamanında yapılan ve şimdi Şadiye Hatun Teşhis Kliniğinin hizmet verdiği külliye .... gibi. Eğitimin yaygınlaştırılması için basın ve yayın çalışmalarıyla ilgilendi. 1983 eylülünde "İslam" dergisini, 1985 nisanında "Kadın ve Aile" ve "İlim ve Sanat" dergisi yayınlanmaya başladı. Daha sonra "Gülçocuk" dergisi çıkartıldı. Sağlık va bilimle ilgili konularda ise "Panzehir" dergisi yayınlandı . Kitap yayıncılığı için "Seha Neşriyatı" kurdurdu; çeşitli dini, edebi, tarihi, kültürel eserler neşredildi. Yayıncılığın geliştirilmesi, haftalık ve günlük yayınlara geçilebilmesi için çalışmalar başlattı. Onun gayretleriyle bir matbaa tesis edildi (Ahsen), dizgi tesisleri kuruldu (Deha). Sesli ve görüntülü yayıncılık alanında hizmet etmek, milli ve manevi değerlerimize uygun yayınlar yapmak üzere "Ak-Radyo (AKRA)" adı altında bir müessesenin kurulmasına öncülük etti (1992). Halen İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Adapazarı, Denizli başta olmak üzere yüzden fazla merkezden radyo yayınları yapılmaktadır. Ayrıca uydudan yayın yapan radyo dünyanın birçok yerinden de dinlenilebilmektedir. Kaliteli bir eğitimi temin etmek amacıyla, özel eğitim kurumlarının kurulmasını teşvik etti. Çeşitli illerde ilkokul öncesi, ilkokul ve orta öğrenime yönelik eğitim tesisleri kurdurdu. Yurtdışındaki müslümanlarla diyaloğu sağlamak amacıyla "İskenderpaşa Turizm (İSPA)" adı altında bir seyahat acentası kurulmasına öncülük etti. İlmi seviyesi yüksek hocalar yetirştimek amacıyla İstabul'da, Ankara'da, Konya'da ve Bursa'da hadis ve fıkıh enstitüleri açtırdı. Buralarda İlahiyat fakültelerinde okuyan veya mezun olan kimselere, özel hocalardan Arapça, hadis, tefsir ve fıkıh dersleri verdirilmesini temin etti. Sohbetlerine yurt içinde yurt dışında büyük ilgi gösterilmesi ve çeşitli yerlere davet edilmesi, onun çok seyahat etmesine neden oldu. Avrupa'da, Kuzey Amerika'da, Afrika'da, Orta Asya ve Avustralya'da pek çok ziyaretler, vaazlar, sohbetler yaptı; eğitim proğramlarına katıldı. Her yıl hac ve umre dolayısıyla değişik ülkelerden gelen müslümanlarla görüştü, diyalog kurdu. Hakkı ve hayrı, iyiyi ve güzeli tebliğ etme yönünde şumüllü ve verimli çalışma yapmaktan bir an bile geri kalmadı. Çevresini de daima bu tür çalışmalara teşvik etti. Doğu dillerinden Arapça ve Farsça'yı, batı dillerinden Almanca ve İngilizce'yi bilmekte; yurt içinde yurt dışında çok yönlü sosyal faaliyetlerini; tebliğ ve irşad çalışmalarını dar-ı bekaya irtihal eyledikleri 4 Şubat 2001, 11.30' a kadar devam ettirdiler.

ani
Günün Önemli Haberleri