Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu'nun himayelerinde, Tillo Kaymakamlığı ve Tillo Belediyesince düzenlenen organizasyon kapsamında ilçe meydanına yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle az sayıda izleyici alındı. Maske kullanımı ile sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edildi.Etkinlik için sabah namazının ardından bir araya gelen vatandaşlar, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2015 yılında dahil edilen, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hocası İsmail Fakirullah'ın vefatı üzerine "Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?" diyerek 256 yıl önce türbesinde yaptırdığı ışık düzeneğiyle güneşin ilk ışınlarının hocasının başucunu aydınlatması hadisesinin, gerçekleşmesini bekledi.Tekbir ve salavatlar getirerek güneşin doğmasını bekleyen vatandaşlar, güneşin doğmasıyla saat 06.19'da gerçekleşen ve 5 dakika süren hadiseyi ilçe meydanında kurulan dev ekrandan takip etti. Vatandaşlar, o anları cep telefonlarıyla da kaydetti. Vali Vekili Resul Özdemir, AA muhabirine, her yıl gece ve gündüz sürelerinin eşit olduğu günlerde gerçekleşen hadisenin bugün Kovid-19 tedbirleri kapsamında sınırlı sayıda katılımcıyla izlendiğini söyledi. "İsmail Fakirullah Hazretleri tarafından yetiştirilen İbrahim Hakkı Hazretleri, pozitif ve İslami ilimlerde büyük bir başarı yakalamış, inşa ettiği ışık hadisesi düzeneği ile hocasına olan muhabbetinin, saygının ve aşkının en güzel örneğini göstermiştir." ifadelerini kullanan Özdemir, onun aynı zamanda astronomi, geometri gibi ilimlere ışık tutan "Marifetname" adlı eserin yazarı olduğunu hatırlattı. İbrahim Hakkı Hazretlerinin en önemli eserlerinden birinin de bu hadise olduğuna dikkati çeken Özdemir, şunları kaydetti: " 'Yeni yılın ilk güneşi, eğer hocamın başucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim?' diyen İbrahim Hakkı Hazretleri, hocasına olan saygısını göstermektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri, bu duygusunu yalnızca dillendirmekle kalmamış, 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini de kullanarak kurduğu sistemle bunu gerçekleştirmiştir. Ekinoks günlerinde güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki hocası İsmail Fakirullah Hazretlerinin kabri başına düşmüştür."İbrahim Hakkı Hazretlerinin en önemli eserlerinden birinin de bu hadise olduğuna dikkati çeken Özdemir, şunları kaydetti: " 'Yeni yılın ilk güneşi, eğer hocamın başucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim?' diyen İbrahim Hakkı Hazretleri, hocasına olan saygısını göstermektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri, bu duygusunu yalnızca dillendirmekle kalmamış, 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini de kullanarak kurduğu sistemle bunu gerçekleştirmiştir. Ekinoks günlerinde güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki hocası İsmail Fakirullah Hazretlerinin kabri başına düşmüştür." "Güneşi buraya indirmekle çok farklı mesajlar iletiyor" Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın da 5 bin yıllık geçmişi olan ilçenin uzun yıllar öncesinde bilimde zirve yaptığını anlattı. Bilimde gerçekleşen en önemli gelişmelerden birinin Işık hadisesi olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle konuştu: "İbrahim Hakkı Hazretlerinin hocası İsmail Fakirullah Hazretlerine vefa borcu için yeni yılın ilk güneşini onun kabrinin başına indiriyor. İbrahim Hakkı Hazretlerinin babaları, Fakirullah Hazretlerinin birkaç metre ilerisinde yatmaktadır ama babasının değil, üstadının başına bu güneşi indiriyor. Tabii güneşi buraya indirmekle çok farklı mesajlar iletiyor. 'En karanlık noktayı bile aydınlatırız' diyerek bize karanlıkların içinde kalmamamız ve karanlığı aydınlatmamız gerektiğini vurguluyor. İnsanlar bunu izlerken gerçekten muhteşem duygular içerisine giriyor."Işık hadisesi Tillo'da hocası İsmail Fakirullah'ın 1734'te vefatının ardından çok üzülen İbrahim Hakkı Hazretleri, "Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?" diyerek arayışa girmişti. İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası için yan tarafında kule bulunan bir türbe ve Tillo'nun yaklaşık 3 kilometre uzağında tepe üzerinde taş duvar yapmıştı.Her yıl ekinokslarda doğan güneş, duvarın ortasında bulunan pencereden süzülen ilk ışınları, kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri'nin başucuna doğuyor. 1960'lı yıllarda yapılan restorasyonda, pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011'de değişik üniversitelerinden bilim adamlarının yaptıkları çalışmayla yeni bir pencere açılarak olayın tekrar izlenmesi sağlanmıştı.