Erzurum'da kara elmas olarak da bilinen Oltu taşının potansiyelinin belirlenmesi için Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) tarafından bir çalışma başlatıldı. 'Oltu taşının potansiyel rezervinin tespit edilmesi' projesini yürüten Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Gülşen Tozsin Durmaz, madenin ocaktan çıkarılmasından üretim safhasına kadar Oltu taşının büyük oranda kayba uğradığını tespit etti.Oltu ilçesinde taş işlemeciliği yapan İhsan Çelik, Oltu taşı atıklarının ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. 15 kilogram taştan sadece 2 kilogramlık ürün elde edebildiklerini belirten Çelik, "Geri kalanı atık olarak çöpe gidiyor. Bin bir zahmetle çıkarılan Oltu taşının tamamen ekonomiye kazandırılması çok önemli." dedi.Oltu taşında yaşanan kayıp üzerine KUDAKA'nın desteğiyle 'Oltu taşı atıklarının geri dönüşümü' projesi başlatıldı. Doç.Dr. Gülşen Tozsin Durmaz'ın yürüttüğü projede ocaktan çıkarılan Oltu taşının sadece yüzde 5'inin ürün olarak kullanıldığı, yüzde 95'lik bölümünün ise atık olarak çöpe atıldığını belirledi.Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinasyon Birimi, 2 ayrı özel firma ve Oltu'da taş işlemeciliği yapan bir işyerinin desteğini alan Doç. Dr. Gülşen Tozsin Durmaz, başkanlığını yaptığı ekiple önce Rus taşı üretiminin merkezi olan Gürcistan'a teknik ziyarette bulundu.Pres makinesi tasarladı: Rus taşının üretim ve işlenme safhalarını inceleyen Durmaz ve arkadaşları daha sonra kehribar üretimi yapılan Litvanya, Polonya ve Ukrayna'da çalışmaları inceledi. Doç.Dr. Durmaz ve ekip arkadaşları Türkiye dönüşü Oltu taşı için pres makinesi tasarladı. Makineyi Ankara OSTİM'de yaptıran Durmaz, atık Oltu taşlarını presleyerek yeniden ekonomiye kazandırmayı başardı.Yüzde 95'lik oranının atığa dönüşüyordu: Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Gülşen Tozsin Durmaz, KUDAKA tarafından desteklenen 'Oltu taşının potansiyelinin tespit edilmesiyle ilgili projede Oltu taşının hem ocaktan çıkarılması esnasında hem de atölyelerde işlenmeleri sırasında yüzde 95'lik oranının atığa dönüştüğünü belirlediklerini söyledi.Rus taşına çok fazla talep oluyordu: Çıkarılan taşın sadece yüzde 5'lik kısmının ürüne dönüştürüldüğünü ifade eden Durmaz, "Sonrasında 2’nci proje olan ve KUDAKA tarafından desteklenen 'Oltu taşı atıklarının geri dönüşümü' projesi başlatıldı. KUDAKA'nın fonladığı bu projeye Atatürk Üniversitesi BAP Koordinasyon birimi, 2 özel firma ile bir Oltu taşı işletmecisi destek verdi. Bu kapsamda öncelikle Gürcistan'a teknik ziyarette bulunduk. Oltu taşına benzer olan Rus taşı olarak isimlendirilen taşın orada da işlenmesi yapılıyor, presleyerek bu taşı ürüne dönüştürüyorlar. Türkiye'de ciddi bir pazarı var. Oltu taşının 5'te bir fiyatına satılan bir ürün. Dolayısıyla Oltu taşının hem fiyatını hem de değerini düşüren bir taştı. Rus taşına çok fazla talep oluyordu. Bu taş nasıl üretiliyor onu inceledik. Sonrasında da Litvanya, Polonya ve Ukrayna'ya ziyaretlerimiz oldu. Buralarda ise kehribar taşının üretimiyle ilgili teknik ziyaretlerimiz oldu" diye konuştu.Ekonomiye katkı sağlayacak: Yurt dışında yaptıkları ziyaretlerden sonra proje ekibiyle birlikte bir pres makinesi tasarlayarak Ankara OSTİM'de yaptırdıklarını anlatan Durmaz, "Pres makinesiyle ilk deneme üretimi gerçekleştirildi. Oltu taşı atıklarının öncelikle safsızlıklardan arındırılması, daha sonra belli boyutlarda öğütülerek belli sıcaklık ve basınçla preslemesi yapılarak Oltu taşına muadil ikinci ürün elde edildi. Birincisi Oltu taşı olarak değerlendirilen yüzde 100 doğal, katkı olmayan ürün. İkincisi ise yüzde 85 oranında doğal Oltu taşı atıklarını içeren minimum düzeyde katkı kullanarak ikinci ürün elde ettik. Oltu taşını incelediğimizde çok ince damarlar halinde bulunan bir taş olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla büyük boyutta taneler elde etmek mümkün değil. Çok fazla atık çıkması sebebiyle bu proje cazip hale geldi. Ekonomiye katkı sağlayacak, tasarladığınız kalıplarla çok büyük boyutlarda ürünler üretebileceksiniz. Ürün yelpazesi genişleyecek ve ekonomiye katkısı olacak. Bu anlamda projeyi çok önemsedik. Yaptığımız bütün çalışmalar olumlu sonuç verdi. Buradaki tek hedeflediğimiz şey bu işin prototipten çıkıp üretime bölge ekonomisine katkı sunacak sağlayacak şekilde üretime başlanması. Bu anlamda başta yerel yönetimler olmak üzere Oltu taşı işlemeciliğinin daha üst seviyeye çıkarılması için ilgili kesimlerin desteğini bekliyoruz." dedi.Yaklaşık yüzde 95'lik hammadde kaybı: KUDAKA Genel Sekreteri Oktay Güven, "Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı olarak bölgemizin en önemli kaynaklarından biri olan Oltu taşının üretim sürecinde hammadde kaybının önlenmesi adına yaptığımız proje tamamlandı. Proje sonucunda üretim sürecinde madenden çıkışından nihai ürün olarak geçen süreçte yaklaşık yüzde 95'lik hammadde kaybını yaptığımız projeyle en aza indirebildik." şeklinde konuştu.Bu projeyle fire oranını sıfırladık: Güven konuşmasının devamında "Bu süreç içerisinde özellikle madenden çıkarılırken yüzde 80'lik oranda kayıp, fire veriliyordu. Bu projeyle fire oranını sıfırladık. Akabinde de taşın işlenip nihai ürüne dönüştürülmesi sürecinde yaşanılan büyük orandaki fire kaybını da desteklediğimiz projeyle geliştirilen yöntemlerle fire kaybı neredeyse yok denecek kadar aza düşürüldü" diye ifade etti. Üretim sürecine kazandıracağız: Yaptıkları çalışma sonunda Oltu taşından elde edilen gelirin artacağına dikkat çeken Güven, "Oltu taşından üretilen yelpazesinde genişleme olacak. Oltu taşının pazarda payı artacak ve tüketicilere daha geniş yelpazede hizmet sunulabilecek. İlk etapta madende başlayacak süreç. Madende çıkarım sürecindeki kaybı destekleyeceğimiz projeyle minimuma indireceğiz. Akabinde yeni elde edilen prototiple üreticimizi, sahada Oltu taşı işleyen kişilerle tanıştırıp onların kayıp vermeden taşı işlemelerini sağlamaları için eğitim faaliyetlerinde bulunacağız. Yeni atölyeleri mali destek programlarıyla destekleyip üretim sürecine kazandıracağız" dedi.