Erzurum’da Çöken Pist için AKP’den “Hayır” Oyu
Abone olCHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün Erzurum’daki atlama kulesi pistlerinin çöküşüyle ilgili verdiği meclis araştırma önergesi ilginç bir görüşmeye sahne oldu.
Bugün görüşülen araştırma önergesinde söz alan Sakine Öz’ün
kulelerle ilgili siyasi yakınlıklarla kurulmuş ihale, inşaat ve
denetim sürecini kapsayan 20 soruyu AKP sıralarına yöneltti.
“Soma’ya “fıtrat”, Erzurum’daki pistin çökmesine “doğal afet” diyen
yetkililerin ortak noktası, kamu ihalesine “fırsat” olarak
bakmasıdır” diyen Öz, “ihale-rant-siyaset” üçlüsünün aşılması
amacıyla kamu ihalelerinin ayrıntısıyla incelenmesini önerdi.
Sakine Öz’ün sorularına cevap veremeyen ve iddialar konusunda net
bilgi aktaramayan Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu ve AKP
sıraları, önergedeki iddiaların önemini önce kabul etti, sonra
önergeye “hayır” oyu verdi.
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, önergesi üzerine söz aldığı
saatlerde, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da
Erzurum’daki pistleri inceledi, ancak net yanıtlar vermekten
kaçındı.
Sakine Öz, konuşmasında ihale ve inşaat sürecindeki sorunlara dair
açık tespitlerde bulundu, açık ihmallerin siyasi yakınlıklarla
kurulduğunu savundu.
Sakine Öz’ün konuşmasında şu ifadeler yer
aldı:
“Erzurum’da çöken atlama kulesi pistlerinin yol açtığı kamu
zararının farklı yönleriyle araştırılmasını talep ediyor ve
Meclis’in, ülkemizde skandal boyutuna varmış kamu ihaleleri,
inşaatları ve denetim süreçlerine dair kapsamlı bir inceleme
yapmasını öneriyoruz.
Erzurum’da, yaklaşık 95 milyon Liraya mal olan bu tesis için
2009-2010 döneminde yapılan ihale ve inşaat süreci, farklı
uzmanların ve meslek odalarının zamanında ve yerinde uyarılarına,
raporlarına karşın, son derece sorunlu biçimde ilerlemiştir.
Heyelan sonrasında uzmanların incelemesinin de gösterdiği gibi,
zeminin yapısına uygun olmayan inşaat, inşaat yeri için seçilen
alanın dokusuna uymayan malzeme seçimi, yetersiz denetimler,
heyelan tehlikesine ve fay hattına rağmen gerektiği gibi alınmayan
önlemler, açık bir ihmali ortaya sermektedir.
“Sorun Sadece Kule Değil, Büyüyen Kamu
Zararıdır”
Biz, sadece bir atlama kulesinden bahsetmiyoruz. Kamu ihalesi
yoluyla zengin olanların, kamu malını bol keseden savurup fahiş
fiyatlarla kamu zararına yol açanların, devletin denetim ve önlem
alma görevini savsaklayanların karnesini konuşuyoruz burada...
Yitip giden milyonlarca liraya hiç sıkılmadan “doğal afettir, ne
yapalım oldu” sözleriyle karşılık verenlere, bu kadar önemli bir
tesisin heba edilmesindeki siyasi sorumluluğun hesabını
soruyoruz.
“Devlet Zenginleri Kamu Malına Göz
Dikti”
Devlete sırtını yaslayıp zengin olmak uğruna doğa ve insan yaşamını
yok saymış, uyarılara sırtını dönmüş, denetim ve önlemleri
sıfırlamış, gözünü rant hırsı bürümüş bir imar anlayışının geldiği
nokta, son derece kaygı verici düzeye ulaşmıştır.
Pist, Uygun Zeminde
Yapılmadı
İhaleye katılmak isteyen şirketlerin, oluşacak kamu zararına karşı
yetkilileri önceden uyardığını, bu firmaların ihaleye ek
şartnameler yoluyla rekabetten nasıl dışlandığı iddialarını da
üzüntüyle okuduk. İhale sürecindeki kuşkularla birlikte
düşünüldüğünde, çok önemli bir ihmal, denetimsizlikle iç içe geçmiş
“parti-şirket” ilişkisinden bahsediyoruz. Tıpkı Soma’da olduğu
gibi, kamunun kaynaklarını denetimsiz ellerde belli siyasi
adreslere aktarma, önlem almadan iş üretme anlayışı, bu defa
Erzurum’da kayba yol açmıştır.
Atlama kulesindeki kamu zararı ile iç içe geçen inşaat kusurları,
rant odaklı siyasi ilişkiler, sorunun bilimsel hesap yapılmadan,
asıl denetimler gerçekleşmeden göz göre gelmiştir.
Heyelan bölgesinde ve fay hattı üzerinde yer alan atlama kuleleri,
ormanlık arazi üzerine adeta “kondurulmuştur”.
Mimarlık ve Mühendislik Yok
Sayıldı
Sökülen ağaçların boşa çıkardığı zeminin KİL yapısı, suyu nasıl
tutacağı dikkate alınmadan, devasa kuleler ve pist zemin üzerine
inşa edilmiştir. En basit mimarlık ve mühendislik hesaplarından, en
temel kamu denetimlerinden uzak biçimde yapıldığını
göstermiştir.
Halkın vergisinin, o pistlerin “canlı yayın”da çökmesi, şovlarla
açılan tesislerin kaderine terk edilmesi ve gerekli bakım
onarımların yapılmaması, pistteki zemin çatlaklarına ise betonla
yama yapıldığı iddiaları ayrıca incelenmeyi gerektirmektedir.
Tesisin inşaat ihalesine davet sürecinde, belli şirketlerin ihale
şartnamesine yazılan ek maddeler yoluyla rekabetten dışlandığı
iddiaları ortadayken, Bakanlığın ve federasyonun bu iddiaların
üzerine gitmemesi asla kabul edilemez.
Sakine Öz’ün Soruları Yanıtsız
Kaldı
“Bu şirketler, tesisin çok daha düşük bedelle biteceğini iddia
etmiş ve Kayak Federasyonunu uyarmışsa, Bakanlık bu uyarılar
üzerine gerekli incelemeleri neden bu tarihe kadar yapmamıştır?
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın fay hattı ve heyelana dair uyarıları
neden dikkate alınmamıştır?”
“Soma’ya “fıtrat”, Erzurum’daki pistin çökmesine “doğal afet”
diyen yetkililerin ortak noktası, kamu ihalesine “fırsat” olarak
bakmasıdır.
Devletin üzerine düşen sorumluğu yerine getirmediği noktada,
facialara ve rant odaklı birikime ortam hazırlanmaktadır. İnşaat
sürecinde “pist eğimi”nin proje ve uygulama aşamalarının sorunlu
ilerlediği, pisti sabitlemesi için kullanılan malzemenin projede
belirtilen özellikleri taşımadığı, zemin etüdünün gereğince
yapılmadığı, firmanın inşaat denetiminin yeterince sağlanmadığı her
geçen gün daha fazla geçerlik kazanmaktadır.
Yapıların mimarlarının kim olduğu ve ne kadar ödeme yapıldığı; projeyi ve uygulama aşamasını kimlerin kontrol ettiği; tesisin kabulüne kimin uygun görüş verdiği derhal açığa kavuşmalıdır. En önemli tartışmalardan olan pistin eğim hesabının, zemin iyileştirmesinin araziye uygun biçimde yapılıp yapılmadığı açıklanmalıdır. Çöken pistte, inşaattan önce nasıl bir zemin etüdü yapıldığı ayrıntılı biçimde tartışılmalıdır. Fay hattının bu inşaata olası etkisi üzerine yapılan çalışmalar tek tek sorgulanmalı ve pistin inşa kararını verenler Meclis tarafından ayrıca dinlenmelidir. Bölgedeki yapay göletlerin zemini yumuşatarak heyelanı tetikleyeceği yönündeki uyarıların dikkate alınmaması üzerinde önemle durulmalıdır. İhaleyi kazanan firmanın denetimi sürecinde devlette oluşan ihmaller, tüm inşaat süreci dikkate alınarak yapılmalıdır.”