Eruhlunun da e-maili var

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik Güneydoğu gezisinde yaşanan bir olayı anlattı.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 1 yılda 406 bin bilgisayarın yarısının Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası kapsamında, yarısının da Milli Eğitim Bakanlığı'nın kaynaklarından sağlandığını belirterek, ''Yani 2006-2007 öğretim yılına 406 bin yeni bilgisayar ile başlayacağımızı duyuruyorum'' dedi.

Intel 'World Ahead Programı''nın tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Çelik, internetin icat edilmesinin 20. yüzyılın en büyük keşfi olduğunu söyledi. Teknoloji ile donatılmış okullarda eğitime geçişin zorunlu olduğunun bilincinde olduklarını belirten Bakan Çelik, şöyle konuştu: ''Eksikliğimizin farkına varan hükümet olarak bu konuda çalışma başlattık. 2005 bu anlamda bir kırılma noktası oldu. 5 Haziran'da başbakanımızın desteğiyle Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası başlattık. Hedefimiz 8 ve daha fazla derslikli okullarda bilgisayar sınıfı oluşturmaktı.

1 yılda 406 bin bilgisayarın yarısı bu kampanya kapsamında, yarısı da Milli Eğitim Bakanlığı'nın kaynaklarından sağlandı. Yani buradan 2006-2007 öğretim yılına 406 bin yeni bilgisayar ile başlayacağımızı duyuruyorum.'' 2006'da okullardaki internete erişim meselesini bitirmek istediklerini dile getiren Çelik, ''Bu, dial-up, wimax, ya da Güney Korelilerin üzerinde çalıştığı ve bize de önerdiği elektrik kablolarıyla olabilir'' diye konuştu.

''ERUH'TAKİ ÇOCUĞUN E-MAIL'İ VARSA, BU ÇOK ÖNEMLİ
GELİŞMEDİR''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Siirt'in Eruh ilçesine gittiklerinde başlarından geçen bir olayı aktarmak istediğini söyleyen Bakan Çelik, şunları anlattı: ''Eruh'ta bir çocuk Başbakanla fotoğraf çektirmek istedi. Fotoğraf çekildikten sonra Başbakan çocuğa (iyi güzel de biz bu fotoğrafı sana nasıl ulaştıracağız?) diye sordu. Çocuk da tatlı şivesiyle (e-mail adresimi veririm oraya yollarsınız) karşılığını verdi. Eruh'taki çocuğumuzun e-mail adresi varsa bu çok önemli bir gelişmedir. Dünyanın en büyük sanal kütüphanesi çocuklarımızın önündedir.''

Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye'deki bilgisayar oranının çok gerilerde olduğuna işaret eden Bakan Çelik, ''Büyük bir ivme ile yolumuza devam ediyoruz. Aritmetik değil, geometrik büyüyeceğiz'' dedi. Sadece bilgisayar götürmekle kalmayıp içini doldurmak için çalıştıklarını anlatan Çelik, eğitim materyalleri için finansman ayırdıklarını ve Türkçe içerik için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Çelik, konuşmasını Einstein'in bir sözü ile tamamlamak istediğini belirterek, ''O dönemde çok ilkel bilgisayar vardı. Einstein (İnsanlar çok zeki ve çok yavaştırlar, bilgisayarlar çok hızlı ama çok aptaldırlar. Bu iki gücün birleşmesiyle insanlık çok farklı bir noktaya gidecektir) demiştir'' diye konuştu.

''KİTAPLARIN TAMAMEN ORTADAN KALKTIĞINI DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUM''

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, kara tahtasız, tebeşirsiz bilgisayarlı okullara ne zaman geçileceğinin sorulması üzerine şunları söyledi: ''Benim böyle bir proje için hayalim vardır, imkanım yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinde kitabın kağıdın ortadan kalktığı bir sistem yoktur. Kütüphanecilik destekleyici unsur olarak kalmalıdır. Aslında kitapların tamamen ortadan kalktığını düşünmek istemiyorum. Öğrencilerle sohbet ettiğim zaman onlara hep şunu söylerim; hayallerinizi hatıralarınızın önüne geçirin.''

Okullarda bilgisayar kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla Microsoft ve Intel ile işbirliği yapılmasına yönelik bakanlığa eleştiriler yöneltildiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, şöyle konuştu: ''Linux'un Ankara'daki en önemli merkezi Milli Eğitim Bakanlığı içindedir. Intel dünyanın en büyük mikro işlemci firmasıdır. Bu konuda dertlenmeye gerek yok, projeleri olanlar gelsinler işbirliği yapalım. Bakanlık olarak hiçbir ticari firmayla angajman içinde değiliz. Onlar geldi, projelerini anlattı, (öğrencileri, öğretmenleri bilgisayar konusunda eğitelim) dedi. Biz bütün firmalar ve insanlarla işbirliği yapmaya hazır ve yatkınız.''

''TEKNOLOJİK ALTYAPIYI VE REFAHI BİRLİKTE ARTTIRABİLİRİZ''

Bir gazetecinin ''4-5 çocuğun küçücük bir odada bir arada yaşamak zorunda kaldığı bir ülkede, bilgisayarı koyacak yeri bile olmayan insanlara bilgisayar edindirmek ne kadar anlamlı?'' şeklindeki sorusuna Çelik, şu karşılığı verdi: ''Aslında bilgisayarın evlere girmesi alt gelir gruplarına daha fazla yarar sağlıyor, hayatlarını kolaylaştırıyor. Mesela sınavlara internetten başvuru ile belli bir masraftan kurtuluyorlar. (Bekleyelim, milli gelir kişi başına 10-15 bin dolar olsun) demekle olmaz. Bunlar atbaşı gidebilir. Eğitimin teknolojik alt yapısını geliştirmek ve refahı arttırmak birlikte gerçekleştirilebilir.''

Günün Önemli Haberleri