Ertuğrul Özkök 'inadına' içecek!
Abone olAlkol yasağına en sert tepki Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ten geldi. Özkök, "Sokakta çıplak gezmiyorum, inadına içeceğim' dedi.
GAZETECİLER.COM -
Ertuğrul Özkök CNN Türk'te yayınlanan Burada Laf Çok'un
konuğu oldu. Programda Mesut Yar'ın sorularını yanıtlayan Özkök,
alkol yasağına ilişkin düzenlemelere anlam vermediğini
söyledi.
Bir zamanlar "gardırop Atatürkçülüğü" diye bir kavramın olduğunu anımsatan Özkök, şimdi ise "vitrin muhafazakarlığı"nın olduğunu söyledi.
1920'lerde yasak olmasına rağmen Amerika'da ve İslam Devrimi sonrasında İran'da içki yasaklarının tüketimi arttırdığını söyleyen Özkök, Türkiye'de de benzerinin olacağını ve insanların inadına içeceğini belirterek, "Bu yasakları getirenlerin inadına içilecek ben de onu yapacağım." şeklinde konuştu.
BU NASIL BARIŞ SAHİLDEKİ İNSANLARLA
KAVGA EDİYORSUN
Bir yandan barış diyoruz. Diğer yandan dilde en kırıcı şeyi
yapıyoruz. Bir yandan sahillerdeki insanların hayat tarzı ile kavga
ediyoruz. Ben buradkai barışı anlamıyorum. Barış sadece Kürtler ile
yapılmazki. Sen kendi halkının öteki kısmıyla da barışacaksın.
Onlar böyle yaşamak istiyor. Yaz geliyor. Adam deniz kenarında
koyacak rakısını akşam üzeri güneş batarken, aperatifini içecek.
Böyle bir şey var mı? İçkinin elbette zararları var. Evet… Gel
kampanya yapalım. Bütün Türkiye'yi baştan sonra bilboardlar ile
dolduralım, içki zararlıdır diye. Ama ben içeyim kardeşim. Benim
özgür tercihim bu.
ŞİMDİ VİTRİN MUHAFAZAKARLIĞI
VAR
Muhafazakarlaşma açısından diyorum ben. Bir
zamanlar gardrop Atatürkçülüğü vardı. Çok eleştirirdik biz.
Atatürkçülüğü sadece kılık kıyafetten ibaret sanırlardı. Bugün de
vitrin muhafazakarlığı var. Ben müslümanım diye gösterecek illa.
Müslümanlık insanın kendisi ile Allah arasındaki ilişkisi.
İnanırsın, ibadet edersin, namaz kılarsın, oruç tutarsın, çocuğuna
istediğin dini eğitimi verirsin. Ama bunun gerisi nedir? Ben
anlamıyorum yahu. Toplumun her tarafını almışşın eline bir fırça
boyuyorsun… Boyayamazsın.
"HEPİMİZİ TORBAYA DOLDURUP DENİZE
ATIN"
Ben Allaha inanıyorum. Allah ile arama da
başka kimseyi sokmam. Benim inancım dünyadaki en kuvvetli duygum,
şükretme duygusudur. İzmir'in Kahramanlar semtinden çıktım. Bu
eleştirdikleri Cumhuriyet, beni ilk okulda okuttu, lisede okuttu,
üniversitede okuttu, bana burs verdi, doktora yaptırdı, bana bu
hayatı sağladı. Hergün Allaha şükrediyorum. Sağlık, iyi bir beden
verdi. Mutlu oldum. Bana dünyayı görme imkanları verdi. Ben bundan
dolayı çok şükrediyorum. Daha ne isteniyor benden peki? Ne
olmam gerekiyor? Oruç tutmuyorum. Şarap içiyorum. Ama ben tek
başıma değilim ki. Benim gibi milyonlarca insan var ne yapacaksınız
bu insanları? O zaman doldurun torbalara atın denize… Kendi
aranızda istediğiniz gibi yapayın. Böyle bir dünya var mı
artık?
İRAN'DA İÇKİ TÜKETİMİNİN ARTIŞI
TÜRKİYE'DEN FAZLA
Bakın ben size bir şey söyleyeyim. 20. yüzyıl başında fanatik
hristiyanlar içki yasağı koydu. Ama Amerikanın hayat tarzını
değiştiremedi. Onlar kaybetti. İran'ı söyleyeyim. 30 yıldan
beri islami rejimlerin en fanatiği yaşıyor. Biliyor musunuz
İran'daki içki tüketiminin artışı, Türkiye'dekinden fazla.
Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre dünyada en çok uyuşturucu
kullanan ülke İran. Tahran'ın bütün mezarlıkları geceleri keşlerle
dolu. Türkiye'de de vitrin muhafazakarlığı insanların hayat tarzını
değiştirmeye çalışıyor. Bozabilirsiniz o tarzı ama
değiştiremezsiniz.
"İNADINA İÇECEĞİM"
Ben size şunu diyeyim: Bu yasakları
getirenlerin sinirleri bozulacak. Çünkü insanlar inadına içecek. Bu
böyledir. Milliyet'te iki bağımlılık uzmanı inadına içer insanlar
diyor. Ben de onu yapacağım. Böyle bir şey var mı? Ben vergimi
veriyorum. İnsanlara zarar vermiyorum. Sokaklarda çıplak
gezmiyorum. Kimseye zararım yok. Neden sen benim hayat tarzımla
uğraşıyorsun? Gidip içki alamayacağım. Bunun müslümanlıkla alakası
ne ve ben onu da anlamıyorum ayrıca.